Komşu Gürcistan’da ‘Rus Yasası’ ya da ‘Yabancı Ajan Yasası’ olarak da bilinen ‘Yabancı Etkinin Şeffaflığı’ isimli yasa haftalar süren kitlesel protestolara rağmen yürürlüğe girmişti. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) eleştirenlerin muhalefeti bastırmak için kullanılan Rus yasalarından esinlendiğini söylediği yasayı kabul etmesinin ardından Gürcistan’a yapacağı 95 milyon dolarlık yardımı askıya aldı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Gürcistan hükümetinin attığı “anti-demokratik” adımlar karşısında doğrudan hükümete fayda sağlayacak yardımı durdurma kararı aldıklarını belirtti.
Ayrıca ABD “ifade özgürlüğünü bastırdıkları” gerekçesiyle bazı Gürcü siyasetçilere ve kolluk kuvvetlerine vize yasağı getirdi. Özellikle Gürcistan’ın Batı ile entegrasyonu lehindeki seslere baskıları bu kararın alınmasında etkili oldu.
‘AB ve NATO normlarıyla bağdaşmıyor’
Blinken altı ülkeyi kapsayan Asya turunun sonunda Singapur’dan Moğolistan’a uçarken yaptığı açıklamada “Gürcistan hükümetinin anti-demokratik eylemleri ve yanlış beyanları AB (Avrupa Birliği) ve NATO üyelik normlarıyla bağdaşmamaktadır” dedi.
Amerikalı bakan yardımın askıya alınmasına rağmen ABD’nin Gürcistan’da demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, bağımsız medyayı ve ekonomik kalkınmayı teşvik eden programları finanse etmeye devam edeceğini söyledi.
“Gürcü halkına ve onların Avrupa-Atlantik hedeflerine bağlılığımızı sürdüreceğiz” diyen Blinken Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nden (SSCB) bağımsızlığını kazanmasından bu yana geçen otuz yılda ABD’nin Gürcistan’a 6.2 milyar dolardan fazla yardımda bulunduğunu kaydetti.
Kaos eşliğinde kabul edilen yasa
‘Yabancı Etkinin Şeffaflığı’ yasa tasarısının nisanda Parlamento’ya sunulmasının ardından Gürcistan’da gösteriler başlamıştı. Yasal düzenleme fonlarının yüzde 20’sinden fazlasını yurt dışından alan Gürcistan’daki kuruluşların “yabancı bir gücün çıkarlarını gözeten organizasyon” olarak kaydolmalarını, aksi halde para cezalarıyla karşı karşıya kalmalarını öngörüyor.
Hükümete göre tasarı sivil toplum kuruluşlarının daha şeffaf hale gelmesini sağlayacaktı ancak muhalefet bunun yalnızca hükümete muhalif seslerin kısılmasına neden olacağını düşünüyordu. Zira benzer bir yasa 2012’den beri Rusya’da da var ve savaşın başından bu yana savaş karşıtlığı yapanlar ya da Rusya lideri Vladimir Putin yönetimine tepki gösteren gazeteciler “yabancı ajan” suçlamasıyla hapse atılıyor. Gürcüler de yasaya bu sebeple ‘Rus yasası’ diyordu.
Ancak karşı çıkışlar, itirazlar ve protestolar etkili olamadı. İktidardaki Gürcü Hayali Partisinin nisanda sunduğu ve Parlamento’da 14 Mayıs’ta yapılan oylamada kabul edildi. Yasa tasarısı 18 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili tarafından veto edilmişti. Tasarının 28 Mayıs’taki oylamada 4’e karşı 84 oyla tekrar kabul edilmesiyle Zurabişvili’nin vetosu aşılmıştı.
AB-Gürcistan arasındaki ilişkileri de bu yasasının yürürlüğe girmesiyle gerilmiş, AB yetkilileri yasanın geri çekilmesi için birçok kez çağrı yapmıştı. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell 24 Haziran’da Gürcü hükümetinin politikalarına bu doğrultuda devam etmesi halinde “ülkenin AB üyeliğinin risk altında olduğu” uyarısında bulunmuştu.
Mart 2022’de AB üyeliği için başvuran Gürcistan’a aday ülke statüsü Aralık 2023’te verilmişti.