Lübnan’da hafta başında çağrı cihazı ve telsiz patlamalarının ardından başlayan geniş çaplı çatışmalar bugün de sürüyor. Hem İsrail hem de Lübnan Hizbullahı birbirlerine füzeler atarken olan yine sivil halka oluyor. İsrail ordusu dün gece Lübnan’a iki dalga halinde saldırı düzenlediğini duyurdu. Bunlardan ilki 290 hedefe düzenlenen saldırıydı, ikincisinde de 110 konum hedef alındı.
Bu sabah yeni çalışmalar patlak verdi. Ama bu kez saldırıyı yapan Lübnan Hizbullahı’ydı. 100’den fazla roket Lübnan’dan İsrail’e atıldı, bunlardan bazıları İsrail’in kuzeyindeki Hayfa kentine düştü. Kullanılan roketlerin Fadi 1 ve Fadi 2 olduğu öğrenildi. İsrail ordusu roketlerin “sivil bölgelere doğru” atıldığını söyleyerek, gerginliğin yeni bir aşamaya geçebileceğine işaret etti. Bir parantez açalım: İsrail’in son çağrı cihazı saldırısında siviller dahil üç binden fazla insan yaralanmıştı. Ölenler arasında biri dokuz, diğeri 11 yaşında iki çocuk da vardı.
İsrailli yetkililer Lübnan’ın roket saldırısında bazı binaların hasar gördüğünü ve arabaların alev aldığını söyledi. Biri 76 yaşında olmak üzere dört kişi de vücutlarına isabet eden şarapneller nedeniyle tedavi altına alındı. Bu yaralanmaların sebebinin Lübnan’ın roketleri mi yoksa İsrail’in hava savunma sistemlerinin mi neden olduğu ise henüz bilinmiyor.
❗️🇱🇧⚔️🇮🇱 – Hezbollah has claimed responsibility for the latest rocket attacks on the Jezreel Valley, targeting the Ramat David Airbase with dozens of rockets.
Around 30 rockets were launched overnight from Lebanon, most of which were intercepted by Israeli air defenses,… pic.twitter.com/1ZFmhcHGvN
— 🔥🗞The Informant (@theinformant_x) September 22, 2024
Lübnan Hizbullahı böyle bir saldırı düzenlemesinin sebebi olarak “İsrail’in Lübnan’ı tekrar tekrar hedef aldığı saldırıları” gösterdi. Ayrıca Hizbullah’ın açıklamasında hedef alınan yerin Hayfa yakınlarındaki Ramat David hava üssü ve İsrail’in silah üreticisi RAFAEL’i olduğu söylendi.
Lübnan-İsrail sınırına yaklaşık 50 kilometre uzaktaki hava üssü 7 Ekim’den bu yana örgütün hedef aldığı en uzak İsrail hedefi. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant daha çarşamba günü bu hava üssünde konuşma yapmış, hava kuvvetleri personeline Hizbullah ile mücadelenin “yeni bir aşamasına geldiklerini” söylemişti. Aynı gün Hizbullah üyelerinin elindeki telsizler birer birer vurulmuştu. İsrail saldırıları resmen üstlenmese de Gallant istihbarat teşkilatı Mossad’ı “bölgedeki mükemmel başarılarından dolayı” övdü.
Şii gruplardan Ürdün Vadisi’ndeki İsrail yerleşkesine saldırı
Hizbullah karşı saldırılarını sürdürürken bir saldırı da Ürdün Vadisi’ndeki İsrail yerleşkesini hedef aldı. ‘Irak’ta İslami Direniş’ adlı örgütten yapılan yazılı açıklamada bölgenin kuzeyindeki İsrail yerleşimine saldırı gerçekleştirildiği belirtildi.
Saldırının İHA kullanılarak düzenlendiği bilgisine yer verilen açıklamada bunun gün içerisinde gerçekleştirilen beşinci saldırı olduğu söylendi. Ayrıca İsrail hedeflerine yönelik saldırıların artarak devam edeceği aktarıldı.
Beyrut’taki kanlı saldırı
Çağrı cihazları ve telsiz saldırılarını cuma günü Beyrut’u hedef alan ağır bombardımanlar izledi. Bombardımanda Radvan Birliği’nin üst düzey komutanı İbrahim Akil dahil 45 kişi hayatını kaybetti. Bunlardan üçü çocuk, yedisi kadındı.
ABD ve Birleşmiş Milletler yetkilileri gerilimin daha da tırmanmaması çağrısı yaparken Air France, Türk Hava Yolları ve Aegean gibi hava yolu şirketleri Beyrut uçuşlarını iptal etti. ABD Dışişleri Bakanlığı da Lübnan’daki Amerikan vatandaşlarını ülkeyi terk etmeye çağırdı. Açıklamada “Hizbullah ve İsrail arasındaki çatışmaların öngörülemezliği ve Lübnan genelinde meydana gelen son patlamalar nedeniyle ABD Büyükelçiliği hâlâ şans varken Amerikan vatandaşlarını Lübnan’dan ayrılmaya davet ediyor” dendi.
Kuzeyde ikinci bir savaş ihtimalinin arttığı şu günlerde İsrail Gazze’deki saldırılarını azaltmadı. Dün İsrail yine sığınak olarak kullanılan okullardan birini vurarak 22 kişinin ölümüne ve çoğu kadın ve çocuk olan 30 kişinin yaralanmasına neden oldu.
Herzog ‘Savaş istemiyoruz’ dedi ama…
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, “İsrail’in Lübnan ile savaşmak istemediğini” iddia ederek iki ülke arasındaki gerilim için Hizbullah’ı suçladı. Sky News’den Trevor Phillips’e konuşan Herzog “Lübnan ile savaşa girmek istemiyoruz ama Lübnan, siyasi bir parti de olan Hizbullah adlı terör örgütünün eline geçmiş durumda” dedi.
Herzog, Hizbullah’ın “kötülüğün imparatorluğu İran tarafından tepeden tırnağa silahla donatıldığını” söyleyerek cuma günü öldürülen Hizbullah liderlerinin 7 Ekim’dekine benzer bir saldırı düzenlemek için bir araya geldiğini iddia etti. Oysa İsrail bundan daha önce sivillerin de hedef alındığı çağrı cihazı saldırısını düzenledi.
İsrail-Hizbullah husumeti
Hizbullah Ortadoğu’daki en güçlü paramiliter güçlerden biri. Hizbullah ve İsrail arasındaki çatışmalar 7 Ekim’de İsrail’in Gazze’ye savaş ilan etmesinden bir gün sonra başladı. Ancak İsrail ve Lübnan Hizbullahı arasındaki husumet çok daha eskiye dayanıyor.
İsrail güçleri 1982’de Lübnan’ı işgal ettiğinde Lübnan topraklarının neredeyse yarısını ele geçirdi. Ele geçirilen topraklardan biri de Beyrut’tu. İsrail’in bu saldırısı 17 bini aşkın kişinin ölümüyle sonuçlanmıştı. Kahan Soruşturma Komisyonu sağcı Hıristiyan Lübnanlı savaşçıların Beyrut’taki Sabra ve Şatilla mülteci kampındaki katliamdan İsrail’i dolaylı da olsa sorumlu tutmuştu. Sadece bu mülteci kamplarında ölenlerin sayısının 700 ila üç bin arasında olduğu tahmin ediliyor.
Tam da bu sıralar İran’ın eğitimini ve desteğini alan Şii bir grup ortaya çıktı. Bunlar Lübnan Hizbullahı’ydı. Grupla bağlantılı iki intihar bombacısı 1983’te Beyrut’taki ABD Deniz Kuvvetleri üssüne saldırarak 300’e yakın Amerikan ve Fransız personelin ölümüne neden olmuştu.
İsrail Gazze’ye 7 Ekim’deki sürpriz saldırıdan sonra savaş ilan ettikten hemen bir gün sonra Hizbullah da İsrail’in kuzeyine saldırılar düzenlemeye başladı. Bu saldırıların ancak savaş biterse sonlanacağı Hizbullah’ın baş şartıydı. Ancak savaş bitmediği gibi Lübnan temmuz ayının sonunda en önemli liderlerinden biri olan Fuad Şükür’ü kaybetti.
Bu sırada hem İsrail’de hem de Lübnan’da birçok kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı.