İsrail'in perşembeyi cumaya bağlayan gece Dahiye'yi bombardımana tutması yeni bir bilmecenin kapılarını araladı: Nasrallah'ın olası halefi Safiyuddin'e bir şey olmuş muydu? Lübnan Hizbullahı günlerdir sessiz, İsrail ise onu öldürdüğünden çok emin.

3 Ekim’i 4 Ekim’e bağlayan gece Lübnan, Hizbullah’ın lideri Hasan Nasrallah’ın öldüğü günkü gibi patlamalarla sarsıldı. Arka arkaya meydana gelen bu patlamaların hedefinde bu kez Hizbullah Hareketi Yürütme Konseyi Başkanı Haşim Safiyuddin vardı. Safiyuddin’i önemli kılan şey, Nasrallah’ın ölümüyle boşalan liderlik koltuğuna oturacak en olası isim olarak görülmesi. Örgüt şiddetli saldırılar nedeniyle yeni liderin ismini açıklamaktan imtina ediyor. Ancak o gece İsrail yine bir istihbarat almış, yeraltında Nasrallah’ın kuzeni Safiyuddin’in örgütün diğer üst düzey yetkilileriyle toplantı yaptığını öğrenmişti. O günden beri Safiyuddin’in akıbeti bilinmiyor.

Lübnanlı bir güvenlik kaynağı, Katar merkezli haber kuruluşu El Cezire’ye açıklamasında cuma günü Dahiye’ye düzenlenen saldırıdan bu yana Safiyuddin ile irtibatlarının kesik olduğunu söyledi. Hizbullah komutanlarının çoğu güvenlikleri için gölgede kalmayı tercih ediyor. Safiyuddin de o gölge isimlerden biriydi. Safiyuddin örgütün Cihat Konseyi’nin de önemli bir üyesiydi. Bu konsey grubun askeri operasyonlarını yönetiyor.

Nasrallah öldükten sonra ismi konuşulmaya başlayan kişilerden oldu. El Cezire’den bildiren Jabbari, “Şimdi Safiyuddin’in suikasta kurban gitme ihtimaliyle birlikte örgüt içindeki liderlik mevzusu sorgulanmaya başladı” diyor.

Basın ofisi yalanladı

Öte yandan Hizbullah’ın basın ofisi yayınladığı açıklamada örgüt yetkililerinin akıbetiyle ilgili grup içindeki kaynaklara dayandırılan haberlerin “değersiz söylentiler” olduğunu söyledi. Açıklamada sadece basın ofisinin sözlerinin geçerli olduğu vurgulandı. Basın ofisinin bu açıklaması, El Cezire ve CNN International dahil birçok medya kuruluşunun Safiyuddin ile irtibatın kesildiğini yazmasının ardından geldi.

El Cezire’nin siyasi analisti Mervan Bişara ise Safiyuddin ile irtibatın kesik olmasının grup içindeki istihbarat açığının bir göstergesi olduğunu söylüyor. Nasrallah’ın ölümünün de yine grup içindeki bazı kişilerin İsrail’e bilgi taşımasının sonucu olduğu konuşuluyordu. Georgetown Üniversitesi’nde Ortadoğu ve İslam Siyaseti profesörü Nadir Haşimi, Hizbullah’ın halefle teması kaybetmesinin örgüt içinde “yeni bir ciddi sorun” olduğunu söyledi. Zira örgüt, onun ölümünü açıklamaya hazırlanıyor olabilir.

İngiliz haber ajansı Reuters cuma günü İsrailli Yarbay Nadav Shoshani ile konuştu ve Shoshani Hizbulalh’ın istihbarat karargahını hedef aldıklarını doğruladı. İsrail hâlâ hava saldırısının sonuçlarını değerlendiriyor. Hizbullah ise Safiyuddin’in akıbetiyle ilgili resmi bir açıklama yapmadı. Kanal 12 ise güvenlik yetkililerinin Safiyuddin’in ölümünden son derece emin olduğunu söylüyor.

Yeni lider nasıl seçiliyor?

Hizbullah’ın bir önceki lideri Abbas Musevi 1992’de öldürülünce örgütün ‘Şura Konseyi’ toplanmış ve Nasrallah bu koltuğa oturmuştu. Savaş koşulları ve ağır bombardımanlara rağmen benzer bir süreç işletilebilir. Bu sürecin Safiyuddin için işlemesi bekleniyordu. Safiyuddin de Nasrallah gibi Muhammed peygamberin soyundan geldiğine işaret eden siyah bir sarık takıyor. Görüntüsü bile Nasrallah’a oldukça benziyor. Lübnan’daki çağrı cihazı patlamalarının ardından konuşan Safiyuddin, İsrail’in yeni bir çatışma başlattığını belirtip saldırıya karşı ‘özel bir ceza’ verileceğini söylemişti.

Safiyuddin, 1964 yılında Lübnan’ın güneyindeki Deir Kanun Al-Nahr kasabasında doğdu. Gençliğinde İran’ın Kum şehrinde din eğitimi aldı. Eski Hizbullah güvenlik şefi Emad Mughniyeh’in eğittiği Safiyuddin, kuzeni Hasan Nasrallah’ın yakınındaki isimlerden oldu. 1994 yılında İran’dan Beyrut’a döndü ve Hizbullah Yürütme Konseyi Başkanlığı görevini üstlendi. Bu örgütün siyasi liderliğini temsil eden ve iç işlerinin yönetimini denetleyen önemli bir pozisyon.

Ayrıca Safiyuddin’in ilişkileri Lübnan ile sınırlı değildi. Kum’daki çalışmaları ve Yüksek Şii İslam Konseyi üyesi Seyyid Muhammed Ali Al-Amin’in kızı ile evliliği de kendisinin İran’la ilişkisini güçlendiriyor. Ayrıca oğlu Rıza’nın ABD tarafından öldürülen İran Devrim Muhafızları lideri Kasım Süleymani’nin kızı Zeynep Süleymani ile evlenmesi bu ilişkileri daha da güçlendi.

İsrail, Hizbullah’ın güçlü lideri Nasrallah’ı öldürdü; şimdi ne olacak?