İsrail cumartesi Gazze'nin güneyi El Mavasi'yi, dün de merkezdeki Nuseyrat'ı hedef aldı. İki saldırıda toplam 105 kişi öldü ancak saldırıların gerekçesi olarak gösterilen "Hamas'ın beyni" Deyf ile arkadaşı Selame'nin akıbeti belli değil.

İsrail, cumartesi günü Gazze’nin güneyinde “güvenli” diyerek sivilleri tahliye ettiği El Mevasi’ye düzenlediği ağır saldırıda en az 90 Filistinlinin ölümüne, 300 kişinin de yaralanmasına neden olmuştu. İsrail önce bu saldırıyla 7 Ekim saldırılarının beyni olan Muhammed Deyf’i hedef aldığını söyledi. Ama Deyf’in akıbeti belirsizliğini korumaya devam ederken İsrail ordusu bu kez farklı bir iddia attı ortaya: Saldırılar sırasında Hamas’ın Han Yunus Tugayı’nun başındaki Rafi Selame öldürülmüştü. Ancak ortada iddiayı doğrulayacak bir kanıt yok.

Ordudan yapılan açıklamaya göre Selame, Deyf’in “yakın arkadaşlarından biriydi” ve 7 Ekim saldırısının planlayıcıları arasındaydı.

7 Ekim saldırısında İsrail’in güneyindeki 1200 İsrailli hayatını kaybetti. Bunun karşılığında Hamas’a savaş açan İsrail o zamandan beri 38 binden fazla Filistinliyi öldürdü. Bunların büyük bir kısmı siviller, kadın ve çocuklardı.

İsrail basınında yer alan ilk haberler hem Deyf’in hem de Selame’nin öldürüldüğü yönündeydi. Ancak sonra bu haberler geri çekilmiş, sadece Selame’nin öldürülmüş olabileceği üstünde durulmaya başlanmıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bile Deyf’in ölüp ölmediğinin henüz belirsiz olduğunu kabul etti. Netanyahu “Bu ikisinin saldırılardan kurtulduğuna dair kesin bilgi yok, ama sizi temin ederim ki öyle ya da böyle Hamas’ın zirvedeki isimlerine ulaşacağız” dedi.

Hamas’tan Halil El Hayya ise El Cezire kanalına yaptığı açıklamada Deyf’in saldırılarda öldürülmediğini belirterek Netanyahu’ya “Deyf şu anda sizi dinleyip yalanlarınıza gülüyor” dedi.

Nuseyrat da vuruldu: 15 ölü, 100 yaralı

Ancak bu İsrail’in El Mavasi’ye düzenlediği saldırının siviller üzerinde bıraktığı etkiyi silmiyor. Üstelik saldırı İsrail’in Refah işgalini başlattığını duyurduğu zaman Filistinli sivilleri tahliye yeri olarak yönlendirdiği El Mevasi’ye yapıldı. Birleşmiş Milletler’den (BM) Scott Anderson saldırıların ardından yakındaki hastanelerden birinde gördüklerini “Gazze’de geçirdiği dokuz ay boyunca gördüğü en korkunç sahneler” olarak tanımladı.

Yaralıların çoğu Nasır Hastanesi’ne gönderildi ancak yetkililerin açıklamalarına göre doktorlar zaten kapasitesinin üstünde çalışan hastanede yaralılara yetişemez oldu. Üstelik cumartesi günkü kanlı saldırının üstünden çok vakit geçmeden Gazze’nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında BM’ye ait bir okul daha vuruldu. İsrail’in hava saldırısında ölenlerin sayısı 15 olarak açıklanırken 100’den fazla kişinin de yaralandığı belirtiliyor.

Hamas’ın ‘hayalet beyni’

1995’ten beri arananlar listesinde adı olan ve 20 yılı aşkın bir süredir Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugaylarını yöneten Deyf bugüne kadar yakalanması zor ve güçlü bir figür olarak öne çıktı. Yıllardır ortalıkta görünmeyen Deyf sık sık yer değiştiren bir isim. Genç yaşlarda Hamas’a katılan Deyf hem 90’larda hem de 2000’li yıllarda intihar saldırılarının beyniydi. Deyf’in bir İsrail saldırısında etkisiz hale getirildiği ve ailesinin de 2014’teki hava saldırılarında öldüğü söylentileri var.

İsrailli yetkililer de Deyf için “yürüyen ölü” ifadesini kullanıyor. Ancak 7 Ekim saldırılarıyla ilgili yayınlanan bir ses kaydında Deyf’in sesi duyuluyor. Ölümü doğrulanırsa Deyf savaş başladığından beri öldürülen en yüksek profilli Hamas lideri olacak. İsrail Gazze’deki savaşın ancak Hamas ortadan kaldırıldığında sona ereceğini söylüyor ancak mevcut şartlarda ne Hamas’ın Gazze’deki lideri Yahya Sinvar’ı ne de Deyf’i yakalayabilmiş sayılmaz.

İsrail’in iç istihbarat teşkilatı Şinbet’in başındaki Ronen Bar önceki haftalarda 7 Ekim saldırılarına karışan 25 Hamas savaşçısının öldürüldüğünü açıklayarak teşkilatın Gazze’deki “yoğun faaliyetlerinin” sonuçlarını övmüştü.

İsrail’in ‘Deyf’i hedef aldık’ dediği saldırısında ölen sivil sayısı 90’a yükseldi