İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dün İsrailli rehinelerin aileleriyle bir araya geldi. En son İsrail Hamas’a 33 canlı rehine karşılığında çok sayıda Filistinli mahkumun serbest bırakılacağı bir anlaşma sundu. Hamas anlaşmayı incelediklerini söyledi, ancak henüz karara varmamış olacak ki açıklama yapmadı.
ABD tarafı İsrail’in sunduğu ateşkes anlaşmasının “cömert” olduğunu söylüyor ancak rehine yakınlarıyla bir araya gelen Netanyahu anlaşma olsa da olmasa da Refah’a girileceğini söyleyerek kalıcı ateşkes umudunu söndürdü. Halbuki Axios’a konuşan İsrailli yetkililer ilk kez ‘kalıcı sükûnet’ten bahsetmişti. Öyle ya da böyle ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken bugün İsrailli yetkililere ateşkes için baskı yapmayı planlıyor.
Öte yandan Uluslararası Ceza Mahkemesi’nden (UCM) kendisi hakkında tutuklama kararı çıkmasını bekleyen Netanyahu böyle bir şey olursa “büyük skandal” olacağını iddia etti. Netanyahu UCM’den kötü haberleri bekleyedursun UAD’den Almanya ile ilgili karar çıktı: İsrail’e silah satmaya devam edebilecek.
‘Refah’a her şekilde gireceğiz’
Netanyahu “Savaşı tüm hedeflerimize ulaşmadan durdurmak gibi bir seçeneğimiz yok. Refah’a gireceğiz ve mutlak zaferi elde etmek için Hamas’ı anlaşma olsun ya da olmasın ortadan kaldıracağız” dedi. Başbakan bu görüşmeyi Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben Gvir ile yapacağı görüşmeden önce yaptı. Hem Ben Gvir hem de Maliye Bakanı Bezalel Smotrich Hamas ile anlaşmaya varılması halinde koalisyondan çekilme tehditleri savurdu.
Son teklif savaşa 40 gün ara verilmesi ve İsrailli 33 rehine karşılığında bin Filistinli mahkumun serbest bırakılmasını içeriyor. İsrail’de özellikle aşırı sağcılar Netanyahu hükümetinin serbest bırakılacak rehine sayısını azaltmak gibi tavizler vermesini sert bir şekilde eleştiriyor. İsrailli bir yetkili Hamas’tan cevap beklediklerini, ona göre Kahire’ye heyet gönderip göndermeyeceklerine karar vereceklerini söyledi.
Teklifte ateşkesin ikinci aşamasında İsrail ve Hamas’ın esir takası için görüşeceği 10 haftalık bir ateşkes daha öngörülüyor. Hamas daha önce buna başta sıcak yaklaşsa da sonrasında kalıcı ateşkesin dışarıda bırakılmasını gerekçe göstererek teklife karşı çıkmıştı.
Blinken İsrail’de
Gazze’deki savaş başladığından beri yedinci kez Ortadoğu’ya giden ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken önce Suudi Arabistan, sonra Ürdün’e gittikten sonra son durağı İsrail’e vardı. Blinken’in yeni Ortadoğu turunun sebepleri başta ateşkes anlaşması olmak üzere Suudi Arabistan-İsrail normalleşmesiydi.
Blinken İsrail’deki görüşme trafiğine Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile başlayacak. Sonra da Netanyahu ile İsrail’in defacto başkenti Kudüs’te bir araya gelecek. ABD’li bakan sonrasında Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi ile görüşecek.
Washington son zamanlarda bir anlaşmaya varılması için taraflar üzerindeki baskısını artırdı. Blinken’in İsrail’e gelmesinin nedeni de ateşkese yeşil ışık yakılması için baskı yaratmak. Blinken Ürdün’de gazetecilere verdiği demeçte “Şimdi sıra Hamas’ta. Artık gecikmeye yer yok, bahanelere de. Önümüzdeki günlerde bu anlaşmanın onaylandığını görmek istiyoruz” dedi. Ateşkesin Gazze’deki sivillerin “acılarını dindirmenin en etkili yolu” olacağını da belirtti.
Netanyahu’nun UCM krizi
Bu arada Netanyahu’nun bu sıralar ABD’nin desteğine ihtiyaç duyduğunu belirtmek gerekiyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) herhangi bir açıklaması olmamasına rağmen Netanyahu UCM’nin başta kendisi olmak üzere üst düzey İsrailli yetkilileri hakkında tutuklama kararı çıkaracağına inanıyor. Axios’un haberine göre ABD Başkanı Joe Biden ve Netanyahu arasında pazar günü gerçekleşen görüşmede Netanyahu, bunun olmasını engellemesi için Biden’dan yardım istedi.
Netanyahu böyle bir beklentisi olduğunu dün yayınladığı videoda da söyledi. UCM’nin böyle bir karar almasının “büyük bir skandal” olacağını söyleyen Netanyahu “İsrail ordusu komutanları ve devlet liderleri hakkında savaş suçları nedeniyle tutuklama emri çıkarma olasılığı büyük bir skandal olacaktır” dedi ve ekledi: “Bir şeyi açıklığa kavuşturmak istiyorum: Ne Lahey’de ne de başka bir yerde alınacak hiçbir karar, savaştaki tüm hedeflerimize ulaşma kararlılığımıza zarar vermeyecektir.”
Gazze’de savaşın başından bu yana 34 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti. Netanyahu’nun dün söylediği gibi “anlaşma olsun ya da olmasın” Refah’a düzenlenecek bir baskın 1.3 milyon Filistinlinin daha hayatının tehlikeye girmesi anlamına geliyor. Çünkü İsrail’in savaşın başında kuzeyden zorla çıkardığı Filistinlilerin büyük kısmı Refah’a sığındı. Refah, Gazze’de henüz İsrail’in kara operasyonuna sahne olmayan tek büyük bölge.
İsrail UCM’den kötü haber beklerken UAD’den iyi haber aldı
Netanyahu UCM’den kötü haberler beklerken Uluslararası Adalet Divanı’ndan (UAD) iyi haberler aldı. Nikaragua’nın Almanya’nın İsrail’e silah ihracatını durdurması talebiyle açtığı davada bire karşı 15 oyla müdahaleye gerek olmadığı kararı çıktı. Yani Almanya İsrail’e silah satmaya devam edebilecek.
Nikaragua Almanya’nın gerek İsrail’e siyasi, mali ve askeri yardımlarıyla gerek Filistinlilere yardım ajansı UNRWA’ya bağış yapmayı bırakmasının Soykırım Sözleşmesi’ni imzalayan bir ülke olarak yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle dava açmıştı.
Almanya aleyhine oy kullanan tek yargıç Nikaragua tarafından seçilen Awn Shawkat Al-Khasawneh’ti. UAD’de kendi milletlerinden yargıcı olmayan ülkeler, açtıkları davalarla ilgilenmesi için bir yargıç seçebiliyor. Nikaragua da bunun için Ürdünlü yargıcı seçti.
Bununla birlikte mahkeme, Almanya’nın davanın kayıtlardan çıkarılması talebini reddetti; bu da davanın yıllar sürebilecek bir aşamaya geçeceği anlamına geliyor.