Daha iyi bir yaşam için umut tüccarlarına bel bağlayarak Afrika’dan Avrupa’ya doğru yola çıkan göçmenlerin trajedisi 21. yüzyılda derin izler bırakmaya devam ediyor. Bu tehlikeli yolculuk sırasında kaybolan insanların aileleri sevdiklerinin başlarına ne geldiği hakkında bilgi alabilmek için yüzlerce euro ödemeleri gerektiğini söylüyor.
Üç aile kayıp akrabalarını bulmak için yıllarca süren aramalarının bir parçası olarak İspanya’nın güneyinde bir sivil toplum kuruluşuna (STK) bağlı olduğunu düşündükleri insanlarla temas kurduklarını ve onlardan yardım alabileceklerini duyurdu.
Ailelerin her birinden en az 200 euro (yaklaşık 7 bin 100 TL) ödeme istendi ve sevdiklerinin bulunduğu lokasyonun bilgisini alacakları sözü verildi. Hatta Guardian’a konuşan bir kişinin aktardığına göre kayıp akrabasının cesedinin morgda tutulduğu, ödeme yapması halinde fotoğraflarının kendisine verileceği söylenmiş. Mağdur aileler bu parayı ödeyemediklerini belirtiyor.
I spoke to three families searching for their loved ones. All had been asked to pay at least €200 with the promise of receiving information about their relatives. One person said he was promised photographs of his relative’s body in a police morgue. https://t.co/y1AHjMK4kE
— Leah Pattem (@LeahPattem) March 19, 2024
Umutsuzluk istismar getirdi
Yabancı ülke bürokrasisi ve dil engelini aşmaya çalışan mültecilerin ailelerinin karşılaştığı zorluklar kayıp akrabalarının izini sürme mücadelesini gözler önüne seriyor. Her yıl Avrupa’ya geçmeye çalışan binlerce kişinin ölümüyle karşılaşılan bu trajedide merkezi bir kurum ve yekpare bir sürecin olmaması gibi engellerle karşılaşılıyor.
Guardian’ın aralık ayında yayımladığı bir araştırma Avrupa Birliği’ndeki (AB) bu yasal boşluğun kıta genelinde savaş dışında eşi benzeri görülmemiş sayıda insanın isimsiz mezarlara gömülmesine neden olduğunu ortaya koymuştu.
Herhangi bir resmi prosedürün olmaması ailelerin sevdiklerinden herhangi bir haber almak için yaşadığı umutsuzluk istismar için uygun bir zemin oluşturdu.
Ceset fotoğrafı için 250 euro istemişler
Cezayirli bir adamın kaybolmasının ardından ailesine bu kişinin cesedinin fotoğrafını çekmek için polis morguna girebileceğini iddia eden bir yetkilinin 250 euro (yaklaşık 8 bin 760 TL) talep ettiği belirtildi. Bir başka kişi de 2020’de Cezayir’den ayrılan akrabasının İspanya’nın Kanarya Adaları’ndaki bir hapishanede olduğu iddiasıyla 200 euro ödemeye zorlandıklarını söyledi. Bir başka olayda da bir adamın küçük teknesinin “tehlikeli içerik” taşıdığı gerekçesiyle gizli bir yere gönderildiği ve kardeşinin tutulduğu hapishane veya gözaltı merkezi hakkında bilgi almak için kendisinden 200 euro talep edildiği ifade edildi.
Aileler bu tür iddiaları doğrulamak için avukat tutmalarına rağmen sonuç alamadıklarını söylüyor. Ayrıca polisle iletişime geçmemeleri konusunda uyarılmışlar.
Bir yetkili hukuk bürolarının yardımsever olmadığını ve fırsatı görenlerin bu ailelerden faydalandığını söyledi. Söz konusu STK ise sosyal medyada kendileri hakkındaki “yalan ve iftira kampanyası”nı eleştirdi ve suçlamaların asılsız olduğunu savundu.
Sosyal medya paylaşımları açığa çıkardı
İspanyol polisi geçen hafta ülkeye küçük teknelerle ulaşmaya çalışırken boğulan insanların yakınlarından çıkar sağlamakla suçlanan 14 kişinin gözaltına alındığını duyurmuştu.
Polis şüphelilerin evrakta sahtecilik ve ölülere saygısızlık da dahil çeşitli suçlamalarla karşı karşıya kaldığını söyledi. Polisin raporunda şüphelilerin sosyal medya aracılığıyla ailelere “sevdiklerinin yerini yanlış bilgiler karşılığında para teklif ederek” iletişim kurduğu belirtildi.
İspanyol polisi “Söz konusu şebeke yıllardır küçük teknelerle İspanyol kıyılarına ulaşmaya çalışırken denizde kaybolan ve ölenlerin ailelerinden kazanç elde etmiş” dedi. Şüpheliler gemi kazası duyduklarında ailelerle iletişime geçmeye çalışarak kayıplar için “sahte bir arama” yapma teklifi sunmuş.
Şüpheliler arasında Güney İspanya’daki adli tıp kurumlarında çalışan ve göçmen cesetlerinin fotoğraflanmasına izin verdiği iddia edilen birkaç kamu çalışanının bulunduğu bildirildi. Polis bu fotoğrafların birkaçının daha sonra sosyal medyada aileleri iade sözleşmeleri imzalamaya teşvik için kullanıldığını tespit ettikten sonra soruşturmanın başlatıldığını aktardı.
Guardian’a konuşan üç kişiden ikisi polisin kendilerini aramadığın doğruladı. Kayıp göçmen aileleriyle çalışan kuruluşlar ise uzun süredir bu ailelerle iletişim için bir kamu kurumu oluşturulmasını talep ediyor.
Cezayir’de akrabalarını arayan ailelere yardım eden gönüllü Maria Ouko “Tamamen hukuki bir boşluk var. Kayıp yakınlarını arayan ailelere net destek sunan bir kurum yok. Dolayısıyla dolandırıcılık dahil her türlü kötülük var” dedi.