İsrail-Gazze savaşı başladığından beri en kritik konulardan biri, Hamas’ın ilk gün rehin aldığı 240’tan fazla İsrailli rehine. Hamas bunu İsrail’e karşı koz olarak kullanırken İsrail’de rehine aileleri İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun istifasını isteyerek hükümet üzerinde baskı kurmaya başladı. Derken Washington Post’a cumartesi günü bir haber düştü. Bu haberde İsrail, Hamas ve ABD’nin çatışmalara beş gün ara verilmesi karşılığında İsrailli çocuk ve kadın rehinelerin serbest bırakılmasını içeren anlaşmaya varmaya “çok yakın” oldukları belirtiliyordu.
Bu haber Arap diplomatlara dayandırılarak yayına alınmıştı. Anlaşmanın ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması için arabuluculuk çabalarına öncülük eden Katar’ın başkenti Doha’da haftalardır devam eden görüşmeler sırasında hazırlandığı belirtiliyordu. Ayrıntılarla dolu altı sayfadan oluştuğu belirtilen anlaşmanın şartlarına göre Hamas’ın yaklaşık 50 rehineyi, 24 saatte bir gruplar halinde serbest bırakması karşılığında, İsrail en az beş gün boyunca savaş operasyonlarını donduracaktı.
Ancak daha sonra bu iddialar yetkililerce yalanlandı. Son birkaç gündür dillendirilen bu anlaşma şartları ilk olarak Reuters’da yer almış, Hamas’ın anlaşmaya sıcak baktığı ancak İsrail’in ayak sürüdüğü belirtilmişti. Şimdi yetkililer böyle bir anlaşmanın imzalanmadığını söyleyince İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’ya cumartesi günü düzenlediği basın toplantısında anlaşmadan vazgeçip vazgeçmediği soruldu. Netanyahu ise “masada anlaşma olmadığı” yanıtı verdi.
“Tüm rehineleri geri almak istiyoruz. Mümkün oldukça fazlasını geri getirmek için elimizden geleni yapıyoruz, kademeli olarak serbest bırakılmaları da buna dahil. Bu konuda birlik olmuş durumdayız” diyen Netanyahu son günlerde “rehinelerin serbest bırakılması için yakın zamanda anlaşmaya varılacağını” iddia eden haberlerin “yanlış” olduğunu belirtti. Netanyahu anlaşma imzalanırsa bundan İsrail kamuoyunun mutlaka haberdar olacağını söyledi.
Savaş kabinesinin üyesi Benny Gantz ise cumartesi günü basın toplantısında önceliğin Hamas’ı yok etmekten ziyade rehineleri geri almak olduğunu söylemiş, “Hamas’ı yok etmek için onlarca yılımız var. Ancak rehineleri eve getirmek için onlarca yılımız yok… Dolayısıyla evet, benim bakış açıma göre rehineleri geri almak önceliğimiz. Ama bu öncelik Hamas’ı yok etme yükümlülüğümüzün üstünü örtemez” demişti.
Katar Şeyhi Muhammed bin Abdulrahman El Sani de AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile Doha’da düzenlediği ortak basın toplantısında “Anlaşmanın önündeki sorunlar sadece pratik ve lojistik sorunlar. Son birkaç gün içinde iyi ilerleme kaydettik. Anlaşma konusunda son birkaç haftadır zaman zaman iniş çıkışlar yaşanıyor. Ancak insanları güvenli bir şekilde evlerine ulaştıracak anlaşmaya yeterince yakın olduğumuzdan artık daha emin olduğumu düşünüyorum” dedi.
ABD’den ilginç çıkış
ABD Başkanı Joe Biden’ın Ortadoğu koordinatörü Brett McGurks ise kadın ve çocuk rehinelerin hepsi serbest bırakılana kadar Gazze savaşında “büyük bir mola verilmeyeceğini” söyleyerek ABD yönetiminin İsrail’in tavrıyla aynı çizgide ilerlediğini gösterdi. Bahreyn’de düzenlenen güvenlik konferansında konuşan McGurk’un “İnsani yardımın artması, yakıtın artması, mola… bunlar ancak rehineler serbest bırakıldığında mümkün olacak” sözleri dikkat çekti.
Bahreyn’de her yıl düzenlenen Manama Diyalogu genelde Körfez ülkelerinin İran’la ilgili korkularına odaklanırken, bu yıl Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin 2020’de İsrail’i diplomatik olarak tanıması nedeniyle İsrail-Gazze savaşı öne çıktı. Bahreyn Veliaht Prensi Selman bin Hamed bin İsa el-Halife, Hamas ve İsrail arasında rehine takası yapılması ve akan kanın durdurulması çağrısıyla zirveyi açtı.
“Buna ateşkes mi demek istiyorsunuz, mola mı demek istiyorsunuz, her ne derseniz deyin” diye sözlerine başlayan Prens “Amaç, durum değerlendirmesi yapılabilmesi için ara vermek. İnsanlar ölülerini gömebilsinler. Nihayet yas tutmaya başlayabilsinler. Ve belki de en başta bu krize yol açan istihbarat başarısızlığını sorgulamaya başlayabilsin” dedi.
Katar’ın çabalarıyla şimdiye kadar dört rehine serbest bırakıldı. Serbest kalan beşinci rehine ise İsrail’in düzenlediği operasyonla kurtarıldı. Bu hafta Gazze’de iki kadın rehinenin cesedine ulaşıldı.
Bu arada Rehinelerin aileleri ve onları destekleyen binlerce kişi, cumartesi günü Tel Aviv’deki Rehineler Meydanı’nda protesto düzenledi. Bu sırada, Kudüs’e doğru beş günlük yürüyüşlerini tamamlayan rehine aileleri, Tel Aviv’e yöneldi ve protestolarını Netanyahu’nun Başbakanlık Ofisi önünde bitirdi.