Küba önce cuma, sonra da cumartesi günü ülke genelinde elektrik kesintileri görüldü. Bu kesintilere kasırgalar değil, ülkenin bakımsız santralleri ve artan yakıt ihtiyaçlarının karşılanamaması neden oldu.

Uzmanlar yıllardır Küba’nın elektrik şebekesinin çökme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söylüyor. Küba yönetimi enerji ihtiyacını 50 yıllık santrallerden karşılamaya çalışıyor ve mevcut ekonomik sıkıntıların ortasında yakıt ithal etmesi de zor oluyor. Uzmanların tahminleri gerçek oldu ve tüm ada, Sovyetler Birliği’nin çöküşünden bu yana, son 30 yılda en uzun süreli elektrik kesintisini yaşadı.

Enerjiden sorumlu otoriteler, ilk kesintinin ardından cuma gecesi adanın bazı yerlerine kısa süreliğine elektrik vermeyi başarmışsa da dün bir kez daha ülke genelinde elektrik kesintisi meydana geldi. Hükümet yetkilileri elektriğin hafta sonu geleceği konusunda halkı sakinleştirmeye çalıştı ama bu konuda yine de net konuşmaktan kaçındılar. Enerji ve Maden Bakanlığı Elektrik Direktörü Lazaro Guerra “Bugün büyük ilerleme kaydedeceğimizi tahmin ediyoruz. Ancak elektriği bugün kesinlikle getirebileceğimizi net bir şekilde söyleyemem” dedi.

‘Özel Dönem’ kabusunu hatırlatan kesinti

Küba yıllardır günde birkaç saat süren, genelde kırsalda daha uzun süren kesintilerle mücadele ediyor. Ancak bu seferki kesintilerin farklı olduğunu düşünen kent sakinleri, bunun Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra 1990’ların başında görülen “Özel Dönem” dedikleri kabusu hatırlattığını söylüyor.

En önemli müttefikini kaybettikten sonra Küba ciddi bir ekonomik krizin pençesine düşmüş, yakıt yardımlarını da aniden kaybetmişti. Çünkü ucuz petrol, gıda ve diğer temel ihtiyaçlarında büyük oranda Sovyetler’e bağlıydı. Yardımların kesilmesi sık ve uzun süreli elektrik kesintilerine neden olmuş, tarımdan sanayiye, ulaşıma her alanda aksamalar görülmüştü. Küba hükümeti güneş enerjisi ve araba yerine bisiklet kullanma gibi teşviklerde bulunsa da hiçbiri krizi tam anlamıyla çözmeye yetmedi.

Şimdi Kübalılar aynı dönemi tekrardan yaşayacaklarından endişe duyuyor. Havana sakinleri cuma günü geç saatlerde şehrin tamamen karanlığa gömüldüğünü, ışıkların sadece hastanelerde kendi jeneratörleri olan otellerde yandığını anlatıyor. 51 yaşındaki işsiz çevirmen Giovanny Fardales, New York Times’a “Nereye gideceğimizi bilmeden sendeleyen bir zombi adasıyız. Titanik’teyiz ve yavaş yavaş batıyoruz” dedi.

Bölge sakinlerinin endişelerini artıransa şiddet seviyesi birinci derece olan Oscar Kasırgası’nın ülkenin doğusuna şiddetli yağışlar taşıması.

Elektrik kesintilerinin sebebi

Kübalı ekonomistler ve yabancı analistler krizden birkaç unsuru sorumlu tutuyor. Bunlardan ilki hükümetin adanın eskiyen altyapısıyla mücadele etmede başarısız kalması, bir diğer neden Venezuela, Meksika ve Rusya’dan gelen yakıtların miktarındaki düşüş ve son olarak da rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji sistemlerine yeterli yatırımın yapılmaması.

Teksas Üniversitesi’nde çalışan Kübalı enerji uzmanı Jorge Piñon, Küba’nın elektrik şebekesinin 50’nci yılına yaklaşan sekiz büyük enerji santraline dayandığını söylüyor. Bu santrallerin son 15 yılda yatırım bir yana, bakım bile görmediklerini vurgulayan Piñon, normal şartlarda böyle santrallerin ömrünün 25-30 yıl olduğunu da sözlerine ekledi.

Küba’nın santrallerinde yakıt olarak ham petrol kullanılması da sorunu iyice derinleştiriyor. Uzmanlar, Küba’nın kendi ham petrol üretiminin termoelektrik füzyon sürecini bozabilecek sülfür ve metaller taşıdığını söylüyor. Bu yüzden de sürekli onarım işleri çıkıyor.

Küba’nın enerji yolculuğu

1970’lerde Küba nükleer enerjiyle uğraştı, hatta Küba’nın eski lideri Fidel Castro oğullarından biri nükleer fizik eğitimi alsın diye Moskova’ya bile gönderdi. O zamanlar Küba’nın güney kıyısında nükleer santral için çalışmalar başlasa da sadece dış kısmı inşa edilebildi, 1990’larda proje rafa kaldırıldı.

2006 yılında yaz aylarında görülen kasırgalar nedeniyle elektrik sıkıntısı baş gösterince Castro yurt dışından dizel motorlu binlerce jeneratör getirtti. Castro o zamanlar “Termoelektrik santralleri tarih öncesinden kalma” diyecekti. Ancak taşımacılık sektörünün artan tüketimi nedeniyle dizel fiyatları hızla yükseldi ve Küba’nın mali durumu zora girdi.

Ülke son zamanlarda mobil elektrik santrali olarak çalışan ve elektrik ihtiyacının yüzde 20’sini üretebilen altı kadar gemi kiraladı. Türkiye’deki Karadeniz Holding’den kiralanan bu gemiler Havana Körfezi’nde görmeye alışılan bir manzara haline geldi ancak anlaşmaya göre yakıtı Küba’nın tedarik etmesi gerekiyor.

Analistlerin tahminlerine göre Küba günde yaklaşık 40 bin varil yakıt üretiyor ama günlük harcaması 120 bin varil. Bir yıl öncesine kadar 80 bin varillik açık, Venezuela’dan, Meksika’dan ve bazen de Rusya’dan yapılan sevkiyatlarla kapatılıyordu. Ancak Venezuela’nın sevkiyatı 25 ila 30 bin varile düştü. Oysa 10 yıl öncesine kadar Venezuela’dan gelen varillerin sayısı 130 bindi.

Venezuela’dan gelen varillerin sayısının azalmasının nedeni, Biden yönetiminin bu yılın başlarında söz konusu ülkeye uyguladığı petrol yaptırımlarını geçici olarak gevşetmesi etkili oldu. ABD’nin ambargosunun gevşemesiyle Venezuela kendi ekonomik krizine yara bandı basmak için Chevron gibi yabancı petrol şirketlerine nakit para karşılığında daha fazla petrol satmaya başladı. Rusya’nın açığı kapatmaması ve Meksika’nın da petrol üretiminin 45 yılın en düşük seviyesine gerilemesi Küba’yı zor durumda bıraktı.

Teneffüste pedal çevirip okul için elektrik üretiyorlar