Pasifik'te sular durulmazken Japonya'nın Rusya'ya müdahalesi gündemde. Japonya tarihinde ilk kez bir Rusya keşif uçağına hava sahası ihlali gerekçesiyle işaret fişeğiyle uyarı ateşi açtı.

Japonya pazar günü bir Rus keşif uçağına uyarı fişeğiyle ateş açtığını duyurdu. Bu Rus ve Japon hava kuvvetleri arasında tarihi bir hamle olarak yorumlandı, çünkü bu iki kuvvet daha önce birbirine fişekle dahi olsa hiç ateş açmamıştı. Japonya Savunma Bakanı Minoru Kihara Il-38 tipi bir keşif uçağının Rebun Adası civarında Japon hava sahasına girdiğini, telsizden yapılan “terk etme” çağrılarına uymadığını aktardı. Japonya bunun sonucunda fişekle uyarı ateşi açtı.

Müdahale Çin ve Rusya’ya ait savaş gemilerinin Japonya’nın kuzeyindeki sulara demirlemesinden bir gün sonra geldi. Kihara hava sahası ihlalinin iki ülkenin ortak askeri tatbikatına dayandığını duyurdu. Japonya hava sahası ihlallerine F-15 ve F-35 jetlerinden açılan ateşle cevap verdi.

‘Tekrar ateş açmaktan çekinmeyiz’

Kihara Rusya’nın diplomatik yollardan kınandığını ve operasyonların yakından takip ettiklerini söyledi. Kihara’nın açıklamalarında hava sahası ihlaline karşılık “ateş açmanın meşru olduğu” vurgusu öne çıktı. Bakan bu tarz eylemlerin devam etmesi durumunda “tekrar ateş etmekten çekinmeyeceklerini” söyledi. Eylül ayının başında Rus uçakları Japonya’nın güneyinde hava sahası sınırlarında uçuş yapmıştı. Çin’e ait bir Y-9 keşif uçağı da Ağustos ayının sonunda adeta gövde gösterisi yaparak hava sahası ihlali yapmıştı. Japonya, Çin ve Rusya’nın Asya Pasifik’te bir süredir artan askeri operasyonlarına karşı çeşitli önlemler alıyor. Japonya için büyük stratejik öneme sahip güney doğu adalarını korumak bunlardan biri.

Japonya ordusuna göre Japon jetleri Nisan 2023 ve Mart 2024 arasında 669 kez havalandı. Bunların yüzde 70’i Çin uçaklarına karşı tedbir amaçlıydı. Japonya bölgede Çin dışında Rusya ile de sık sık anlaşmazlığa düşüyor, çünkü bölgedeki Kuril Adalarını İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Rusya kontrol ediyor.

Asya Pasifik’te son durum ne?

Asya Pasifik bugün dünyanın her kıtasına hakim olan savaş seslerinin uzaktan uzağa duyulduğu bölgelerden yalnızca biri. Ancak belki de en kritik bölge olduğunu da belirtmek gerekir. Nükleer silah denemeleri, hava sahası ihlalleri, askeri tatbikatlar gibi birçok küçük eylem bir araya geldiğinde Pasifik’te dinmeyen bir tansiyonu da beraberinde getiriyor. Bir yanda Rusya destekli Çin ve dostları Kuzey Kore, öte yanda ABD, Güney Kore ve Japonya ortaklığı. Hal böyle olunca bu aktörlerin tümü ara ara el yükseltiyor.

Pasifik henüz savaş çemberine girmese de tansiyonun yüksek seyrettiği bir bölge. Çin-Rusya, Rusya-Kuzey Kore ittifakı oluşurken diğer yanda ABD’nin Güney Kore ve Japonya ile sıkça düzenlediği tatbikatlar ve Çin’i komşularıyla çevrelemesi öne çıkıyor. Bunun üstüne bir de Rusya ve Kuzey Kore arasında “Birimize saldırılırsa diğeri desteğe gelecek” şeklinde anlaşma yapılması Batı’yı iyice teyakkuza geçirdi. Kuzey Kore’ye göre üç ülkenin oluşturduğu ittifak “Asya NATO’su”na evriliyor.

Çin’in Asya Pasifik bölgesinde büyüyen etki alanı bir süredir ABD ve müttefiklerinin merceği altında. Japonya İkinci Dünya Savaşı sonrası “pasifist” tutumuyla askeri harcamalarını ve hareketliliklerini kısıtlamıştı. ABD son zamanlarda Pasifik üzerindeki çıkarları sebebiyle Japonya’yı savunma harcamalarını arttırması için cesaretlendiriyor. Bölgenin güçlü devletleri Japonya ve Güney Kore, Çin’e karşı birleşmek için kendi aralarındaki tarihsel gerginliği dahi arkalarında bıraktı. Tokyo geçmişte olduğu gibi günümüzde de ABD’nin Pasifik’teki en büyük müttefiki olmasıyla öne çıkıyor. Avustralya ve Hindistan’la da ilişkilerini koruyor. Bu ülkelerin ittifakı bölgede gelişmesinden endişe edilen kaçınılmaz bir Çin hegemonyasını önleme amacı taşıyor.

Pasifik suları kaynıyor: Biden’ın Asya programı ne ifade ediyor?