İran’da bu yılın başında Kirman kentine yapılan bombalı saldırı ve hemen ardından Moskova’daki belediye binaya düzenlenen silahlı saldırı Avrupa’da bir süredir sönen korkunun yeniden alevlenmesine neden oldu. Korkunun kaynağı IŞİD’di. Çünkü her iki saldırıyı da IŞİD’in Afganistan ve çevresinde etkili olan Horasan kolu üstlenmişti. Fransa’da yaz olimpiyatlarının başlamasıyla endişeler had safhaya çıktı, güvenlikler artırıldı. Ama Avrupa’nın korktuğu saldırı Fransa’da değil, Almanya’nın Solingen kentinde oldu. Kuruluşunun 6502nci yılını festivalle kutlayan Solingen’de bir saldırgan önüne geleni rastgele bıçaklayarak üç kişiyi öldürdü. Yaralılardan dördünün durumu kritik. Polis saldırının ardından 15 yaşında bir çocuğu tutukladı, sonra saldırıyı IŞİD üstlendi. Bugün ise yeni bir tutuklama geldi: 26 yaşındaki bir Suriyeli saldırıyı gerçekleştirenin kendisi olduğunu itiraf etti.
Emniyet yetkilileri Solingen’de mültecilerin kaldığı bir eve düzenlenen polis operasyonuyla saldırganı tutukladıklarını açıkladı. Alman gazetesi Der Spiegel’e göre tutuklanan kişinin kıyafetlerinde kan lekeleri vardı. Gözaltındaki 26 yaşındaki Suriyeli erkek teslim olduktan sonra suçunu kabul etti. Yetkililer soruşturmanın devam ettiğini açıkladı.
IŞİD dün Telegram hesabında bu saldırıyı “Filistin ve diğer yerlerdeki Müslümanların intikamını almak için” düzenlediklerini duyurdu. Örgüt bu iddiasına dair kanıt sunmadığı gibi saldırganın örgütle ne kadar bağlantılı olduğu henüz netlik kazanmadı. Ancak IŞİD bugüne kadar doğrudan İsrail’i hedef alan bir saldırı düzenlemedi. Özellikle Kirman saldırısından sonra İran, IŞİD’in “ABD ve İsrail eliyle hareket eden bir örgüt” olduğunu iddia etmişti.
Tutuklanan ilk çocuk saldırıdan haberdarmış
Alman yetkililer bu toplu bıçaklama olayının ardında “terör motifi” olabileceğini gözardı etmediklerini söylemişti. Sonrasında da 15 yaşındaki bir çocuğu ailesinin evinden gözaltına almıştı. Ancak kim olduğu henüz açıklanmayan çocuğun baş şüpheli olduğuna inanmadıklarını söylemişlerdi. Savcı Markus Caspers 15 yaşındaki çocukla ilgili şüphelerinin böyle bir saldırı düzenleneceğini bilip polise haber vermemekle ilgili olduğunu açıkladı. İddiaya göre çocuk saldırıdan kısa süre önce saldırganla konuşmuştu.
Saldırgan olay yerinden kaçabilmişti. Bu yüzden yetkililer helikopterleri de devreye sokarak saldırgan acına başlamıştı. Saldırganın hangi yöne doğru ve hangi araçla kaçtığının bilinmemesi de arama çalışmalarını zora sokmuştu. Polis saldırıda kullanılmış olabilecek bir silah buldu, DNA analizi de sürüyor. Yetkililer festival öncesinde bir güvenlik tehdidine işaret eden herhangi bir istihbaratlarının olmadığını söylemişti. Sayıları artan bıçaklı saldırılarla mücadele etmesi için baskı altına alınan Almanya Başbakanı Olaf Scholz saldırıdan bir gün sonraki açıklamasında bunun “korkunç bir olay” olduğunu söyleyerek “Yaralılara acil şifalar diliyorum. Fail bir an önce yakalanıp yasalara uygun şekilde cezalandırılmalıdır” dedi.
İngiltere örneği çok yeni
Almanya’nın en kalabalık bölgelerinden biri olan Kuzey Ren Vestfalya eyaletinin İçişleri Bakanı Herbert Reul failin geçmişiyle ilgili spekülasyon yapılmamasını isteyerek “Burada olay yerinde gördüklerinize inanmak istemezsiniz. Çok üzücü bir durum. Durup dururken biri insanları rastgele bıçaklıyor. Henüz kişi ya da cinayet nedeni hakkında bir şey söyleyemiyoruz” dedi.
🔎Reul’un bu çıkışının sebebi İngiltere’de bir bıçaklı saldırıda üç kişiyi öldüren saldırgan hakkında yalan yanlış bilgiler verildiği için yetkililer iki hafta boyunca aşırı sağcıların ayaklanmalarını bastırmakla uğramıştı. O saldırıda saldırganın kaçak göçmen ve Müslüman olduğu iddia edilmişti, oysa saldırıyı düzenleyen İngiltere’de doğup büyümüş bir Ruandalı çocuktu.
Bu arada saldırıda hayatını kaybeden kişilerin 56 yaşında bir kadınla, 56 ile 57 yaşında iki erkek olduğu açıklandı. Solingen sakinleri saldırı alanına kurbanları anmak için çiçekler ve mumlar bırakmaya başladı.
Saldırı sırasında sahnede olan Solingenli Alman DJ Topic yaşadıklarını Instagram hesabından anlatarak polisin kendisine haber verdiğini ama paniğe yol açmamak için çalmaya devam etmesini söylediğini anlattı. 10-15 dakika sonra çalmayı bırakması talimatı gelmiş ve polis saldırganı ararken yakınlardaki bir mağazaya sığındıklarını anlattı: “Bunun herkes için özgür bir festival olması gerekiyordu. Yakın arkadaşlarım küçücük çocuklarıyla oradaydı. Dünyada neler oluyor…”
⌛️Almanya’nın güneybatısındaki Mannheum’da mayıs ayında sağcıların düzenlediği bir etkinlikle altı kişi bıçaklı saldırıda yaralanmıştı. Yaralılardan biri de 29 yaşındaki polis memuruydu. Ülkenin İçişleri Bakanı Nancy Faeser, bu ayın başlarında silah yasasında yapılacak reformla bıçaklı saldırıların önüne geçme sözü vermişti.
