İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ilk resmi basın toplantısına başörtüsünü saçları görünecek şekilde takan kadın gazetecileri de kabul etti. Vaatlerinden biri "ahlak polisinin kadınları rahatsız etmeyeceği bir düzen" oldu.

İki yıl önce Mahsa Amini “ahlak polisi” tarafından gözaltına alınıp şiddete uğramasa ve komaya girmese bugün 24 yaşında olacaktı. Ancak ahlak polisinin gözetimi altındayken uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetti. Dün onun ölüm yıldönümüydü. Mahsa’nın ölümü İran genelinde protestolara neden olmuş, sonrasında ahlak polisi bir süreliğine geri çekilmek zorunda kalmıştı. Ancak o günler uzun sürmedi, sonunda ahlak polisi çok daha katı kıyafet kurallarıyla döndü.

Bunlar Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi döneminde meydana gelen geldi. Muhafazakâr politikalarıyla öne çıkan Reisi bu yıl mayıs ayında kazada ölünce koltuğu boşaldı. Bu koltuğu da reformist kimliğiyle öne çıkan Mesud Pezeşkiyan doldurdu. Reisi’den çok daha ılımlı bir imaj çizen Pezeşkiyan’ın kadınlar için ilerici adımlar atacağına inanılıyordu.

Ancak bu umutlar Pezeşkiyan’ın kabine listesine dahil ettiği isimlerle yerle bir oldu. Çünkü bazı isimlerin reformla hiçbir ilişkisi yoktu, hatta ılımlı görüşe bile yakın değildiler. İranlı lider Mahsa’nın ölüm yıldönümünde “ahlak polisinin artık kadınları başörtüsü giyip giymedikleri konusunda rahatsız etmeyeceğini” söyledi.

Birleşmiş Milletler (BM) geçen hafta İran hükümetinin Mahsa’nın ölümünden bu yana kadın haklarını bastırmak ve aktivizmi tamamen öldürmek için “girişimlerini artırdığını” söyledi. Ancak Pezeşkiyan dünkü açıklamasında ahlak polisinin artık kadınları sokağın ortasında sıkıştırmaması gerektiğini vurguladı.

İlk basın toplantısında umut veren adım

Pezeşkiyan’ın bu sözleri basın toplantısına ahlak polisinin araçlarından kaçmak için dolambaçlı yollardan gelen bir kadın muhabirin sorusuna yanıt niteliği taşıyordu. Soruyu soran gazetecinin taktığı başörtüden saçlarının bir kısmı görülüyordu. Pezeşkiyan ahlak polisinin hâlâ sokaklarda olup olmadığını sorunca gazeteci öyle olduğunu söyledi. Bunun üstüne Pezeşkiyan “Ahlak polisinin kadınlarla sokakta karşı karşıya gelmemesi gerekiyordu. Bu konunun takipçisi olacağım ki kadınları rahatsız etmesinler” dedi.

İranlı liderin bu açıklaması haber kanalı IRINN dahil büyük devlet televizyonlarında canlı olarak yayınlandı. Kadın gazeteciyle yapılan konuşmanın videosu da internette viral oldu. Basın toplantısına katılan bazı kadın gazetecilerin saçları görünür bir şekilde başlarını örtmesi, ülkenin kadınları tabi tuttuğu katı kıyafet kurallarının hafifleyebileceğinin işareti. Çünkü önceki basın toplantılarında kadınların tam tesettüre girmesi zorunluydu.

Pezeşkiyan yeni cumhurbaşkanı olduğundan bu yana ilk kez basın toplantısı düzenledi. Seçim kampanyası döneminde kadınların kılık kıyafetini kontrol eden polis devriyelerine karşı çıkacağını söyleyen Pezeşkiyan, ülkede uzun süredir devam eden internet kısıtlamalarından bazılarını hafifletme sözü vermişti.

Kadınlara hâlâ ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapılıyor

Bununla birlikte BM’nin İran’daki durumu değerlendiren ekibi, kadınların kendilerini hâlâ ikinci sınıf vatandaş konumuna düşüren bir sistemde olduğunu söylüyor. BM’nin geçen hafta yayınladığı raporda “Devlet yetkilileri kadınları ve kız çocuklarını temel haklarından mahrum bırakmak için baskıcı önlemlerini ve politikalarını artırdı” diye yazdı. “Güvenlik güçleri, zorunlu başörtüsü yasalarına ve düzenlemelerine uymadığı düşünülen kadınları ve kız çocuklarını dövmek, tekmelemek ve tokatlamak dahil, önceden de var olan fiziksel şiddeti iyice artırdı” denen raporda, “Kadın, Yaşam, Özgürlük” hareketine destek verenlere infazların arttığı vurgulandı.

Protestolar bastırıldıktan kısa süre sonra devreye giren “Hicap ve İffet” yasa tasarısı, İran’ın Anayasayı Koruyucular Konseyi’nde onaylanmasının son aşamalarında ve yakın zamanda sonuçlanabilir. Bu da başörtüsü takmayan kişilerin fahiş para cezaları alabileceği, daha uzun hapis cezaları, iş ve eğitim fırsatlarında kısıtlamalar ve seyahat yasakları gibi daha sert cezalarla karşı karşıya olabileceği anlamına geliyor.

Dolayısıyla Pezeşkiyan’ın söylemlerinin etkili olabilmesi için çözmesi gereken daha çok fazla sorun var. Ancak İran’da asıl söz sahibinin Dini Lider Ayetullah Ali Hamaney olduğunu unutmamak gerekiyor.

Reformist Pezeşkiyan’ın kabine listesi İran’da hayal kırıklığı yarattı: Ilımlı olmanın yanından geçmez