7 Ekim’den itibaren Gazze Şeridi’ne saldırmaya devam eden ve bu saldırılarla 35 binin üzerinde sivilin ölümüne neden olan İsrail gözünü Refah’a dikmiş durumda. 7 Mayıs’ta Filistinlilerin tek sığınağı olan şeridin en güneyindeki bu kente karadan giren İsrail Savunma Kuvvetleri’nin saldırıları nedeniyle 600 bine yakın Filistinli yerinden edildi.
Saldırılara tepkiler devam ederken İsrail’in kamu yayın kuruluşu KAN’ın haberine göre Başbakan Binyamin Netanyahu, Gazze sınırı yakınlarında düzenlenen bir hava kuvvetleri gösterisi sırasında konuştu.
Şu an çok önemli bir savaşa tanık olduklarını ve bu sona erdiğinde düşmanı yenmeye daha çok yaklaşmış olacaklarını savunan Netanyahu burada yaptığı konuşmada şöyle dedi:
“Refah harekatı birçok problemi çözecek. Bu, sadece onların (Hamas) geriye kalan tugaylarının yenilgiye uğratılmasıyla sınırlı kalmayacak aynı zamanda kaçış ve takviye için kullandıkları tünelleri de kapsayacak.”
Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısını öngörememesi nedeniyle istifa etmeyi düşünüp düşünmediği sorusunu da yanıtlayan İsrailli siyasetçi “Başarısızlıkla ilgili mevzu ben de dahil hükümetin her üyesini ilgilendiriyor ancak şu anda tek odak noktamız zafer. Yüzlerce askerimiz bu yüzden öldü. Kazanmamız için savaştılar” ifadelerini kullandı.
Üç rehinenin cenazesi teslim alındı
İsrail ordusu Refah saldırılarını yoğunlaştırırken ordu sözcüsü Daniel Hagari, düzenlediği basın toplantısında Gazze’de 3 İsraillinin cesedinin bulunduğunu söyledi. Hagari Gazze’de cenazeleri bulunan İsraillilerin isimlerinin Shani Louk, Amit Bouskila ve Itzhak Gelerenter olduğunu ifade etti.
Louk, Bouskila ve Gelerenter’in 7 Ekim’de öldürüldüğünü aktaran Hagari, söz konusu İsraillilerin cenazesinin aynı gün Gazze’ye götürüldüğünü belirtti. Almanya vatandaşı olan Louk 7 Ekim saldırılarının ilk günlerinde dünya basınında gündem olmuştu.
Başbakan Netanyahu, sosyal medya hesabından paylaştığı taziye mesajında “Büyük kayıptan dolayı kalbim kırık. Eşim Sara ve ben ailelerin acısını çekiyoruz. Yaşayan ve ölen tüm rehinelerimizi geri getireceğiz” dedi. Netanyahu “Kararlı bir eylemle kız ve erkek çocuklarını sınırlarına geri döndüren yiğit güçlerimizi tebrik ediyorum” diye ekledi.
İsrail Savaş Kabinesi’nde Netanyahu-Gallant çatlağı
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant 15 Mayıs’ta Tel Aviv’de düzenlediği bir basın toplantısında, uzun zamandır Gazze’de Hamas’a alternatif bir yönetim bulma yönünde çalışmanın gerekli olduğunu söylediklerini ancak herhangi bir karşılık alamadıklarını belirtmişti.
Gazze’de askeri bir yönetimin kurulmasını kabul etmeyeceğini belirten Gallant, Netanyahu’ya, konuya ilişkin bir karar vermesi ve İsrail’in Gazze Şeridi’nde sivil-askeri bir rejimin olmayacağını ilan etmesi ve Hamas’a alternatif bir yönetimi teşvik etmesi çağrısında bulunmuştu.
İsrailli bakan “Ordunun planı tartışmaya açılmadı, daha da kötüsü yerine hiçbir alternatif getirilmedi. Gazze’de askeri-sivil bir rejim, İsrail için kötü ve tehlikeli bir alternatiftir.” diye konuşmuştu.
Başbakan Netanyahu ise X hesabından yaptığı videolu paylaşımda Gallant’ın eleştirilerine, “Hamas var olduğu sürece başka hiçbir aktör Gazze’yi yönetemeyecek, kesinlikle Filistin yönetimi değil” sözleriyle yanıt vermişti.
Hamas yenilene kadar “ertesi gün” tartışmalarının “anlamsız” olduğunu savunan Netanyahu, “Hamas’ın Gazze’yi askeri olarak idare etmediği netleşene kadar hiçbir aktör kendi güvenliği korkusuyla Gazze’nin sivil yönetimini tek başına kabul etmeye hazır olmayacak”demişti.
7 Ekim sonrası Gazze: Neler yaşandı?
Gazze’de savaş, Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’in güneyine düzenlediği ve çoğu sivil binden fazla kişinin ölümü, 5 bin 132 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan saldırının ardından patlak verdi. Militanlar ayrıca yaklaşık
250 rehine ele geçirdi; İsrail’in tahminlerine göre bunlardan 128’i Gazze’de kaldı, 36’sı öldü.
Gazze’de Hamas’a bağlı Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail’in askeri misillemesi çoğu sivil ve birçoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 35 bin kişinin ölümüne neden olurken, İsrail kuşatması korkunç gıda kıtlığı ve kıtlık tehdidini de beraberinde getirdi. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
İsrail ordusu ise Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 240’ı karadan işgal sürecinde olmak üzere en az 580 askerinin öldürüldüğünü duyurdu. Çatışmalara 24 Kasım 2023’te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan ‘insani ara’da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı.
Öte yandan İsrail binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti. İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında en az 400 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ve Hizbullah arasında 8 Ekim 2023’ten beri yaşanan çatışmalarda en az 270 Hizbullah mensubu ve 50’den fazla Lübnanlı sivil, 40’ı aşkın Filistinli örgüt mensubu ile 6 İsrailli sivil ve 11 asker öldü.