Yunanistan'da çarşamba günü alabora olan balıkçı teknesinin ambarında yaklaşık 100 çocuğun olduğu iddia ediliyor. Yunanistan'ın eski Başbakanı Çipras, kazadan Avrupa'nın göç politikasını sorumlu tutarak, 'Denizlerimiz mezara döndü' dedi.

Yunanistan’ın Mora Yarımadası açıklarında çarşamba günü düzensiz göçmenleri taşıyan balıkçı teknesinin batması, Akdeniz’de son yıllarda yaşanan en kötü felaketlerden biri olarak tarihe geçti. Batan tekneden hayatta kalmayı başaranlar, doktorlara ve polise geminin ambarında kadın ve çocukların olduğunu söyledi. Libya’nın Tobruk limanından yola çıkan teknenin içinde yaklaşık 750 yolculunun bulunduğu tahmin ediliyor. Teknenin varış hedefinin İtalya olduğu belirtiliyor.

Teknenin denizin ortasındayken motorunun durduğu ve kısa süre içinde de alabora olduğu bildirildi. Sahil güvenlik uzmanları, teknenin içindeki insanların hareketinin aracın yan yatmasına ve devrilmesine yol açmış olabileceğini belirtiyor. Bağımsız bir mülteci aktivisti olan Nawal Soufi, Facebook’ta yaptığı paylaşımda salı günü gece 11’e kadar teknedeki insanlarla iletişim halinde olduğunu söyleyerek, “Konuştuğum adam bana açık açık, ‘Bunun son gecemiz olduğunu hissediyorum’ dedi” diye yazdı.

‘Ambarda yaklaşık 100 çocuk vardı’ iddiası

78 kişinin öldüğü olayda ölü sayısının 100’ü aşmasından endişeleniliyor. Polis memuru Nicolaos Spanoudakis, “Şu anda bildiklerimiz tahmine dayanıyor ancak 500 kadar kişinin kayıp olduğu varsayımı üzerinde ilerliyoruz. Görünüşe göre kadınlar ve çocuklar da ambardaymış” dedi. Yunan medyasında yer alan haberlerde ambarda 100 kadar çocuğun olduğu iddia ediliyor.

Birleşmiş Milletler’in mülteci ajansından Erasmia Roumana felaketi, ‘gerçekten korkunç’ olarak değerlendirdi ve kurtulanların psikolojisinin çok kötü bir durumda olduğunu belirtti. Kalamata limanında gazetecilere yaptığı açıklamada, “Birçoğu şokta, çok bunalmış haldeler. Birçoğu teknede yanlarında olan aileleri, arkadaşları ve diğer göçmenler için endişeleniyor” dedi.

Yetkililer, kurtulan 104 kişinin tamamının da yaşları 16 ila 40 yaşlarındaki erkekler olduğunu söyledi. Kalamata Belediye Başkanı Yardımcısı Giorgos Farvas, “Afganistan, Pakistan, Suriye ve Mısır’dan gelmişler” dedi. Yaklaşık 30 kişinin zatürre ve bitkinlik nedeniyle hastaneye kaldırıldığı ancak hayati tehlikelerinin olmadığı bildirildi.

Yunanistan’ın sahil güvenliği, perşembe akşamı tamamı Mısır vatandaşı olan dokuz kazazedenin, yolculuğu organize eden kaçakçılık şebekesine mensup olduğu şüphesiyle tutukladığını açıkladı. Sahil güvenlikten bir temsilci, “Balıkçı teknesi 25-30 metre uzunluğundaydı. Güvertesi kadar içinin de insanlarla dolu olduğunu tahmin ediyoruz” dedi. Bir hükümet sözcüsü, kaçakçıların teknede ‘kontrolü sağlamak için insanları kilit altında tutuklarını’ söyledi.

Mora açıklarında tekne faciası: 78 göçmen yaşamını yitirdi, 100’den fazla kişi kurtarıldı

‘Avrupa’nın göç politikası Akdeniz’i mezara çevirdi’

Yunanistan’ın geçici hükümeti, ülkede üç günlük yas ilan etti ve 25 Haziran’daki seçimler öncesinde yapılması planlanan tüm kampanya çalışmaları askıya alındı.

Sahil güvenlik sözcüsü, Avrupa’nın Frontex ajansından bir gözetleme uçağının salı günü tekneyi tespit ettiğini ancak teknedeki insanların yardım teklifini defalarca reddettiğini iddia etti.  Sözcü, sahil güvenliğin mürettebat ve yolcuların itirazlarına rağmen tekneyi durdurmaya çalışması halinde bile teknenin alabora olabileceğini öne sürdü.

Ne var ki sol muhalefet lideri Aleksis Çipras, Kalamata limanını ziyareti sırasında hayatta kalanların ‘yardım çağırdıklarını’ söylediğini aktardı ve, “Bu nasıl bir protokol ki batmak üzere olan aşırı kalabalık bir teknenin kurtarılması için çağrıda bulunmuyor?” sorusunu yöneltti.

Avrupa’daki göç krizinin zirvede olduğu 2015-2019 yılları arasında Yunanistan’a başbakanlık yapan Çipras, kıtanın göç politikasını eleştirerek, “Çok büyük siyasi sorumluluğumuz var. Avrupa’nın yıllardır izlediği göç politikası Akdeniz’i, denizlerimizi mezarlara çeviriyor” dedi.

Yunanistan Göç Bakanı Daniel Esdras, ERT kanalına yaptığı açıklamada Yunanistan’ın hayatta kalanların sığınma taleplerini inceleyeceğini ancak sığınma hakkı olmayanların evlerine gönderileceğini açıkladı.

Avrupa’nın yeni göç yasası

Söz konusu kaza, Avrupa’nın hafta başında 12 saat süren yoğun bir mesaiyle kabul ettiği yeni göç yasasının ardından gerçekleşti. Bu yasaya göre Avrupa ülkeleri kıtaya gelen göçmenleri daha adil bir şekilde paylaşacak ve ülkesine göçmen almak istemeyen ülkeler her bir göçmen başına 20 bin euro vermek zorunda kalacak.

Ancak yasanın en can alıcı maddesi ‘güvenli kabul edilen üçüncü ülkeler’. Bu maddeye göre Avrupa ülkeleri, kendilerine sığınan mültecileri, güvenli gördükleri üçüncü bir ülkeyle bağlantılı bulmaları halinde sınır dışı edebilecek. Bunun da ötesinde bağlantı bulma koşulunun ortak bir tanımı yok. Yani İtalya hem güvenli bulduğu hem de kendi açısından bağlantı kurabildiği üçüncü bir ülkeye kendisine sığınan göçmenleri yollayabilecek.

Para teklif ettiler: AB, Tunus’u göçmenler için ‘geri dönüş deposu’ yapmak istiyor