Rusya’da üç gün süren seçimlerde sandıktan 1999’dan beri ülkeye yöneten Vladimir Putin çıktı. Putin kendi rekorunu kırarak yüzde 87’lik bir oranla altı yıl daha ülkeyi yönetecek. Bu sonuç beklenmedik bir şey miydi? Hayır. Peki ya bu sonuçların hem ulusal hem de küresel çapta nasıl yankıları olacak? Bunu ancak tahmin edebiliriz. Putin zafer konuşmasında “Önümüzde çok iş var” dedi, ancak bu işlerin ne olacağına dair net bir şey söylemedi.
Putin savaşın devam edip etmeyeceği konusunda seçim öncesi verdiği bir mülakatta “Sırf cephaneleri tükeniyor diye şimdi müzakere masasına oturmak bizim için saçma olur” demişti. Rusya’nın Ukrayna’dan beklentisi kontrolü ele geçirdiği kentlere sahip olmak. Putin seçilmesinden bir gün sonra Kızıl Meydan’da toplanan binlerce Rus’a gelecek planlarından bahsetti, yeni dönemini kutladı. Bu projelerinden biri de Ukrayna’dan alınan topraklar üzerinden Kırım’a bağlanacak restore edilmiş bir demiryolu hattıydı.
Ancak savaşın devam etmesi çok büyük insan kaybına yol açıyor. New York Times’ta yer alan habere göre halkın en büyük endişesi Ukrayna’daki savaş için yeni bir seferberlik ilanı. Rusya’nın yaz aylarında saldırı düzenlemeyi planladığı ve bunun için de birliklerin rotasyona ihtiyaç duyduğu söylentileri dolaşıyor. Rus yetkililer yeni bir seferberlik planı olasılığını reddetse de tedirginlik sürüyor.
Yeni vergi düzenlemeleri kâbus olabilir
Bir diğer endişe ekonomi. Bazı Ruslar geçen yılki düşüşünden sonra hükümet eliyle dengesini sağlayan rublenin bir kez daha değer kaybetmesinden endişeleniyor. Böyle bir senaryoda ithalat maliyetleri de artabilir. Otomobil piyasası analistleri seçimlerden önceki dönemin araba satın almak için en doğru zaman olabileceğini, çünkü seçim bittikten sonra rublenin değer kaybedebileceğini öne sürmüştü. Bunun üzerine Rus tüketiciler yılın başlarında otomobile hücum etti. Rus otomobil sektörü hakkında haberler yazan Autostat’a göre ocak ve şubat aylarında Rusya’da satılan yeni otomobil sayısı, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 80’den fazla arttı.
İş insanları ise vergilerin artırılmasından konusunda endişeli. Putin geçen çarşamba hükümetin bireyler ve özel kuruluşlar için yeni vergi düzenlemeleri hazırlayacağını söyledi. Uzmanlar ise bu hazırlığın her iki grup için de vergilerin artacağı anlamına geldiğini söylüyor.
Muhalifler üstündeki baskı artabilir
Muhalifler ise üzerlerindeki baskının artmasını bekliyor. Londra’da yaşayan Rus iş insanı ve muhalif Yevgeni Çiçvarkin bağımsız haber kuruluşu Zhivoy Gvozd’a verdiği mülakatta şimdi muhaliflerin kaçmak ya da hapse girmek arasında keskin bir ayrımla karşı karşıya kalacağını düşünüyor. New York’taki New School uluslararası ilişkiler profesörü olan ve düzenli olarak Rusya’yı ziyaret eden Nina Kruşçeva durumu güzel özetlemiş: “Rus halkı belirsizliğe ne kadar alışık olursa olsun, en kötüsü daima belirsizlik.”
Bu endişeler çok yersiz değil. 20 yılı aşkın süredir iktidarda olan Putin’in karşısında hareketlerini eleştirebilecek, aldığı kararları denetleyebilecek bir kurum yok. Ülkenin başbakanı Mihail Mişustin hükümetinin ayakta kalıp kalmayacağı sorusuna Putin “Bunu seçimden, oylar sayıldıktan sonra konuşmalıyız. Bana öyle geliyor ki şu an konuşmak doğru değil. Ama genel olarak hükümet oldukça iyi çalışıyor” demişti.
En popüler muhalifi Aleksey Navalni Kuzey Kutbu’ndaki bir ceza kolonisinde geçen ay “düşüp öldü.” Savaşa karşı olan muhalifleri hapiste, yıllardır Rusya’daki yolsuzlukları dile getiren muhalifler de ya sürgünde ya hapiste. Putin’in zafer konuşmasında dikkat çeken bir şey daha vardı: Ölümünün ardından ilk kez Navalni hakkında konuşmuştu. Navalni’nin ölümünden kısa süre önce Batı’daki Rus mahkumlarla takasa onay verdiğini iddia eden Putin “Ne yazık ki olan oldu. Tek bir şartla kabul etmiştim takası: Onu vereceğiz ama bir daha geri gelmeyecek. Ama hayat işte” dedi.
Bazı uzmanlar Putin elde ettiği bu ezici zaferi muhalefeti daha da bastırmak ve hâlâ “özel askeri operasyon” olarak tanımladığı ancak yüz binlerce kişinin ölümüne neden olan Ukrayna’daki savaşı tırmandırmak için kullanabileceği konusunda hemfikir. Sonuç olarak Rusya karada üstünlüğünü sürdürüyor.
Putin’in kabul ettiği ‘muhalefet’ muhalefet değil
Bu arada Putin’in Kızıl Meydan’daki zafer konuşmasında sahneye çıkardığı, sandıkta karşı karşıya geldiği üç rakibinin birbirinden muhalefet olmayan yorumları seçimlerin durumunu da gözler önüne serdi. Örneğin seçimi yüzde dört ile ikinci tamamlayan komünist aday Kırım’ı Rusya’ya bağladığı için Putin’i övdü.
Milliyetçi aday ise Kırım’ın dünya haritasında sonsuza kadar Rusya’nın bir parçası olarak kalacağını söyledi ve “Rusya’ya, büyük geleceğimize ve büyük Rusya’nın başkanına!” narası attı. Son aday ise 2014 yılında Kırım’ı ilhak ettiğinde Putin’le duyduğu gururu asla unutmayacağını söyledi.
Putin’i kimler tebrik etti?
Tabii ki Rusya’ya savaşından beri ağır yaptırım uygulayan Batı’dan Putin’e tebrik mesajı gelmesi beklenmiyordu. İngiltere, İtalya, Almanya ve Ukrayna seçimleri “aldatmaca” olarak niteledi. Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel’in “tebrik mesajı” biraz iğneleyiciydi, sandıklar henüz kapanmışken sosyal medyada “Vladimir Putin’i seçimlerdeki ezici zaferinden dolayı kutlamak isterim. Ne muhalefet var. Ne özgürlük. Ne de seçim” diye yazdı.
ABD’de Beyaz Saray Güvenlik Konseyi sözcüsü ise “Sayın Putin’in siyasi muhaliflerini hapse atması ve başkalarının kendisine karşı aday olmasını engellemesi göz önüne alındığında seçimlerin özgür ve adilane olmadığı açıktır” dedi.
Putin’i samimi şekilde kutlayan ülkeler arasında Çin, İran, Venezuela, Bosna Hersek’teki ayrılıkçı Sırplar ve Hindistan vardı. Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun Putin’den “ağabeyimiz” diye bahsetmesi ilgi çekiciydi: “Ağabeyimiz zafer kazandı, bu da dünya için iyiye işaret.”
Bu arada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da gecikmeli olarak Putin’in yeni dönemini kutlayan liderler arasında yerini aldı. Türkiye savaşta şimdiye kadar ortada kalmaya devam etti. Bir yandan Ukrayna’ya Bayraktar TB2’lerden temin ederken diğer yandan Rusya ile ticaret sürdü. Önümüzdeki hafta ya daaylarda Putin’in Türkiye’ye gelmesi bekleniyor.
Erdoğan, Putin ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde Türkiye ile Rusya ilişkilerindeki olumlu seyrin yeni dönemde artarak devam edeceğine inandığını belirterek Türkiye’nin Ukrayna’da müzakere masasına dönülmesi konusunda her türlü kolaylaştırıcı rolü oynamaya hazır olduğunu ifade etti.