İran'da geçen yıl 16 Eylül'de 'ahlak polisi'nin gözetimi altındayken hayatını kaybeden Mahsa Amini'nin ölüm yıldönümü yaklaşıyor. İran hükümeti, yaklaşan sessiz fırtınaya karşı 'dış güçler' kartını çekerek gardını aldı ve son dönemin en sert politikalarını uygulamaya başladı.

Yaşasaydı bir yaş daha alacak Mahsa Amini, ‘başörtüsünü doğru takmadığı’ gerekçesiyle ‘ahlak polisi’ tarafından gözaltına alındıktan sonra 16 Eylül 2022’de hayatını kaybetti. Bunun ardından uzun bir süre boyunca İran son dönemdeki en büyük protestolara sahne oldu. Şimdi o protesto ateşi durulur gibi olsa da Amini’nin ölüm yıldönümü yaklaşıyor ve İran hükümeti, yaklaşan sessiz fırtınaya karşı gardını aldı.

İran’ın önde gelen Şerif Teknoloji Üniversitesi’nde yapay zeka profesörü olan Ali Şerifi Zarçi, protestolar sırasında tutuklanan öğrencileri serbest bırakılana kadar ders vermeyi reddederek duruşunu gösterdi. Ancak bu bu duruş geçen hafta işini kaybetmesine neden oldu. Üstelik, son birkaç hafta içinde İran üniversitelerinden atılan akademisyenlerin sayısı 15’i geçti.

Hapishanede şiddet arttı

Şerifi Zarçi gibi akademisyenlerin üniversiteden atılması, Mahsa’nın yıldönümü yaklaşırken hükümetin giderek sertleşen baskılarının da bir parçası. Son birkaç hafta içerisinde İranlı kadın hakları aktivistleri, öğrenciler, etnik azınlıklar, gazeteciler, şarkıcılar ve öldürülen protestocuların aileleri tutuklandı.

Uluslararası Af Örgütü, geçen hafta yayınladığı bir raporda, hükümetin öldürülen protestocuların ailelerini, sevdiklerinin mezarlarına zarar vermek de dahil olmak üzere rahatsız ettiği 22 olayı belgeledi.

İran’ın önde gelen kadın hakları aktivisti Nergis Muhammedi, ‘devlete karşı propaganda yapmak’ suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Nergis, Mahsa’nın ölüm yıldönümünden önce cezaevinde kadınlara yönelik fiziksel şiddetin arttığını söylüyor. Nergis’in 17 Ağustos’ta yayınlanan mektubunda, “Kadınların ve kız çocuklarının yüzleri ve vücutları morarmış ve yaralanmış bir şekilde cezaevlerine girdiklerini gördük” diye yazdı.

Hükümet dış güçler kartını çekti

Resmi haber medyasına konuşan yargıdan üst düzey bir yetkili, ‘İran’ın düşmanlarının bu ölüm yıldönümü için huzursuzluk planladığını’ ve ‘hem güvenlik hem de istihbarat güçlerinin muhalefetin her hareketini izlediğini’ söyledi. Yetkili, protestoculara merhamet gösterilmeyeceğini de vurguladı.

Aktivistler ise Amini’nin yıldönümü sebebiyle protesto düzenlenmesi çağrısında bulundu. Ancak gösterilere kaç kişinin katılacağı henüz belirsiz. Bu yıldönümü sadece Amini’nin değil, protestolar sırasında hayatını kaybeden 500 kişi ile idam edilen yedi kişinin hatırlanacağı bir gün olacak.

New York’ta faaliyet gösteren İran İnsan Hakları Merkezi Yöneticisi Hadi Kaymi NYT’ye verdiği demeçte, “Rejim varlığını göstermek zorunda olduğunu hissediyor, yoksa yeni bir protesto dalgası tüm ülkeyi saracak” dedi.

Gençler umutsuz ama mücadeleye devam ediyorlar

Popüler pop şarkıcısı Mehdi Yarrahi, iktidarın suistimallerini, yolsuzluğu ve gündelik hayatın zorluklarını eleştirdiği ‘Damn Things’ adında bir şarkı yayınladı. Bu şarkının 20 milyondan fazla izlenerek viral olmasının ardından İran hükümeti Yarrahi’yi ‘İslami toplumun ahlak ve normlarına meydan okuduğu’ gerekçesiyle tutukladı. Ancak gençler Yarrahi’nin tutuklanmasını protesto etmek için ‘Damn Things’e dans ettikleri ve şarkı söyledikleri videolar yayınlamaya başladı.

Üniversite profesörlerinin görevden alınması da eski yetkililer dahil olmak üzere birçok kişinin tepkisini çekti. Eski Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, bu hareketin ‘bilime ve ülkeye yapılmış bir haksızlık’ olduğunu söyledi. Ancak hükümet kararının arkasında duruyor. İçişleri Bakanlığı yayınladığı bir açıklamada söz konusu eylemi ‘övgüye değer devrimci bir iş’ olarak nitelendirdi.

Bir sanat okuluna giden 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Gazel, NYT’ye verdiği demeçte üniversitesinin dört tasarım profesörünü kovduğunu ve yerlerine İslami metinler öğreten eğitmenler getirdiğini söyledi. Ülkede eylül sonunda akademik yıl başlayacak ama Gazel eğitime dair umutsuzluğunu şu sözlerle ifade ediyor: “Yeni getirilen dindar profesörler meslek derslerimiz hakkında hiçbir şey bilmiyor. Çoğumuz burada okumak yerine İran’ı nasıl terk edebiliriz diye düşünüyoruz. Diplomamı almak isteyip istemediğimden bile emin değilim.”

İran bir yönetmene daha ceza kesti: Ali Asgari ülkeden çıkamayacak, film çekemeyecek