Lahey’de Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’in 1967’de başlayan Filistin işgaliyle ilgili daha yeni görüşmeler olmuşken işgal altındaki Batı Şeria’da yeni bir yerleşimci krizi koptu. İsrail’in yerleşim planlama otoritesi çarşamba günü işgal altındaki Filistin topraklarında yaklaşık 3500 yasa dışı yerleşime yeşil ışık yaktı. Netanyahu hükümeti daha önce de yeni yerleşimlere izin veriyordu, ama 7 Ekim’deki savaştan bu yana ilk kez böyle bir karar aldı.
İsrail gazetesi Haaretz’e göre İsrail hükümetinin Batı Şeria politikalarını uygulayan Sivil İdare Yüksek Planlama Komitesi Maale Adumim’de 2452, Efrat’ta 694 ve Kedar’da 330 olmak üzere 3476 yerleşimci evinin inşasına başlanacağını söyledi.
İsrail’in Filistinlilerin yaşadıkları topraklara Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın deyimiyle “çökmesi” yıllardır uluslararası hukukun ihlali ve Filistin devletinin kurulmasının önündeki engel olarak görülüyor. İsrailli yetkililer ise Maale Adumim, Kedar ve Efrat’ta yapılması planlanan yeni inşaatların, yasa dışı bir şekilde Filistin topraklarına yerleşen yerleşimcileri şubat ayında hedef alan silahlı saldırıya misilleme olduğunu söylüyor.
Batı Şeria’daki sivil işlerden sorumlu aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich X’te “Düşmanlar bize zarar vermeye ve zayıflatmaya çalışıyor. Ama biz bu topraklar üzerindeki inşa faaliyetlerimize devam edeceğiz” açıklaması yaptı. Smotrich inşaatların geçen yıl onaylanan yasa dışı yerleşimlerdeki 18 bin 515 konuta ek olduğunu da sözlerine ekledi.
Wall Street Journal’a göreyse 7 Ekim’den bu yana yerleşimciler Batı Şeria’da beş yasa dışı karakol ve 15 yol inşa etmiş. Video kayıtlarına ve görgü tanıklarının ifadelerine dayanan rapora göre, yollar ve karakollar sadece birkaç günde ağır makinelerle yapılmış. Haberde yeni karakolların çoğunun hükümet fonlarıyla finanse edildiği de belirtiliyor. Karakollardan biri savaşın başından beri yasa dışı inşaatlarda büyük artış görülen Ariel yerleşimi yakınlarındaki Filistin köyü Farha yakınlarında kuruldu.
Filistin Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre 7 Ekim’deki saldırılardan bu yana Batı Şeria’da 419 Filistinli öldürüldü, 4 bin 650 Filistinli de yaralandı. 7 bin 340 Filistinli ise İsrail askerleri tarafından tutuklandı. İşgal altındaki Batı Şeria’da üç milyon Filistinli ve 490 binden fazla İsrailli yerleşimci var.
Tepkiler çığ gibi büyüdü
Filistin Yönetimi Dışişleri Bakanlığı yerleşimleri yasa dışı ve gayrimeşru olarak nitelendirdi ve bunların “şiddet döngüsünün devam etmesine davetiye çıkardığını” belirtti. Bakanlıktan yapılan açıklamada “Bakanlık İsrail’i daha fazla yerleşim yeri inşa etmekten caydırmak için, yerleşimcilerin fonlanmasında büyük rol oynayan Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Smotrich başta olmak üzere diğer İsrailli yetkilileri kapsayacak şekilde acilen uluslararası yaptırım uygulanması çağrısı yapmaktadır” dendi.
Gazze Şeridi’nin kontrolünü elinde tutan Hamas ise İsrail’in bu adımını “Topraklarımızı kontrol etmeyi, halkımızı kısıtlamayı ve izole etmeyi amaçlayan Siyonist planın bir göstergesi” şeklinde yorumladı. “Bu hatalı kararın hiçbir yasal ya da hukuki dayanağı olmadığını, meydan okuma ve pervasızlıktan başka mesaj bir mesaj vermediği ortada” diyen Hamas Birleşmiş Milletler’i (BM) “bu suça ve Nazi liderlere karşı cezalandırıcı adımlar atmaya” çağırdı. Hamas “İsrail’in bölgede gerginliği ve tırmanışı artıran toprak ihlallerine sessiz kalınmaması” konusunda da uyarı yaptı.
Türkiye, Ürdün, Katar ve Suudi Arabistan gibi Ortadoğu ülkeleri İsrail’in hamlesini daha önce yaptıkları gibi eleştirdi. İlginç olan Avrupa’dan gelen tepkilerdi. Bu zamana kadar İsrail’in bütün hamlelerine destek veren Almanya, İsrail’den bu planını geri çekmesini istedi, “uluslararası hukukun ciddi ihlali” tanımı yapıp bu davranışı kınadı.
En sert tepki ise Norveç’ten geldi. Hükümet işgal altındaki Filistin topraklarındaki yasa dışı İsrail yerleşimleriyle ticaret ya da iş yapılmamasını tavsiye ettiği bir yazı yayınladı. Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide “Norveç yıllardır Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’daki yerleşim politikasının uluslararası hukuku ihlal ettiği ve hem gelecekte Filistin devleti kurulmasını hem de çatışmaya barışçıl bir çözüm bulunması ihtimalini baltaladığı konusunda nettir” dedi.
Konu Batı Şeria olduğunda ABD de Gazze’deki tutumundan farklı davranıyor. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken geçen hafta Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te düzenlediği basın toplantısında “Yönetimimiz yerleşimlerin genişletilmesine kesin bir şekilde karşı çıkmaya devam ediyor. Bizim görüşümüze göre yerleşimler İsrail’in güvenliğini güçlendirmek yerine zayıflatmaktadır” demişti.
ABD Başkanı Joe Biden ise önceki aylarda Batı Şeria’daki Filistinlilere saldıran yerleşimcilere vize yasağı getirmişti. Hatta Biden’ın Batı Şeria’daki müdahaleleri nedeniyle Ben-Gvir Wall Street Journal’a verdiği demeçte “Biden’ın gidip yerine Trump’ın gelmesini istediğini” söyleyecek kadar ileri gitmişti. Bu arada yine de eklemek gerekiyor, ABD en son Lahey’deki mahkemede İsrail’in işgalinin “güvenlik için gerekli” olduğunu iddia ederek, mahkemeden İsrail’i suçlu bulmamasını istemişti.