7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını sürdüren İsrail, aynı zamanda Lübnan’ın güneyinde İran destekli Hizbullah ile çatışmalarını sürdürüyor ve örgüte ait bazı hedeflere saldırıyor. Geçen yıl ekim ayından beri, Birleşmiş Milletler’in (BM) iki ülke arasında belirlediği mavi hattın her iki tarafında da on binlerce insan yerlerinden edildi.
Şu ana kadar yaşanan çatışmalarda, 18 İsrail askeri ve 10 sivil hayatını kaybederken, 70’ten fazla Lübnanlı sivil ve çeşitli kaynaklara göre en az 300 ila 500 Hizbullah üyesi öldü. Eğer 500 rakamı doğrulanırsa, bu Hizbullah’ın 2006’da İsrail ile girdiği son büyük savaştan daha fazla kayıp verdiği anlamına gelecek.
Geçen hafta İsrail ordusunun Hizbullah’ın saha komutanı da dahil beş üyesini öldürmesinin ardından, örgüt 7 Ekim’den bu yana İsrail’e en büyük roket saldırısını gerçekleştirdi. Bu saldırıda 215 roket ateşlenerek hem işgal altındaki Golan Tepeleri hem de İsrail’in kuzeyi hedef alındı.
Hizbullah Gazze Şeridi’nde ateşkes sağlanmadığı sürece saldırılarını durdurmayacağını söylüyor. Sınır hattında gerilim giderek tırmanırken İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz yaptığı açıklamaya göre ABD İsrail ile Hizbullah hareketi arasında daha büyük bir savaşı önlemeye çalışırken, Hizbullah ile topyekün bir savaş kararının yakında alınabileceği uyarısında bulundu.
Hochstein’dan İsrail ve Lübnan’a çıkarma
ABD Başkanı Joe Biden’ın kıdemli danışmanı Amos Hochstein, Lübnan’ın güney sınırı boyunca artan ve Hizbullah’ın İsrail’in üçüncü büyük şehri Hayfa’ya saldırabileceğini ima etmesine kadar varan sınır ötesi ateşin ardından gerginliği yatıştırmaya çalışmak üzere önce Tel Aviv’e, ardından Lübnan’a gönderildi.
Hochstein İsrailli yetkililere “Hizbullah’la girilecek bir savaşın, İran’ın İsrail’e geniş çaplı bir saldırı başlatmasına yol açabileceği ve bu durumun İsrail savunma sistemleri tarafından engellenmesinin zor olabileceği” konusunda uyarıda bulundu. ABD’li temsilci ayrıca Hizbullah’ın Lübnan’dan geniş çaplı bir saldırı düzenleyebileceğini belirterek, Gazze’de ateşkes sağlanmadıkça Hizbullah ile bir ateşkesin mümkün olmayacağını vurguladı.
Hochstein, İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyinde bulunan Refah’ta yürüttüğü kara operasyonunun iki veya üç hafta içinde tamamlanması durumunda, bu gelişmenin İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmaların yoğunluğunun azalmasına neden olmasını umduğunu ifade etti. Biden’ın temsilcisi, Hizbullah ile İsrail arasındaki saldırıların olası bir yumuşamasının, gelecekte iki taraf arasında imzalanacak bir ateşkes anlaşması için bir temel oluşturabileceğini umut ettiğini belirtti.
Dün erken saatlerde Lübnan ordusunun başındaki isimle görüşen Hochstein, Hizbullah’ın müttefiki olan ve İsrail’e roket atan silahlı Emel hareketinin lideri olan Meclis Başkanı Nebih Berri ile yaptığı görüşmenin ardından gazetecilere konuştu.
Biden’ın özel temsilcisi Hochstein, İsrail’e yaptığı kısa bir ziyaretin hemen ardından Lübnan’a gönderildiğini çünkü durumun “ciddi” olduğunu söyledi. Yaptığı açıklamada ABD’li temsilci “Son birkaç haftadır gerilimin tırmandığını görüyoruz. Başkan Biden’ın yapmak istediği de daha büyük bir savaşa yol açacak bir gerilimden kaçınmak” dedi.
Hochstein, Hamas’ı Gazze’de ateşkes için ABD destekli bir öneriyi kabul etmeye çağırdı ve Lübnan ile İsrail arasındaki uluslararası sınırın bazı bölümlerinin tartışmalı olduğu sınır çizgisine atıfta bulunarak “Mavi Hat üzerindeki çatışmayı sona erdirmek için de bir fırsat sunuyor” diye konuştu.
İsrailli bakan: Hizbullah yok edilecek, Lübnan ağır bir yenilgiye uğrayacak
ABD ve Fransa Lübnan sınırındaki çatışmaların müzakere yoluyla sona erdirilmesi için diplomatik çabalar yürütüyor. Hizbullah ise Hayfa kentinin deniz ve hava limanları da dahil olmak üzere İsrail’deki yerlerin gözetleme uçaklarından toplandığını söylediği dokuz dakika 31 saniye uzunluğunda bir video yayınladı. Hayfa, Lübnan sınırına 27 kilometre uzaklıkta yer alıyor.
Katz, örgütün lideri Hasan Nasrallah’ın Çinli ve Hintli şirketler tarafından işletilen Hayfa limanlarına zarar verme tehditlerinin ardından “Hizbullah ve Lübnan’a karşı oyunun kurallarını değiştirmeye karar verme anına çok yaklaşıyoruz” dedi. İsrailli bakan “Topyekün bir savaşta Hizbullah yok edilecek ve Lübnan ağır bir yenilgiye uğrayacaktır” diye ekledi.
Katz, İsrail’in de ağır bir bedel ödeyeceğini ancak ülkenin birlik içinde olduğunu ve kuzeyde yaşayanların güvenliğini yeniden tesis etmesi gerektiğini ifade etti.
Hayfa Belediye Başkanı Yona Yahav ise Hizbullah’ın videosunun “Hayfa ve kuzey sakinleri üzerinde psikolojik terör” olduğunu savundu.
İsrail hükümet sözcüsü David Mencer da 7 Ekim’in İsrail’in herhangi bir yerinde ya da sınırında tekrarlanamayacağını belirterek “İster diplomatik ister askeri yollarla olsun, İsraillilerin kuzeyde evlerine güvenli ve emniyetli bir şekilde dönmelerini sağlayacağız. Bu konu pazarlığa açık değildir” diye konuştu. Mencer İsrail’in “Hizbullah’ın askeri yığınağını ve İsraillilere karşı silah stoklamasını engellediğini” de sözlerine ekledi.
İsrailli generallerden savaş planına onay
Hochstein’ın uyarıları İsrail tarafı için bir anlam ifade etmiyor olacak ki, İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Kuzey Komutanlığı’nın başındaki Tümgeneral Ori Gordin ile Operasyonlar Direktörlüğü’nün lideri Tümgeneral Oded Basiuk, Lübnan’a yönelik savaş planlarını onayladı.
IDF’ten yapılan duyuruda generallerin bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirdiği ve bu toplantıda “Lübnan’a yönelik bir saldırı için operasyonel planları kabul ettiği” bildirildi. Duyuruda ayrıca generallerin “sahadaki kuvvetlerin hazırlık seviyesinin hızlandırılmasına” yönelik bir karar aldıkları da ifade edildi.
BM insan hakları şefi Volker Turk ise yaptığı açıklamada, kendisinin de gerilimin tırmanmasından endişe duyduğunu söyledi ve “düşmanlıkların durdurulması ve nüfuz sahibi aktörlerin tam ölçekli bir savaşı önlemek için mümkün olan tüm önlemleri alması” çağrısında bulundu.
Hizbullah, Filistinli müttefiki Hamas’ın İsrail’in güneyine saldırarak Gazze Savaşı’nı başlatmasından bir gün sonra 8 Ekim’de İsrail ile karşılıklı ateş açmaya başladı. Bu süreçte on binlerce insan sınırın her iki tarafından da kaçtı.