Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş gün geçtikçe çok daha içinden çıkılmaz bir noktaya evriliyor. Öyle ki Üçüncü Dünya Savaşı’nın endişe yaratan ayak seslerinin bölgeden yükselişini dahi duyumsar gibi oluyoruz. Kimileri Üçüncü Dünya Savaşı’nın çıkmayacağına, kimileri Pasifik’te başlayacağına, kimi de savaşın zaten başladığına inanırken Rusya ve Ukrayna arasındaki dengelerin ciddiyeti biraz satır aralarında kalıyor. Geçen hafta Ukrayna’nın uzun menzilli silahlara izin alabilmek adına yürüttüğü lobi çalışmalarının meyvesini alıp alamayacağını tartıştık. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ukrayna’nın istediği icazeti vermeye “şimdilik” yanaşmadı. Ancak ABD’nin “kırmızı çizgilerinin” ne kadar aşılabilir olduğunu Refah’ta da gördük. Haliyle uzun menzilli silah tartışmasının rafa kaldırılması bunun hiç yaşanmayacağı anlamına da gelmiyor. Hatta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in son kararı da ciddi bir hazırlık içinde olduklarının adeta göstergesi.
Putin Rus ordusunu 180 bin asker artırarak 1,5 milyona çıkarma emri verdi. Putin’in imzasıyla yayınlanan kararnameye göre 1 milyon 500 bini kara birliği olmak üzere Rusya Silahlı Kuvvetleri’nin personel sayısı 2 milyon 389 bin 130 kişiye çıkmış olacak. Kremlin tarafından pazartesi günü yayınlanan kararnameye göre yeni personel alımının aralık ayında yürürlüğe gireceği belirtildi. 2022’den bu yana Putin yedek askerlerin ve askere alınanların seferber edilmesine ek olarak muharip birliklerin sayısında daha önce iki kez artış emri vermişti.
Bir sonraki ay Doğu Harkiv bölgesinin çoğunu kurtaran ani ve başarılı Ukrayna saldırısının ardından Putin derhal “kısmi seferberlik” emri verdi. Seferberlik askeri deneyimi olan vatandaşların zorunlu askerliğe tabi tutulacağı ve yedek askerlerin çağrılabileceği anlamına geliyordu.
Kararname neyi gösteriyor?
Putin’in kararnamesi Ukrayna’nın geçen ay Rusya’nın güney Kursk bölgesine sınır ötesi bir saldırı başlatmasının ardından geldi. Kursk operasyonu İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Rus topraklarına yönelik ilk büyük saldırı olmasıyla önem taşıyordu. Ve Ukrayna, Batı’dan aldığı silah yardımlarıyla başlattığı bu karşı saldırıda Rus topraklarının bin kilometrekarelik bir kısmının kontrolünü de ele geçirmiş oldu. İlk başlarda bu saldırıları “çok da önemsemeyen” ve Donbas’taki ilerleyişini önceliklendirmeye devam eden Rusya geçen hafta tavrını değiştirdi. Rusya, Ukrayna birliklerini Kursk’tan çıkarma harekâtını değiştirip daha deneyimli birliklerini bölgeye göndermeye başladı. Rusya, Ukrayna’nın doğusundaki Donbas bölgesindeki kritik Pokrovsk kentine doğru adımlarını hızlandırmayı da sürdürüyor.
Rusya’nın kayıpları gizemini koruyor
Putin daha evvel seferberlik ilan ettiğinde yüz binlerce kişi ülkesini terk ederek komşu Gürcistan ve Rusya sınırına yakın diğer eski Sovyet ülkelerine gitmişti. Bu da özellikle Rusya’nın daha önceki askere alma çalışmalarının yükünü çeken etnik azınlık bölgelerinde öfkeye neden olmuştu. Yetkililerin 300 bin personel alımı hedefine ulaşıldığını açıklamasının ardından seferberlik Kasım 2023’te askıya alınmıştı. Ardından Aralık ayında Putin, 170 bin askerlik bir seferberlik emri daha vererek toplam ordu mensubu sayısını 1.32 milyona çıkarmıştı. Son atılan adımla ordu mensubu sayısının 2 milyonun üzerine çıkması bekleniyor.
Bu arada Rusya’nın savaşta yaşadığı askeri kayıpların sayıları da gizemini koruyor. Eylül 2022’de dönemin Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu savaşta 5 bin 937 askerin öldüğünü söylemişti. Bakanlık o tarihten bu yana bir güncelleme yayınlamadı.