Yunanistan’da mayıs ve haziran aylarında yapılan seçimlerde Kiryakos Miçotakis öncülüğündeki merkez sağ Yeni Demokrasi Partisi’nin (NDP) yüzde 40’lık oy oranıyla diğer partilere büyük ölçüde üstün gelmesi sonucu, yüzde 17’lik oy oranıyla seçimin ikincisi SYRIZA’nın lideri Aleksis Çipras istifa etmişti. Parti içerisinde haftalardır süren seçim yarışının kazananı daha önce Yunan siyasetiyle yakından uzaktan alakası olmayan Stefanos Kasselakis oldu.
Adaylığını ancak dört hafta önce açıklayan Yunan asıllı ABD’li girişimci, oyların yüzde 56,69’unu alarak partinin yeni genel başkanı seçilirken, uzun zamandır favori olarak görülen Efi Ahçioğlu yüzde 43,31’de kaldı. ABD’de denizcilik sektöründe yönetici olan Kasselakis’in zaferi, Yunan basınında ‘çarpıcı’ ve ‘eşi benzeri görülmemiş’ bir başarı olarak nitelendirildi.
SYRIZA’nın Atina’daki genel merkezinin dışında sevinç gösterileri yapılırken, 35 yaşındaki Kasselakis destekçilerine, “Bugün ışık kazandı, kolektif umut, geleceğe duyduğumuz umut kazandı… Ben bir fenomen değilim. Toplumun sesiyim ve sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım. Yarın yoğun mesaimiz başlıyor” dedi.
Kasselakis, geçen hafta ilk turda beklenmedik bir zafer kazanırken, 2015-2019 yılları arasında başbakanlık yapan Çipras, hem Kasselakis’i hem de Ahçioğlu’nu desteklemeyi reddederek ‘tarafsız’ bir duruş sergiledi. Bununla birlikte El Pais’in parti içindeki kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Çipras SYRIZA’dan ayrılırken açık bir şekilde, “İstifa edersem yerime Efi Ahçioğlu’nu önereceğim” demişti. Bu resmi bir açıklama değildi elbette ancak SYRIZA’daki herkes bunu böyle yorumlamıştı. Buna Ahçioğlu da dahildi. Ancak beklenen gerçekleşmedi.
Yaklaşık 133 bin 600 seçmen, ülke genelindeki 537 seçim merkezinde oy kullandı. SYRIZA, seçmenlerin gösterdiği bu yoğun katılımı ‘etkileyici’ ve ‘zor kazanılmış hakları yok etmeye niyetli hükümetin karşısında yeniden canlanmış, güçlü bir muhalefet partisi görme arzusunun bir işareti’ olarak değerlendirdi.
Sadece 6 ay önce partiye üye olmuş
Yeni genel başkanın zaferini ilginç kılan şeylerden biri de Kasselakis’in SYRIZA ile bağlantısının ancak bu sene başlamış olması. Eşcinsel olduğu bilinen Kasselakis yalnızca aylar önce ABD’den Atina’ya ABD’li eşi Tyler McBeth ile taşındı ve SYRIZA’ya altı ay önce üye oldu. Parti merkezinin dışında bekleyen destekçilerine seslenen Kasselakis, bir hemşire olan eşinden ‘benim evim’ diye bahsetti. Destekçileri ‘Stefanos her şeyi değiştir’ diye haykırırken, Kasselakis de eşine kucak açtıkları için destekçilerine teşekkür etti.
Gençlik yıllarında Massachusetts’e taşınan girişimci, temmuz ayında yayınlanan bir yazısında Yunan siyasetine girme kararını ‘kariyerindeki iki nokta arasında kısa bir ara’ olarak nitelendirmişti. Ancak genel başkanlığına seçildiği SYRIZA’yı köklü değişime uğratma planları olduğu açık bir şekilde görülüyor.
Bunu da Marksistleri, komünistleri, ekolojistleri ve sosyal demokratları bünyesinde toplayan SYRIZA’nın ABD tarzı Demokrat Parti’ye dönüşmesi gerektiğini söyleyerek gösterdi. Kasselakis, “ABD formülünü mümkün olan en kısa sürede kopyalamalıyız” dedi. Kasselakis’in Yunanistan siyasetinde bir deneyimi olmasa da 2008 yılında ABD’deki Demokrat Parti ön seçimlerinde o dönemler senatör olan Joe Biden’ın ekibinde gönüllü olarak çalışmıştı.
İş insanının önerdiği bir dizi politika arasında özel ve kamu sektörü çalışanları için ‘ciddi’ vergi indirimi, laikliğin vurgusu olarak kilise ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, yargı reformları, Yunanistan’da doğup büyüyen göçmen çocuklara vatandaşlık verilmesi ve eşcinsel evliliğin yasallaştırılması var. Ne var ki ayrıntılı bir program sunamaması bazı çevrelerde eleştirildi.
‘Parti bu gece öldü’
Kasselakis’in başından beri en büyük destekçisi eski bakanlardan Pavlos Polakis olurken, en önemli destekçisi de Çipras’ın kardeşi ve şu anda partinin milletvekili olan Yorgo Çipras’ın bizzat kendisiydi. Ön seçimlerin ilk turunda Kasselakis’in elde ettiği zaferin ardından Yorgo Çipras ve Çipras’a çok yakın isimler, yeni genel başkana desteklerini kamuoyu önünde de göstermeye karar vermişti.
Ahçioğlu ise Kasselakis’in öne sürdüğü türden bir yenilikçiliğin Yunan solu içinde yeterli desteği bulamayacağına inanıyordu. Hatta bundan öylesine emindi ki ön seçimlerin ilk turunun sonucunu duyduğunda öfkesini gizleyemeyerek, seçmenlerin neye oy verdiklerini bilmediklerini söylemişti. Ahçioğlu seçmenlerin neye oy vereceklerini netleştirmek için ikili bir tartışma programı yapılmasını isterken, Kasselakis bu hamleden kaçınarak, “Kendi aramızda tartışmayı bırakıp Miçotakis’e karşı savaşmanın vakti geldi” demişti.
SYRIZA’nın Milletvekili Stelyos Kuloglu, The Guardian’a verdiği demeçte, “Bu, bildiğimiz sol SYRIZA’nın bittiğinin resmidir. Partimiz bu gece öldü. Kasselakis büyük değişiklikler yapacak ve gelecekte bununla ilgili tez çalışmaları yapılacak çünkü başardığı şey çok çarpıcı. Neredeyse bir anda ortaya çıktı ve şimdi yönetimi ele geçirdi. Bu çılgınca bir şey, birkaç ay önce kimse inanmazdı buna” dedi. Kuloglu, parti içindeki geleneksel solcuların ‘tam bir şok’ içerisinde olduğunu da sözlerine ekledi.
Mayıs ayında Çipras’ın isteği üzerine SYRIZA’dan aday olan ancak NDP’nin eski Milletvekili Evangelos Antonaros ise değişikliğin kaçınılmaz olduğunu söyleyerek, “Kasselakis’i destekliyoruz çünkü SYRIZA’yı merkeze taşımak istiyor ki son seçimlerde kaybetmemizin nedeni de merkezde olmamamızdı. Parti açık görüşlü kişilerle yeniden kurulacaktır” dedi.