Wagner lideri Prigojin'in soru işaretleriyle dolu ölümünün üzerinden tam bir yıl geçti. Prigojin'in isyanından Kursk Operasyonu'na geçen süreç Rus halkında Kremlin'e duyulan güveni azaltıyor.

Bundan tam bir yıl önce Rus paralı asker şirketi Wagner’in lideri Yevgeniy Prigojin gizemli bir uçak kazasında öldü.  Onu ölüme sürükleyen şey ise emrindeki askerlerle Moskova’ya yürüme kararıydı. Ölümünden tam iki ay önce gerçekleştirdiği bu eylem hem başarısız olmuş hem de onu ve beraberindeki herkesi ölüme götüren “kazaya” zemin hazırlamıştı.

Uçak kazası 23 Ağustos’ta yaşandı, bugün de Rusya’da Prigojin destekçileri onu andı. Onu bugünlerde yeniden konuşulur kılan bir başka konu da Prigojin’in darbe girişiminin Ukrayna’nın Kursk Operasyonuyla kıyaslanması.

Önce, Prigojin kimdi, neden önemliydi, neye isyan edip nasıl ölmüştü, bir anımsayalım ardından da Kursk Operasyonu ile benzerliği nedir diye detaylara inelim.

Prigojin’in “Putin’in Şefi” olduğu zamanlardan bir fotoğraf. // Kremlin arşiv

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “şefi” olarak bilinen ve Rus yönetimine isyan başlatan Wagner kurucusu Yevgeniy Prigojin, paramiliter yapılanmanın Afrika’daki genişlemesiyle sık sık haberlere konu olsa da kamuoyu önünde esas Ukrayna savaşında oynadığı rol ile ön plana çıkmıştı. 1 Haziran 1961’de St. Petersburg’da doğan Prigojin, gençlik yıllarında “hırsızlık, dolandırıcılık ve gençleri suça bulaştırma” suçlarından 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 9 yıl yatıp hapisten çıkan Prigojin bit pazarlarında sosisli satarak geçimini sağlamaya çalıştı. Bir market zincirinin hissedarı olmasıyla yüzüne gülen talih, onu, Putin’in Şefi yaptığı gibi sonunu hazırlayan karanlığa da dönüşecekti.

Lafı fazla uzatmadan hemen Wagner yıllarına giriş yapalım…

Prigojin, eski Rus istihbarat subayı Dmitry Utkin’le birlikte 2014’te Donbas’ta Rusya destekli ayrılıkçıları desteklemek için Wagner şirketini kurdu. Mensuplarının çoğunu hükümlülerin oluşturduğu Wagner grubu, Ukrayna’nın dışında Suriye’deki iç savaş da dahil olmak üzere Ortadoğu ve Afrika’daki çeşitli çatışmalara asker gönderdi.

2022’de başlayan Ukrayna Savaşı’nda da 50 bin kadar Wagner askerinin görev yaptığı gündeme geliyordu. Bu veri de bizzat İngiliz istihbaratı tarafından paylaşılıyordu. Rusya’nın Ukrayna’nın bazı bölgelerinde kontrolü sağlamasında önemli rol oynadığı bilinen Wagner, “savaş suçları” ve insan hakları ihlalleri yapmakla da suçlanıyordu.

Özellikle Bahmut’ta elde ettikleri başarı, Wagner’i Rusların gözünde de bir sembole çevirmişti. O sembol oluşun getirdiği özgüven de Moskova isyanını hazırladı.

Bahmut’tan Kremlin’e

Wagner’in kurucusu Prigojin, son aylarda defalarca Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Ukrayna’daki ordunun başı Valery Gerasimov’u “beceriksizlikle” ve Ukrayna’da savaşan Wagner birimlerine kasten yetersiz ikmal yapmakla suçlamıştı. Rusya Savunma Bakanlığı, isim vermeden Ukrayna’daki “gönüllü oluşumların” haziranın sonuna kadar kendisiyle sözleşme imzalaması gerektiğini söylemişti. Bu hareket, hükümetin Wagner üzerinde daha fazla kontrol elde etme girişimi olarak görülmüştü.

Wagner’in kurucusu Prigojin, 23 Haziran Cuma günü, Rus ordusunu Wagner’e saldırı düzenlemekle suçlayarak karşılık vermekle tehdit etmiş ve Rus yönetimine isyan başlatmıştı. İsyan, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko’nun araya girmesiyle sona ermişti. Lukaşenko’nun arabuluculuğuyla Rusya sokaklarına çıkan Wagner askerleri geri çekilmişti. Herkes Putin’in bu isyana nasıl bir tepki vereceğini merakla beklerken Lukaşenko da Wagner’in öne çıkan isimlerini (Prigojin de dahil) kendi ordusunu eğitsin diye Belarus’ta görmeyi çok isteyeceğini ifade edip duruyordu. İsyandan tam iki ay sonra ortada Wagner’in öne çıkan bir ismi de kalmayacaktı…

Rus haber ajansı TASS, Tver’de düşen ve 10 kişinin öldüğü özel jette Wagner’in kurucusu Yevgeniy Prigojin’in de bulunduğunu bildirdi. ( Elmurod Usubaliev – Anadolu Ajansı )

Tarihler 23 Ağustos 2023’ü gösterdiğinde Rusya’nın Tver bölgesinde özel bir jetin düşmesi sonucu 10 kişinin öldüğü bildirildi. Rusya Acil Durumlar Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Moskova’dan St. Petersburg’a giden özel uçağın Tver bölgesinde düştüğü belirtildi. TASS’ın, Rusya Federal Hava Taşımacılığı Ajansına (Rosaviatsiya) dayandırdığı haberde, Prigojin’in Tver’de düşen özel jette bulunduğu açıklandı.

Gözler hemen Kremlin’e çevrildi. Prigojin’in isyanından iki ay sonra yaşanan bu “kaza”, “geliyorum” demişe benziyordu. Ancak Prigojin de beraberindekiler de öldükleriyle, uçağın düşüşü de “kaza” olarak bilinmesiyle kaldı. Hatta emri veren olduğuna dair herkesin çok net konuştuğu Putin, Prigojin’in ardından soğukkanlı bir şekilde şunları da söyledi: “Prigojin, kaderi karmaşık ama yetenekli bir adamdı ve hayatında ciddi hataları vardı.”

Her şey iyi tamam ama Kursk ile ne benzerliği var?

Ara başlıktaki soruyu duyar gibiyim. ABD merkezli Politico’da yayımlanan Eva Hartog tarafından kaleme alınan bir makale de kurulan bu benzerlik, ilginç. Bu satırları yazan editörünüz de tam da bu nedenle ilgili analize değinmek istedi. Hartog’un yazısında ilgili benzerliği kurmasının nedeni, halkın Kremlin’e duyduğu güveni sarsan, tabiri caizse “boşa çıkan” sözleri. Hartog’a göre, Kursk’taki durumun nasıl sonuçlanacağını söylemek için henüz erken olsa da, bu saldırı, tıpkı Prigojin’in darbe girişimi gibi Kremlin’in Ruslara verdiği sözlerde kapanmayacak bir delik açtı.

Hatırlama 🧠: Rusya’nın Ukrayna’yı işgal ettiği ilk zamanlarda Kremlin’e yönelik uluslararası yaptırım ve tepkiler çok konuşulmuştu. Rusya’nın sahip olduğu askeri güç ve kabiliyetler öylesine göz korkutuyordu ki “bir” olmuş bir Rusya’ya karşı birçok ülke birleşti ve Rusya neredeyse her alandan silinmek istendi. İşte bu korkulan gücün “birlik” bilinci de büyük bir motivasyondu Moskova için. Böylelikle halk hem yönetime güveniyor hem de Ukrayna’da yürütülen savaşın kendileri için bir tehdit olmayacağına inanıyorlardı.

Analiz 🔎: Ancak öyle olmadı bu süreçte Kremlin’e karşı Rusya sınırları içinde yükselen postal sesleri bir krizin de habercisiydi. Prigojin’in isyanı bastırılıp kendisi de “kazaya kurban gitmiş” olsa da yarattığı güvensizlik silinemedi. Halk, Kremlin’in politikalarına daha da şüpheyle yaklaşırken bu kez Rusya sınırları içerisinde yeniden tehdit teşkil eden postal sesleri yükselmeye başladı. Bu kez o seslerin sahibi düşmanın ta kendisiydi: Ukrayna. Prigojin’in isyanı ve ölümünden bir yıl sonra Ruslar, hayal bile edilemeyecek bir durumla yeniden karşı karşıya kaldı. Kursk’ta yabancı birlikler İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez Ukrayna’nın sürpriz bir saldırısıyla Rusya’ya girdi ve yaklaşık 133 bin kişinin bölgeden kaçmasına neden oldu. Güvenlik nedeniyle adının açıklanmasını istemeyen Kursk sakini Politico’ya şunları söyledi: “Halkta, genel bir kafa karışıklığı var. Bu da her an paniğe dönüşebilir.”

Prigojin derin bir muamma içinde bu dünyaya veda edeli bir yıl oldu. The Guardian’a göre Rusya’da kimileri onu anıyor… Ancak Rus medyasının genelinde buna dair bir haber yok.

Savaşın gölgesinde üçüncü bağımsızlık günü: Ukrayna Rusya’yı vuruyor, Putin ‘umursamaz’ imajı çiziyor