Kuzey İrlanda'da Birleşik Krallık yanlısı DUP'un Brexit kuralları nedeniyle hükümet kurulmasını iki yıldır boykot etmesinin ardından partiler bir araya geldi. Yeni başbakan IRA'nın siyasi kanadı Sinn Fein'den Michelle O'Neill oldu.

Brexit yalnızca Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği ile ilişkilerini etkilemekle kalmadı, Kuzey İrlanda’da hükümet sorunu da yarattı. Öyle ki sorun iki yıldır devam ediyor, bir türlü hükümet kurulamıyordu. Ama düğüm dün çözüldü ve İrlanda Cumhuriyet Ordusu’nun (IRA) siyasi kanadı Sinn Fein’den Michelle O’Neill cumhuriyetçi ve güneydeki Bağımsız İrlanda Cumhuriyeti ile birleşme yanlısı ilk başbakan olarak tarihe geçti.

Kuzey İrlanda zamanında IRA’yı haberlerde görmüş, filmlerde izlemiş olsak da coğrafyası ve siyasetiyle bize uzak. Dolayısıyla sorunun ilk çıktığı iki yıl öncesine dönüp bir bakmak gerekiyor.

5 Mayıs 2022’de parlamento üyelerinin belirlendiği yerel seçimde İrlanda’nın Birleşik Krallıktan ayrılıp güneydeki Bağımsız İrlanda Cumhuriyeti ile birleşmesini savunan Sinn Fein oyların yüzde 29’unu alarak sandıktan birinci parti olarak çıktı. İngiltere bu sonucun ardından Kuzey İrlanda’nın beş siyasi partisine iktidarı paylaşan bir hükümet kurulması çağrısı yaptı. Başbakan çıkarma hakkı Sinn Fein’indi. Ancak konu hükümet kurmaya gelince ortalık biraz karıştı.

Zira Birleşik Krallık’la birlikten yana Demokratik Birlik Partisi (DUP) sorun çıkarttı ve Brexit’ten sonra Birleşik Krallık ile Kuzey İrlanda arasına gümrük duvarları girmesine yol açan ticaret kurallarında değişiklik olmazsa hükümet görüşmelerine katılmayacağını duyurdu ve gerçekten de katılmadı. DUP’un korkusu gümrük duvarının Kuzey İrlanda’yı Birleşik Krallık’tan daha da uzaklaştıracak, Sinn Fein’in istediği gibi Birleşik İrlanda fikrinin daha da yaygınlaşacak olmasıydı.

Ama bu hafta bazı değişiklikler oldu. DUP Genel Başkanı Jeffrey Donaldson hafta başında Birleşik Krallık hükümetinden taviz koparmanın ardından iki yıllık boykota son verme kararı aldı. Ticareti İrlanda Denizi üzerinden kolaylaştıracak yeni kurallar çarşamba günü hükümet tarafından açıklandı. Yeni tedbirlere göre Britanya’dan gelip Kuzey İrlanda’da kalacak mallar üzerindeki rutin kontroller kaldırılacak ve bunnun yerine Birleşik Krallık içinde kalan mallar için “Birleşik Krallık iç pazar sistemi” getirilecek. Böylelikle hükümetin kurulmasının önündeki engel ortadan kalkmış oldu.

Sinn Fein lideri O’Neill’in başbakan seçilmesinin anlamı da büyük; çünkü başbakanlık görevini burada bugüne kadar hep Birleşik Krallık’ın parçası olma taraftarı Protestanlar üstleniyordu. Yani ilk kez cumhuriyetçi, Katolik bir başbakan göreve gelmiş oldu.

Zafer havasına pek girmeyen O’Neill konuşmasında “Nereden gelirsek gelelim, arzularımız ne olursa olsun, geleceğimizi birlikte inşa edebiliriz ve etmeliyiz de. Güç paylaşımının işe yaramasına sağlamakla mükellefiz, çünkü halkımız ve topluluğumuza liderlik etmek ve hizmet sunmakla görevliyiz” dedi ve İrlanda’yla birleşmekten açık açık bahsetmedi.

O’Neill Katoliklere ayrımcılık yapıldığı bir ortamda büyüyen önceki nesillerin cumhuriyetçi bir siyasetçinin başbakan seçilmesini hayal bile edemeyeceği “yeni bir şafağı” temsil ettiğini söyledi.

Ülkede başbakan yardımcılığını DUP’tan Emma Little-Pengelly yapacak. Sinn Féin, DUP, İttifak ve Ulster Birlikçi partisi, topluluklar arasında oylama yapılarak kararlaştırılan adalet bakanlığı makamı hariç, bakanlık pozisyonlarını D’Hondt sistemini kullanarak paylaşacak. Sosyal Demokrat Parti ve İşçi Partisi yürütmenin muhalefetini oluşturacak.

Hükümet şimdi ekonomik kriz, çöküşün eşiğindeki kamu hizmetleri ve demokrasiye inancın azalması gibi sorunlarla karşı karşıya.

Britanya, Kuzey İrlanda için AB ile anlaştı, Brexit’çiler mutsuz oldu