Kenya’nın başkenti Nairobi’de 18 Ekim Cuma günü yedi Türk vatandaşı, kar maskeli kişiler tarafından kaçırıldı. “Sığınmacı” statüsüyle Kenya’da bulunan bu yedi kişinin kimliklerinin Mustafa Genç, oğlu Abdullah Genç, Hüseyin Yeşilsu, Necdet Seyitoğlu, Öztürk Uzun, Alparslan Taşçı ve eşi Saadet Taşçı olduğu açıklandı. Kaçırılanlardan Necdet Seyitoğlu, Saadet Taşçı ve 16 yaşındaki Abdullah Genç daha sonra serbest bırakıldı. Ancak diğer dört kişinin akıbeti henüz bilinmiyor. Kaçırılan kişilerin Fetö’yle bağlantısı olup olmadığı henüz net değil ancak Kenya’ya siyasi sebeplerle sığındıkları ve içlerinden en az birinin 2016’dan sonra buraya geldiği biliniyor. Ayrıca bu kaçırılma olayına uluslararası topluluğun dikkatini BBC International çekmiş olsa da haberleri ilk yapanlar Fetö’nün yayın organı olduğu bilinen Kronos News ve Tr724 gibi haber siteleri.
Çevredeki kameralara yansıyan kaçırma görüntülerinde iki aracın içinde iki kişi olduğu anlaşılan gümüş renkli bir sedanı araya aldığı görülüyor. Daha sonra sedanı sıkıştıran araçlardan silahlı sekiz kadar kişi çıkıyor ve sedandaki yolcuları alıkoyuyor. Olaya yine bir Türk asıllı İngiliz vatandaşı şahit oluyor. Olay sırasında motosiklet kullanan Yusuf Kar adındaki bu şahıs yakındaki polis karakoluna giderek ihbarda bulunuyor. Kaçırılan bu iki kişinin Hüseyin Yeşilsu ve Necdet Seyitoğlu olduğu anlaşılıyor.
Turkish Refugees Abducted
Family of four among seven Turkish refugees abducted on Friday
Turkish refugees abducted by armed men at gunpointAbductors claimed to be security officials in Kenya#CitizenWeekend@OBurrows pic.twitter.com/wvRAHsoaHa
— Citizen TV Kenya (@citizentvkenya) October 19, 2024
İngiliz vatandaşı olduğu için serbest bırakıldı
Ama Seyitoğlu kaçırıldıktan sekiz saat sonra serbest bırakılıyor. Eğitim danışmanı olduğu söylenen Seyitoğlu polise verdiği ifadede Kenya saatine göre saat yedi buçukta arkadaşıyla işe gitmek için evden çıktıklarında beyaz bir cipin önlerini kestiğini anlattı. Seyitoğlu götürüldüğü yeri bilmediğini çünkü silahlı adamların yola çıkmadan gözlerini bağlayıp ellerini kelepçelediğini de söyledi. “Onlardan kimliklerini göstermelerini istedik, nereye gittiğimizi sorduk ama bir cevap alamadık” diye konuşan Seyitoğlu “Bu hayatımın en kötü deneyimiydi” diye de ekledi.
Seyitoğlu’nu kurtaran İngiliz vatandaşı olduğunu gösteren pasaportunun fotoğrafını kendisini kaçıranlara göstermesi oldu. Kendisini serbest bırakması için talimat aldığını düşündükleri adamların Swahili dilinde konuştuğunu söyleyen Seyitoğlu yine bilmediği bir yere gittiklerini ve eline yedi buçuk dolara tekabul eden bin şilin tutuşturduklarını anlattı. Adamlar yol parası verse de telefonunu ve dizüstü bilgisayarını iade etmeyi reddetmişler. Bu süre zarfında eşi Seyitoğlu için kayıp ihbarında bulunduğunu ve Kenya’daki İngiltere Büyükelçiliği’ni bilgilendirdiğini de söyledi.
Videoya aldığı konuşmasını sosyal medyada yayınlanan Öztürk Uzun’un eşi, Uzun’un 2016’dan beri Kenya’da yaşadığını, bir yıl sonra da kendilerinin ailecek Uzun’un yanına geldiklerini anlatıyor. Ailenin pasaportlarının süresi bitince Kenya’daki Türk Büyükelçiliği’ne yenileme başvurusu yaptıklarını söyleyen kadın “Ama pasaportlarımız yenilenmedi. Biz de özgürlükler ülkesi Hollanda’ya iltica etmeye karar verdik. Ama eşimin pasaport süresi dolduğu için bizimle gelemedi” dedi. Bu yılın ocak ayında Hollanda’da oturum aldığını söyleyen kadın dokuz aydır Uzun’un yanlarına gelmesi için çabaladıklarını anlattı.
ABD’li siyasetçiler ve Af Örgütü gözünü Türkiye’ye dikti
Akıbeti henüz bilinmeyen diğer dört kişiyi temsil ettiğini açıklayan Mukele & Kakai adlı hukuk firması müvekkillerinin uçağa bindirilmemesi konusunda havayolu şirketlerini uyarıldığını açıkladı. BBC International’ın haberine göre avukatlar dilekçelerinde “Müvekkillerimiz siyaseten mağdur oldukları Türkiye’ye geri getirilmek amacıyla kaçırıldılar” iddiasında bulundu.
UNHRC kaçırma olayından haberdar olduklarını söyleyerek ellerine daha çok bilgi geçtiğinde bunu paylaşacaklarını söyledi. Kenya’daki emniyet güçleriyse soruşturmalarının sürdüğünü söylüyor.
Uluslararası Af Örgütü’nün Kenya’daki Başkanı Irungu Houghton dünkü açıklamasında kaçırma olayının hem Kenya hem de uluslararası mülteci hukukunun ihlali olduğunu söyledi. Kaçırılan kişilerin “zorla ve hukuksuz şekilde” Türkiye’ye getirilmesinden endişe duyduğunu söyleyen Houghton “Bu kaçırma olayının hızlı ve şeffaf bir şekilde soruşturulmasını ve sorumlulardan hesap sorulmasını istiyoruz” dedi.
Bu arada Amerika’da kaçırma olayıyla ilgili sesler yükselmeye başladı. California’nın Demokrat Temsilcisi Eric Swalwell “Bay Area’daki Türk topluluğu bana ulaşarak olayı anlattı. Kenya’daki Türk muhaliflerin kaçırılmasından rahatsızlık duydum. Türk hükümetinin yurtdışındaki muhalifleri hedef alma konusundaki sicilini hesaba katarak olayı yakından takip ediyorum” dedi.
Cumhuriyetçilerin Teksas Temsilcisi Randy Weber ise “Kenya’da BM koruması altındaki dört Türk vatandaşının yasalara aykırı şekilde kaçırılmasından derin endişe duyuyorum. Türk hükümetinin ajanları tarafından uygulanan bu sınırötesi baskı insani hukukun ihlalidir. Kenya’yı uluslararası yasalara uyarak hiçbir mülteciyi sınırdışı etmemeye çağırıyorum” diyerek Türk hükümetini hedef gösterdi.