Pazar günü Hamas’ın Refah’tan Tel Aviv’e dört ay sonra yaptığı roket saldırısını takip eden saatlerde İsrail’in ağır bombardımanına uğrayan Refah cayır cayır yandı. İsrail’in saldırdığı yer ay başında tahliye edilmesi için talimat verdiği yer değildi; aksine Filistinlilerin güvenli olacağını düşünerek sığındığı Birleşmiş Milletler’e ait çadırlardı. İsrail’in saldırısında en az 45 Filistinli öldü. Ancak Refah’ta artan tansiyon Gazze Şeridi’yle sınırlı kalmadı, Refah’a sınırı olan Mısır’a da sıçradı.
İsrail medyasına göre iki ülke Refah yakınlarında ateş teatisi yaptı. İsrail ordusu Mısır askerlerinin İsrail askerlerine ateş açtığını, İsrail askerlerinin de ateşe karşılık verdiğini iddia etti. Karşılıklı ateşte bir Mısır askeri öldü. Olayda yaralanan ya da ölen İsrail askeri olmadığı belirtildi. Ateş teatisinden sonra İsrail ordusundan yetkililer Mısırlı yetkililerle temasa geçti. Mısır Silahlı Kuvvetleri de olayla ilgili soruşturma yürüttüklerini açıkladı.
İngilizce yayın yapan Mısır gazetesi Daily News Egypt ismini vermediği kaynaklara dayandırdığı haberinde Mısır askerlerinin pazar günü İsrail bombardımanında 45 Filistinlinin hayatını kaybettiği Refah katliamından etkilendiğini yazdı.
İsrail’in pazar günkü saldırısının sonuçları pazartesi sabahı gözler önüne serildi. Filistinliler bölgeyi temizlerken geriye sadece kömüre dönmüş eşyalar kalmıştı. Çadır barınaklar neredeyse tamamen yok olmuştu. Uluslararası Adalet Divanı daha cuma günü İsrail’e Refah’taki saldırısını durdurmasını söylemişti.
Son Refah saldırısına Batı’dan da tepkiler yükseldi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron X hesabından yaptığı paylaşımda İsrail’in Refah saldırısı karşısında ‘öfke içinde olduğunu’ söyledi. Macron paylaşımında “Bu operasyonlar durmalı. Refah’ta Filistinliler için hiçbir güvenli alan yok” dedi.
Mısır, İsrail’in Refah’a gireceğini geç öğrenmekten rahatsızdı
Hamas’ın ateşkes anlaşmasını kabul etmesine rağmen İsrail bu ayın başlarında Refah’a girerek sınır kapısının kontrolünü ele geçirmişti. Bu da savaşın başından beri Filistinlilere hiç olmazsa biraz can olan insani yardımların akışı iyice aksadı. Refah’a tanklarla giren Gazze Şeridi’ndeki bütün büyük yerleşim alanlarını işgal etmiş olan İsrail, uluslararası toplumun baskılarına rağmen böyle bir adım atmasına gerekçe olarak Hamas’ın kabul ettiği ateşkesin İsrail’e uygun olmamasını gösterdi.
İlerleyen günlerde basına yansıyan bazı iddialarda Hamas’ın kabul ettiği ateşkes anlaşması üzerinde Mısır’ın birtakım oynamalarda bulunduğu belirtildi. Mısır bu iddiaları reddederek arabuluculuktan çekilmekle tehdit etti. Hafta sonu Paris’te ABD, Mısır ve Katarlı yetkililer bir araya gelerek İsrail ve Hamas arasındaki ateşkesin ne zaman başlayacağını görüştü. Ancak bu görüşmelere Mısırlı yetkililer katılmadı.
Bu arada İsrail’in Refah’a gireceğini Mısır’a sadece saatler öncesinde açıklaması taraflar arası yeni bir gerginliğin kapısını aralamıştı. Hatta 45 yıl önce Camp David’de imzalanan anlaşmanın zarar göreceğinden endişeleniliyordu. Zira İsrail’in Refah sınır kapısının Filistin tarafını işgal ederek buraya bayrağını yerleştirmesi, Mısır-İsrail sınırının her iki tarafında da askerden arındırılmış bölgeler oluşturulmasını öngören Camp David Anlaşması’nın açık açık ihlal edilmesi anlamına geliyor.
Ayrıca İsrail ve Mısır arasında Eylül 2005’te imzalanan ve sınır kapısının işletilmesinin sorumluluğunun Avrupa Birliği ile Mısırlı ve Filistinli yetkililere verildiği Philadelphi Anlaşması’nı ihlal ediyor. Sina İnsan Hakları Vakfı’na göre İsrail’in sınır kapısına saldırmasından bir hafta sonra Mısır, Gazze sınırına yeni askerler gönderdi. Kahire ayrıca İsrail ordusu çekilene kadar sınır kapısını açmayı reddetti.