Slovakya'da halk, dört yılda beşinci kez ülkenin yeni başbakanını seçmek için sandığa gitti. Oylamayı Rus yanlısı Fico'nun partisi SMER önde tamamlasa da hiçbir parti çoğunluğu sağlayamadığı için gelecek günlerde koalisyon görüşmeleri başlayacak.

Slovakya’nın yaklaşık 10 yıl başbakanlığını yapan Robert Fico’nun liderliğindeki SMER, bıçak sırtı geçen bir yarışın ardından rakibi Progressive Slovakia’yı (PS) yenerek seçimleri önce tamamlayan parti oldu. Ülkenin yüzde 98’inde sandıkların açılmasıyla SMER, oyların yüzde 22.94’ünü alırken, Michal Simecka’nın PS’si yüzde 17,96 ile seçimleri ikinci tamamladı. PS’yi yüzde 14,7 oy oranıyla Peter Pellegrini’nin öncülüğündeki Hlas takip etti.

Yaklaşık 4,4 milyon seçmenin bulunduğu ülkede seçime katılım oranı yüzde 68,51 oldu. 150 sandalyeden oluşan meclise bir ittifak ve altı parti girmeye hak kazandı. Buna göre SMER 42, PS 32, Hlas, 27, Sıradan İnsanlar ve Bağımsız Şahsiyetler Partisi (OLaNO) ittifakı 16, Hıristiyan Demokratik Hareket Partisi (KDH) 12, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (SAS) 11, milliyetçi Slovak Ulusal Partisi (SNS) ise 10 milletvekili çıkardı.

Sandıklar açılmaya ilk başladığında PS’nin birinci sırada yer alması, ülkenin liberal kampındaki umutları yükseltse de gece ilerledikçe ve oylar sayıldıkça bu umutlar suya düştü.

Hlas belirleyici parti olabilir

Zaten iki kez başbakanlık yapmış Fico’nun bir kez daha başbakanlık yapma şansı var ancak partisi tek başına kazanacak kadar büyük bir orana ulaşamadığı için koalisyon ortağı araması gerekiyor. Dolayısıyla Slovakya’nın bir sonraki hükümetinin nasıl olacağı, Hlas ve İgor Matoviç’in öncülüğündeki OLaNO’nun da dahil olduğu daha küçük partilere bağlı olacak.

Bununla birlikte SMER’in eski bir üyesi olan ancak çıkan iç çatışmalar neticesinde partiden ayrılarak ılımlı sol parti Hlas’ı kuran Pellegrini’nin tutumu kilit rol oynayacak. Hlas, şimdiye kadar hangi partiyi destekleyeceğini söylemeyi reddederek seçeneklerini açık tutma yoluna gitti. Bununla birlikte ülkedeki genel görüşe göre Hlas’ın, sosyal liberal PS yerine SMER ile ittifak kurmayı tercih edeceğine inanılıyor.

Partisinin ‘sonuçtan çok memnun olduğunu’ söyleyen Pellegrini, “Şu ana kadarki sonuçlar, Hlas’sız normal, tıkırında çalışan koalisyon hükümeti kurmanın imkansız olduğunu gösteriyor. Bir yandan bundan çok memnunuz, öbür yandan ise büyük bir sorumluluk taşıyoruz. Koalisyon teklifi gelirse doğru kararı vereceğimizden ve Slovakya’yı önceki liderlerin soktuğu çürüme ve krizden çıkaracak bir hükümetin parçası olacağımızdan emin olmak gibi bir büyük bir sorumluluğımuz var” dedi.

Ülkenin dış politikası 180 derece dönebilir

Bu seçim sonucu, aynı zamanda bir NATO üyesi olan Slovakya’nın gelecekteki dış politikasına yönelik özellikle Ukrayna ve Batı’nın endişelerini daha da körüklüyor. Zira 59 yaşındaki Fico, seçim kampanyasında Ukrayna’ya askeri yardımı durdurma sözü verdi ve Rusya’yı hedef alan yaptırımları eleştirdi. Fico ve SMER’in ağır bastığı bir hükümette, Slovakya’nın Macaristan’a katılarak Avrupa Birliği’nin Ukrayna’ya verdiği desteğe meydan okuma ihtimali çok yüksek.

PS partisi, Slovakya’nın Ukrayna’ya verdiği desteğin devam etmesini savunuyor. Rusya’nın geçen şubat ayında Ukrayna’yı işgal etmesinden bu yana Slovakya, Kiev’in en sadık müttefiklerinden biri oldu. Ukrayna ile ortak sınırı olan Slovakya, Kiev’e hava savunma sistemlerini gönderen ilk ülkeydi ve on binlerce Ukraynalı mülteciye de kucak açmıştı.

Hlas seçim kampanyası boyunca Ukrayna konusundaki tutumunu belli etmedi. Bununla birlikte Pellegrini daha önce yaptığı bir açıklamada Slovakya’nın Kiev’e ‘bağışlayacak hiçbir şeyi kalmadığını’ dile getirmiş, ancak ülkesinin Ukrayna’ya gönderilmek üzere mühimmat üretmeye devam etmesi gerektiğini de söylemişti.

Avrupa Komisyonu’nun dijital işlerden sorumlu üst düzey yetkilisi Vera Jourova, sosyal medya şirketlerinin ülkedeki Rus propagandasına karşı ne kadar etkili olduğunu bu seçim sonuçlarının gösterdiği yorumunda bulunuyor. Bratislava merkezli güvenlik kuruluşu GlobSec’in seçim öncesi yaptığı bir ankete göre Slovakların sadece yüzde 40’ı Ukrayna savaşından Rusya’nın sorumlu olduğunu düşünüyor. Bu oran, GlobSec’in odaklandığı sekiz Orta ve Doğu Avrupa ile Baltık ülkesi arasındaki en düşük oran.

Ukrayna dört bir yandan darbe alıyor

Ukrayna şu anda Rusya dışında diğer bir sınır komşusu Polonya ile de sorunlar yaşıyor. Ukrayna’nın ucuz tahılına yönelik Avrupa Birliği’nin getirdiği önlemlerin süresi bu ay doldu. Tedbirlerin yenilenmemesi üzerine Polonya’nın da dahil olduğu bir grup ülke, Ukrayna tahılına ambargo uyguladı. Kiev ise bu ambargoya ‘dava açma’ tehdidiyle karşılık verdi.

Bu zamana kadar bir milyondan fazla Ukraynalı mülteciyi kabul eden ve Kiev’e silah tedarikinde önde gelen ülkelerden biri olan Polonya, bu yanıta tepki göstererek, artık Ukrayna’ya silah tedarik etmeyeceğini duyurdu. Varşova, birkaç gün sonra bu kararını geri çekse de iki ülke arasındaki gerginlik devam ediyor.

Öte yandan Wall Street Journal geçen haftalarda yayınladığı bir analizde, hava şartlarının kötüleşmesi sebebiyle Ukrayna’nın taarruzunun devam edemeyeceğini, dolayısıyla tekrardan savunma pozisyonuna geçeceğini belirtmişti. Bu iki sorunun üzerine bir de Slovakya Ukrayna’dan desteğini çekerse zor bir kış Ukrayna’yı bekliyor.

Dört yılda beş başbakan

Öte yandan yeni hükümet, Euro bölgesindeki en yüksek bütçe açığı olduğu tahmin edilen bir açığı devralacak. Zaten Fico da geçen yıl hükümeti düşürerek seçimi altı ay erkene çeken merkez sağ koalisyondan duyulan memnuniyetsizlikten beslenerek tekrar yükseldi.

Fico daha önce 2006 ila 2010 yılları arasında, sonra da 2012 ve 2018 yılları arasında olmak üzere 10 yıl boyunca Slovakya’nın başbakanı olarak görev yaptı. Araştırmacı gazeteci Jan Kuciak ve nişanlısı Martina Kusnirova’nın öldürülmesi sonrasında başlayan ve haftalarca süren kitlesek protestoların ardından Fico istifa etmek zorunda kalmıştı. Zira Kuciak, hem Fico hem de partisi SMER ile doğrudan bağlantılı kişiler de dahil olmak üzere ülkenin elit kesimindeki yolsuzluklar hakkında haberler kaleme almıştı.

Seçmenler 2020’deki yeni seçimde SMER’den uzaklaşarak merkez sağdaki OLaNO’yu seçti. Başta siyasete yeni bir soluk olarak görülen OLaNO ve lideri İgor Matoviç, seçmenlerinin büyük bir kısmını hayal kırıklığına uğrattı.

Kendi çabasıyla milyoner olan Matoviç, Slovakya’yı ‘temizleme’ sözü vererek, büyük bir yolsuzluk karşıtı kampanya yürüttü. Ancak yolsuzluk karşıtı kimliği daha başkanlığının ilk zamanlarında darbeler aldı. Önce yüksek lisans tezinde intihal yaptığı kabul etmek zorunda kalan Matoviç, sonrasında kendi kendini yiyip duran bir hükümete başkanlık etti.

Matoviç’in iktidarına son darbeyi vuran ise Rusya’dan Covid-19 aşırı satın alma yönündeki tek taraflı kararı oldu. Bunun üzerine koalisyon hükümeti içinde çıkan kaos sonucu Matoviç istifasını verdi. Matoviç, Maliye Bakanı Eduard Heger ile yer değiştirse de karışıklık devam etti. Önce pandemi, sonra Ukrayna savaşı derken, iç çekişmeler aralık ayında iktidardaki koalisyonun sonunu getirdi.

Heger geçici başbakan olarak bir süre görevine devam etse de mayıs ayında o da istifa etti ve yerine teknokrat Ludovit Odor getirildi. Son yıllarda yaşanan bu istikrarsızlık, Fico’ya yeni bir şans verdi. Meseznikov, “Son seçimlerden bir yıl sonra SMER’in yok olmasına ramak kalmıştı. Ancak Fico, imajını düzeltmeyi başardı ve şu anda önde gidiyor. SMER hâlâ çekirdek seçmeni arasında güçlü bir destepe sahip. Bu destek duygusal olarak Fico’ya duyulan sevgiden geliyor” diyor.

Ukrayna’yı zor günler bekliyor: NATO ülkesi Slovakya’da Rus yanlısı lider başa geçebilir