Irak’ı 24 yıl boyunca demir yumruk altında yöneten Saddam Hüseyin, 20 Mart 2003’te savaşın başlamasından birkaç hafta sonra, hiç binmediği “al-Mansur” adındaki yatın, demir attığı Um Kasr’dan Basra’ya götürülmesi emrini verdi. Ne var ki ABD güçlerince hedef alınan yat, Basra’ya ulaşamadan Şattülarap üzerinde alabora olarak çürümeye başladı.
Yatın çilesi bununla da bitmedi. Saddam’ın devrilmesini izleyen süreçte avizelerinden mobilyalarına ve hatta metal parçacıklarına kadar her şeyi sökülerek yağmalandı. 1980’lerde inşa edildiğinde Saddam’ın zenginliğinin ve gücünün bir sembolü olan 121 metrelik “al-Mansur”, şimdilerde turistler ve balıkçıların piknik yapmak ve çay içmek için uğrak mekanlarından biri haline geldi.
Bazı Iraklılar enkazın korunması gerektiğini söylese de, Saddam’dan sonra gelen hükümetler enkazı kurtarmak için fon ayırmadı. Irak Ulaştırma Bakanlığı’nda çalışan bir deniz kaptanı, al-Mansur’un kıymetli bir mücevher gibi olduğunu belirterek, “Onu böyle gördüğünüz için üzgünüz” diyor.
‘Yirmi yıl önce kimse bu yatın yanına yaklaşamazdı’
Durumdan memnun olanlar da yok değil. Nehirde geçirdiği uzun saatleri enkazda bir fincan çay içerek sonlandırmaktan hoşlanan balıkçı Hüseyin Sabahi, “Yirmi yıl önce olsa kimse bu yatın yanına yaklaşamazdı. Saddam’a ait olan bu enkazın üzerinde durduğuma inanamıyorum” diyor.
Saddam’ın sahip olduğu üç yattan biri olan al-Mansur, 200 kişiye kadar misafir ağırlayabilecek kapasitedeydi. Ayrıca enkazda helikopter pisti de bulunuyordu. Kullanım değişikliği yaşayan tek yat al-Mansur değil. Saddam’ın yatlarından bir diğeri de Basra’da otele dönüştürüldü.