İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Gazze’de 39 bini aşkın kişi savaş sırasında hayatını kaybetmişken Amerikan Kongresi’nde “Gazze’de tek sivil öldürmedik, hepsi yalan” diye konuşup ayakta alkışlanmasının ardından Türkiye’de bazı siyasetçilerden sesler yükselmeye başladı: Neden Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas da TBMM’de konuşma yapmıyordu? Bu soruyu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan şu sözlerle cevaplamıştı: “Bazı siyasi partiler diyorlar ki ‘Hükümet Filistin Başkanını Türkiye’ye davet etsin ve Parlamentoda konuştursun.’ Size davet etmediğimizi kim söylüyor? Davet ettiğimiz halde gelmeyen Sayın Abbas, kusura bakmasın önce bizden ayrıca özür dilemesi lazım. Davet ettik gelmedi. Bekliyoruz bakalım gelebilecek mi?”
Bu sözlerden kısa süre sonra Hamas’ın siyasi büro şefi İsmail Haniye İsrail’in suikastiinde hayatını kaybetti. Haberin duyurulmasından saatler sonra Filistin’in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa, Abbas’ın 14-15 Ağustos tarihlerinde Türkiye’de olacağını açıkladı. Abbas en son bu yıl mart ayında Türkiye’yi ziyaret etmişti. Erdoğan ve Abbas önceki gün başbaşa görüştüler, Abbas dün de Filistin konulu olağanüstü toplantı için TBMM kürsüsüne çıkarak 10 aydır devam eden Gazze savaşını ve İsrail’e karşı verilen mücadeleyi anlattı. Abbas’ın konuşmasındaki en can alıcı nokta Filistinli diğer yöneticilerle “canı pahasına Gazze’ye gideceğini” söylemesiydi.
Haniye’nin suikastini hatırlatarak başladı
“Sizlere mübarek Filistin’den, Kudüs’ten geliyorum. Sizlere 1948’den büyük acıyı yaşayan halkımın mesajıyla geldim” diye söze başlayan Abbas “Halkım uluslararası adaletten yoksun ve değişmez milli haklarından yoksun olarak İsrail işgaline karşı büyük bir mücadele sürdürüyor” dedi. İsrail’in saldırılarında hayatını kaybedenleri rahmetle anan Abbas, Gazze’de yaşananları “soykırım suçu” olarak vurguladı ve savaş suçlarının başında da Haniye’ye düzenlenen suikastı gösterdi. Aslında Abbas’ın bugünkü konuşmasında Hamas’ı yereceğine dair spekülasyonlar vardı ama Filistinli lider bu örnekle spekülasyonu boşa çıkardı. Ayrıca Abbas’ın konuşması için düzenlenen oturumda Haniye’nin güllerle süslenmiş fotoğrafı da TBMM sıralarına kondu.
Haniye, İran’ın yeni Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın yemin törenine katılmak için geldiği İran’da kaldığı odada öldürülmüştü. Bu saldırının ardından Gazze’deki yangını bir nebze olsun söndürecek ateşkes çabaları duraksadı.
Savaşta bugüne kadar 40 bini aşkın Filistinli hayatını kaybederken, 92 bine yakın Filistinli de yaralandı. Ayrıca 1,9 milyon Filistinli evini terk etmek zorunda bırakıldı. Bazıları sığındıkları yeri birçok kez terk etmek zorunda kaldı çünkü 10 aydır devam eden savaşta İsrail birçok kez tahliye kararı çıkardı.
Abbas da konuşmasında bu konuya değinerek İsrail’in yapmak istediği şeyin “Filistinlileri tehcir etmek” olduğunu söyledi. “Halkımız işgalcileri ne olursa olsun defedecek. İsrail’in tehcir planlarını reddeden herkese teşekkür ediyoruz” diyen Abbas “Ülkemizin yüzde 70’inden fazla yıkılsa da biz bunu tekrar yapacağız ve ülkemizi yeniden inşa edeceğiz” dedi. Birleşmiş Milletler’in raporuna göre şimdiye kadar savaşta 400 milyon ton moloz çıktı ve bu molozların temizlenmesi 15-16 yılı bulacak.
“Katiller ve savaş suçluları asla kurtulamayacak. O işledikleri suçlar öyle zamanaşımıyla falan düşmez. Bunların hesabı verilecek. Uluslararası kuruluşlarla işbirliği içinde devam edeceğiz” diyen Abbas sözlerine “Kudüs de bizim kırmızı çizgimiz, topraklarımızdan asla ayrılmayacağız. Filistin toprağının bir zerresini gözden çıkaran ne bizden ne de sizdendir. Burası bize dinin ve tarihin emanetidir” diye devam etti.
‘Filistin davası Türkiye’nin de ana meselesi haline geldi’
“Bugünlerde ‘savaş sonrası’ diye bir şeyden bahsediyorlar. Biz şunu söylüyoruz; Gazze Şeridi, Batı Şeria ve Doğu Kudüs, bağımsız Filistin devletini oluşturan coğrafi bütünün adıdır” diye devam eden Abbas, “Bu gerçekleşmezse, bölgede asla sükunet ve istikrar olmaz. Ya bize hakkımızı verirsiniz ya da bu şiddet sarmalı devam eder. Barış ve güvenliğe giden yol Filistin’den başlar ve Filistin’de biter” diye vurguladı.
Hamas ve Abbas’ın genel başkanı olduğu El Fetih yıllardır Filistin içinde birbirine rakip güçler olarak öne çıkıyor. Hamas Gazze’yi yönetirken El Fetih de Batı Şeria’da duruma hakim. Yani, Filistin bir yandan İsrail işgali altında, bir yandan da kendi içinde siyasi ve askeri olarak bölünmüş durumda.
Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İstail’e düzenlediği saldırılar sonrası başlayan İsrail’in Gazze katliamlarında İsrail kendine hedef olarak Hamas’ı yok etmeyi koydu ve bu örgüte çok ağır bir hasar da verdi. İsrail saldırılarının durması için hazırlanan bütün ateşkes ve barış planlarında, dünyanın geri kalanı da İsrail’in getirdiği bir şartı kabul etmiş gözüküyor: Gazze’yi bundan böyle Hamas’ın yönetmemesi. Ama bunu sağlamak için önce Filistin’deki bölünmüşlüğün giderilmesi gerekiyordu. Bunu birkaç hafta önce, İsmail Haniye’nin öldürülmesinden ve ateşkes çabalarının ileri bir aşamaya gelmesinden hemen önce Çin diplomasisi başarmış, Filistin’in iki büyük örgütü El Fetih ile Hamas’ı bir araya getirip bir anlaşma imzalamalarını sağlamıştı.
Abbas iki parti arasındaki gerilimle ilgili olarak “Bizler toplumsal uzlaşıyı sağlamadıkça kafamızın rahat etmesi mümkün değil. Bakın Meclis’te farklı görüşlerde insanlar burada bir aradasınız ne kadar güzel. Bizde de böyle bir ortam olsun isterim hep” dedi. Bu noktada Türkiye’ye teşekkürlerini de eksik etmedi. Ankara’nın Filistinli yetkilileri Türkiye’ye getirdiğini, hukuki ve siyasi olarak da Filistin’in yanında olduğunu söyledi. Ankara’nın Tel Aviv ile ticari bağlantılarını kesmesini de “İsrail ile ticareti durdurması, 10 milyar dolarlık ticareti Türkiye, Filistin halkına destek için durdurdu. Filistin davası Türkiye’de bir ana mesele haline gelmiştir. Bu Türk halkının ve Türk halkının ahlakının ve politikasının bir göstergesidir” sözleriyle kutladı.
Öte yandan Abbas savaş boyunca İsrail’e bir sürü silah yollayan ve finansal desteği de eksik etmeyen ABD’yi eleştirmeyi de unutmadı: “BM’nin son kararları da İsrail’i suçlu bulmuştur. 150 bin insanımızın öldürüldüğü İsrail saldırıları gözümüzün önündedir. Ancak ABD, BM’de veto hakkını kullanmıştır. Karşısında onca ülke savaş karşıtı bir duruş gösterirken, o böyle bir tercih yapmıştır. ABD bir felakettir ve ABD felaketi devam ediyor.” ABD hükümeti salı günü İsrail’e 20 milyar dolarlık silah satışına onay verdi. Bu anlaşmaya F-15 savaş jetleri de dahil.
‘Canımdan olsam bile Gazze’ye gideceğim!’
Türkiye ve ABD de dahil birçok ülke İsrail-Filistin sorununda iki devletli çözümü savunuyor. Buna göre başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulması gerekiyor. Ancak başta Netanyahu olmak üzere İsrailli yetkililerin neredeyse hiçbiri bu çözüme sıcak bakmıyor. Abbas ise bu konuyu şöyle anlattı: “Doğu Kudüs bizim evimiz, vazgeçmeyeceğiz. Dik duracağız ve topraklarımızdan ayrılmayacağız. İşgal güçlerinin hemen geri çekilmesi ve Uluslararası Adalet Divanı’nın tasfiye kararlarının uygulanmasıyla bu zulüm sona erecek. İsrail’in kısmi çözüm önerileri doğru değildir. Gazze tümüyle bizimdir. Batı Şeria ve Kudüs de öyle. Biz topraklarımızın bir karışından bile vazgeçmiyoruz.”
Abbas TBMM kürsüsünden açıklamasında Filistin yönetimindeki tüm kardeşleriyle Gazze’ye gideceğini söyleyerek “Ya zafer ya şehadet! Sınır tanımayan düşmanlığa karşı, canımdan olsam bile gideceğim. Benim hayatım Gazze’deki hiçbir çocuğun hayatından değerli değil” dedi. Gazze Şeridi Hamas’ın kontrolü altında olduğu için Abbas yıllardır Gazze’ye gitmiyor.
Filistinli lider konuşmasını şöyle tamamladı: “Artık tüm ülkelerin, İsrail için verilen uluslararası kararların yerine getirilmesi için mücadele etmesi gerektiğini söylüyoruz. İşgal gidecek, sona erecektir. Filistin özgür ve ebedi kalacaktır. Hep birlikte hürriyete, devlete ve Kudüs’e doğru… Yaşasın Filistin Türkiye kardeşliği! Teşekkürler Türk halkı, teşekkürler Cumhurbaşkanı Erdoğan!”
Abbas’ın TBMM kürsüsünde konuşması ayakta alkışlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da konuşmayı baştan sona Meclis’teki locasında izledi, ayakta alkışlayanlar arasında o da vardı.
Kurtulmuş’tan silah hediyesi
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş mecliste yaptığı konuşma öncesinde Abbas’ı Ankara’da ağırladı. İkili Meclis Genel Kurulu’na hitap etmeden önce bir araya gelerek samimi bir görüşme gerçekleştirdi.
Görüşmenin sonunda Kurtulmuş, Abbas’a anlamlı hediyeler takdim etti. Kurtulmuş elinde Kuran-ı Kerim, Türk yapımı bir silah ve Filistin bayrağıyla Abbas’ın karşısına geçti. Hediyeleri takdim ederken “Örfümüzde silah, bayrak ve Kur’an-ı Kerim davaya sadakatin sembolüdür. Böylece Filistin davasına olan bağlılığımızı teyit etmiş olduk” diyerek Türkiye’nin Filistin davasına olan desteğini bir kez daha vurguladı.
Bu özel görüşmede sadece manevi anlamı yüksek hediyeler verilmekle kalmadı. Kurtulmuş, günün anısına Milli Eğitim Bakanlığı Olgunlaşma Enstitüsü tarafından hazırlanan, üzerinde Türkiye ve Filistin bayrakları, Filistin kefiyesinin simgesi ve TBMM logosunun yer aldığı bir atkı da hediye etti. Bu atkı Meclis’teki milletvekillerine ve davetlilere de dağıtılarak bu tarihi ziyaretin hatırası olarak saklanması sağlandı.