Öğrencilerin kota sisteminin kaldırılması için ayaklanmasıyla başlayan, sonra işsizlik ve yolsuzluğa tepkinin de devreye girmesiyle 15 yıllık Şeyh Hasina dönemi sona ermiş, istifa etmek zorunda kalan Hasina ülkeden ayrılmak zorunda kalmıştı. Hasina’nın ardından kurulan geçiş hükümetinin başına Nobel ödüllü Muhammed Yunus getirilmişti. Bangladeş’in iki büyük partisinin erken seçim çağrılarını reddeden öğrenci hareketleri kendi siyasi partilerini kurarak parlamento seçimlerine girmeye hazırlanıyor.
Zaten kanlı protestoları yakından takip eden dünya 15 yıllık iktidarın yıkılmasını da yakından izledi. Hasina’nın iktidardan indirilmesiyle ilgili birçok analiz kaleme alındı. Hasina’ya göre cevap açıktı: Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) protestolarda parmağı vardı. Hasina Hindistan’da güvenli bir evde kaldığı sürede açıklamalar yaptı. Bunlardan biri de Saint Martin Adası’yla ilgili. ABD adaya üs kurmak istiyor ama Hasina izin vermiyordu.
‘Radikallerin oyununa gelmeyin’
Economic Times’ta yayınlanan bir habere göre 79 yaşındaki Awami Birliği lideri Saint Martin Adası’nı Amerika’ya bırakmış olsaydı iktidarda kalabilecekti. Hasina bu mesajı Awami Birliği destekçilerine iletirken halka “radikallerin oyununa gelmemeleri” çağrısı yaptı. Saint Martin Adası Bengal Körfezi’nin kuzeydoğusunda sadece üç kilometrekare alan kaplayan bir ada olmasına rağmen stratejik önemi nedeniyle dikkat çekiyor. The Print’in raporuna göre adanın stratejik konumu ve kurulacak bir askeri üs Malakka Boğazı’nın yönetilmesi açısından kritik önemde.
Hasina taraftarı bazı Awami Birliği liderleri de ABD’nin Hasina’yı iktidardan indirmek için baskı uyguladığını iddia ediyor. Mayıs ayında ABD’li bir üst düzey diplomatın Bangladeş’e yaptığı ziyaretin de bu stratejinin ilk adımlarından olduğu iddia ediliyor. ABD’nin Hasina’yı “düşmanı” Çin’e karşı harekete geçmeye zorladığı da iddialar arasında. ABD’nin son yıllardaki Pasifik hareketliliği düşünülürse bu çok olasılık dışı bir iddia sayılmaz. Bu politika çerçevesinde ABD son dönemde Güney Kore, Japonya, Vietnam, Tayvan ve Filipinler ile ilişkilerini artırdı.
Bazı siyaset bilimciler Hasina ve ABD’nin uluslararası siyaset bağlamında zaman zaman zıt düştüğünü, bu nedenle Hasinasız Bangladeş’in ABD’nin daha çok işine geleceğini düşünüyor. Hasina’nın iktidarını kaybetmesi ve Bangladeş’te kurulan geçiş hükümetinin yeni politikaları da ABD’nin bölgedeki çıkarlarını doğrudan etkileyebilir.
Hasina’nın oğlu ve danışmanı Sajeeb Wazed 11 Ağustos Pazar günü annesinin bir gazetede yayınlattığı iddia edilen “istifa” açıklamasının tamamen yalan ve uydurma olduğunu söyledi. Wazed bu iddiaların Hasina’nın 2023 yılında yaptığı bir konuşmadan “cımbızlanarak” oluşturulduğunu öne sürdü. Hasina konuşmada hiçbir ülke adı vermemiş ve Saint Martin Adası’nı kiralamayacağını söylemişti. Konuşmasında muhalefetteki Bangladeş Milliyetçi Partisi’ni de (BNP) adayı satmak istemekle suçlamıştı.
ABD Saint Martin Adası’nı neden istesin?
Saint Martin Adası Bengal Körfezi’nde yer alan küçük bir kara parçası olmasına rağmen stratejik açıdan önemli bir konumda. Ada Malakka Boğazı’na olan yakınlığı nedeniyle dikkat çekiyor. Malakka Boğazı Asya’nın en işlek deniz yollarından biri. Hint Okyanusu ve Büyük Okyanus arasındaki boğaz bölgenin en gelişmiş devletleri Japonya, Güney Kore ve Tayvan’ı da dünya ticaretine bağlıyor. Bu yüzden Çin ve Hindistan gibi bölgesel güçler için oldukça önemli.
Saint Martin Adası’nın bu boğaza olan yakınlığı adayı hem askeri hem ticari stratejiler açısından kritik bir nokta haline getiriyor. Bu nedenle Saint Martin Adası’nın kontrolü ve kullanılabilirliği bölgesel güç dinamiklerini ve uluslararası stratejileri etkileyebilir. Adanın bu stratejik önemi bölgede söz sahibi olmak isteyen devletlerin merceği altında.