Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, İsviçre’nin Bürgenstock kentinde düzenlenen Ukrayna Barış Zirvesi’nin ilk genel oturumunda yaptığı konuşmada, katılımcılara seslendi. Zelenski, Ukrayna’da adil barışın nasıl ve ne gibi somut adımlarla sağlanacağına karar vermeleri gerektiğini belirtti.
‘Adımları birlikte atacağız’
Zirvenin Ukrayna’da ve Avrupa kıtasında güvenliğin yeniden tesis edilmesinin mümkün olduğunu kanıtlayebileceğini kaydeden Zelenski, “Adımları sizinle birlikte atacağız” dedi.
Zelenski, zirvenin ne gibi sonuçlar getirebileceğine değinerek, “Birincisi, güvenliğin geri dönüşünün gerçekten mümkün olduğunu kanıtlamaktır. İkincisi, nükleer ve gıda güvenliğinden esirlerin ve sürgünlerin serbest bırakılmasına, savaşın yeniden alevlenme tehdidi olmaksızın tamamen sona erdirilmesine kadar barışa yönelik her adımın hayata geçirilmesi için gerçek bir plan sunmaktır. Bunun mümkün olduğuna inanıyorum” ifadelerini kullandı.
‘Bisiklet icat etmeye gerek yok’
“BM Şartı’nın barış ve halkların normal bir şekilde bir arada yaşaması temellerini tanımlarken bir bisiklet icat etmeye gerek olmadığını” vurgulayan Zelenski, şöyle devam etti: “(BM Şartı) Bunlara geri dönmeliyiz, bunları tekrar etkili hale getirmeliyiz. Bu da barış formülüdür. Bunun için ülkelerin nasıl işbirliği ve ortak liderlik yapacağına karar vermemiz ve barış formülünün her maddesi için eylem planı belirlememiz ve bu planı uygulamamız gerekiyor. Bunlar açık ve ulaşılabilir hedefler. Bugün gerçek bir barış için gerekli tüm adımları hayata geçirmek için siyasi ivme kazandırabiliriz.”
‘Rusya barışla ilgilenseydi savaş olmazdı’
Rusya’nın zirvede yer almadığına işaret eden Zelenski, “Neden? Çünkü Rusya barışla ilgilenseydi savaş olmazdı” değerlendirmesini yaptı. Zelenski, tüm dünya için adil barışın ne anlama geldiğine ve bunun gerçekten kalıcı bir şekilde nasıl sağlanabileceğine birlikte karar vermeleri gerektiğinin altını çizerek, “Bizim için temel olan BM Şartı. Sonra tüm taraflarca kabul edilen ve halklar için şeffaf olan eylem planı masaya yatırıldığında o zaman plan Rusya temsilcilerine iletilecektir. İkinci Barış Zirvesi’nde de savaşın gerçek anlamda sona erdiğini kaydedebileceğiz. Şu anda bu yolculuğa başlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Devlet Başkanı Zelenski, ayrıca Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “ültimatom dilinden adil bir barış isteyen dünya çoğunluğunun diline geçmesi” gerektiğini belirtti.
Rusya davet edilmedi, katılım düşük
Rusya’nın davet edilmediği, bu yüzden Çin’in katılmadığı İsviçre’deki Ukrayna Barış Zirvesi düşük katılımla start verdi. Zirveye çok büyük anlamlar yükleyen Zelenski’nin dışında Almanya Başbakanı Olaf Scholz, “çok fazla şey beklenmemeli. Takip konferansı olmalı ve ona Rusya da katılmalı” dedi.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’nin kendi barış planına destek bulmak amacıyla düzenlenmesine vesile olduğu zirve, “tarafsız ülke” statüsündeki İsviçre’de cumartesi günü başladı. Rusya’nın davet edilmediği Ukrayna Barış Zirvesi’ne 160’dan fazla ülke ve kuruluş çağrılsa da, 92 ülke ve 8 kuruluş katılacağını bildirmişti. Savaşın diğer tarafı Rusya davet edilmediği için müttefiki Çin, daveti kabul etmezken, yine Rusya ile ilişkileri kuvvetli olan Küresel Güney ülkelerinin çoğu katılmama ya da düşük düzeyde katılma tavrı aldı.
Zirveye katılmayan liderlerden biri olan Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva, İsviçre Konfederasyonu Başkanı Viola Amherd’e “Rusya olmadan müzakere olmaz” hatırlatmasını yaptı. Konferansta Türkiye’yi temsil eden Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da tüm tarafların katıldığı bir zirvenin daha fazla sonuç doğuracağı vurgusu yaptı.
Ukraynalı yetkililer gibi ABD’li yetkililer de Çin’in katılmamasına tepki gösterdi ama Zelenski’nin beklediği ABD Başkanı Joe Biden’ın kendisi de konferansta yoktu. Daha önce Çin Dışişleri Bakanlığı, konferansa itirazlarını “Çin, uluslararası bir barış konferansının hem Rusya hem de Ukrayna tarafından tanınması, tüm tarafların eşit katılımıyla desteklenmesi ve tüm barış önerilerinin adil ve eşit şekilde tartışılması gerektiğinde her zaman ısrar etti” diye açıklamıştı.
Ukrayna Barış Zirvesi’ne İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Kanada ve Japonya lider düzeyinde katılım sağladı. Ancak geçen hafta Normandiya çıkarması yıldönümü törenleri için Fransa, önceki gün ve dün G7 zirvesi için İtalya’da bulunan ABD Başkanı Joe Biden, konferansa bizzat katılmak yerine Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ı gönderdi. Ukrayna Devlet Başkanı, Biden’ın davetine cevap vermemesine daha önce sitem etmişti.
Putin şartlarını açıkladı, Zelenski ‘Rus Nazizmi’ dedi
İsviçre’de düzenlenen konferanstan bir gün önce Rusya Devlet Başkanı Putin, ateşkes ve barış için şartlarını sıralamıştı. Putin, Rusya’nın başkenti Moskova’da Rusya Dışişleri Bakanlığı üst düzey yöneticilerinin de katıldığı bir toplantı düzenlemişti. Bu toplantıda Rus lider, Ukrayna’nın birliklerini Donetsk, Luhansk, Herson ile Zaporijya’dan çekmesi ve NATO’ya katılma isteğinden vazgeçmesini isteyerek, bu şartların sağlanması ardından müzakerelere başlayabileceklerini açıklamıştı. “Şartlar oldukça basit” diyen Putin, Kiev’in söz konusu bölgelerden asker çekmeyi kabul etmesi ve NATO kararından vazgeçmesi halinde “hemen o dakika, ateşkes ilan edileceğini ve masaya oturacaklarını” söylemişti.
Önceki günlerde İtalya’nın Borgo Egnazia beldesinde gerçekleştirilen 50’inci G7 Liderler Zirvesi’nin ilk günündeki ülkesi özelindeki oturumlara katılan ve burada ayrıca ABD ile 10 yıllık savunma işbirliği anlaşması imzalayan Zelenski, İtalyan Skytg24 kanalına röportaj vermişti. Zelenski, Putin’in 14 Haziran’da ateşkes için sunduğu şartlara ilişkin, “Bu ültimatom mesajları hakkında ne söyleyebiliriz ki? Daha önceki ültimatomlardan farklı değiller” demişti.
Ukrayna lideri aynı zamanda, “Bu, Rus nazizmi. Putin’in açıkladığı şey, işgal edilen topraklarımızın bir kısmını, hatta işgal edilmeyenleri de vermemiz gerektiği. Bunlar olursa duracağını söylüyor. Bu tür mesajları (Adolf) Hitler de gönderiyordu. Çekoslovakya’nın sadece bir bölümünü talep ederek duracağını söylemesi üzerinden 100 yıl bile geçmedi. Bunlar tarihsel yalanlar. Daha sonra Polonya ve tüm Avrupa işgal edildi. Bu Nazizm dalgasının asla durmadığını biliyorsunuz, Putin de Afrika’ya kadar geldi. İşte bu nedenle bu mesajlara güvenmemeliyiz” ifadelerini kullanmıştı.