Tayland, Kamboçya'ya yönelik peş peşe hava operasyonları düzenledi. İki komşu ülke arasında haftalardır devam eden gerilim yeni bir çatışma dalgasına yol açtı.

Tayland, Kamboçya’ya yönelik peş peşe hava operasyonları gerçekleştirdi. İki komşu ülke arasında haftalardır devam eden gerilim, yeni bir çatışma dalgasına dönüştü. Tayland’ın hava saldırılarına başlamasıyla ABD Başkanı Donald Trump’ın iki ay önce başkanlık ettiği barış planı çökmenin eşiğine geldi. Sınır bölgelerinde siviller tahliye edilirken, Tayland, Kamboçya’nın ağır silahlı birliklerini harekete geçirdiğini bildirdi.

Güneydoğu Asya ülkeleri Tayland ve Kamboçya arasında yeni bir çatışma dalgası patlak verdi. Tayland, Trump’ın 2 ay önce arabuluculuk yaptığı barış planını askıya aldığını duyurdu. Sınır hattında çatışmalar yeniden başlarken taraflar birbirini ateşkesi ihlal etmekle suçladı. Tayland savaş uçakları, Kamboçya’da askeri hedefleri ve altyapıyı vurdu.

Ancak anlaşmanın imzalanmasından iki haftadan kısa bir süre sonra, Tayland ile Kamboçya arasında gerilim yine tırmandı. Tayland, sınırda meydana gelen bir kara mayını patlaması sonucu birkaç askerinin yaralanmasının ardından, anlaşmada ileri aşamalara geçmeyi reddetmişti.

Tayland ve Kamboçya, son yıllarda tartışmalı sınırları nedeniyle birkaç kez kısa süreli çatışmalar yaşadı. Temmuz ayında yaşanan çatışma ise son dönemin en ciddi askeri karşılaşmalarından biri olarak kayıtlara geçmişti. Her iki taraf da, son sınır çatışmasını karşı tarafın başlattığını öne sürdü.

Tayland Kraliyet Hava Kuvvetleri (RTAF), hava saldırılarının detaylarına ilişkin bir açıklama yayınladı. Açıklamada, operasyonlarda yalnızca askeri hedeflerin vurulduğu kaydedildi. RTAF’ın açıklamasında, “Doğrudan tehdit olarak değerlendirilen silah depoları, komuta merkezleri ve lojistik rotaların” hedef alındığı ifade edildi.

RTAF, saldırılara gerekçe olarak Kamboçya tarafındaki son askeri hazırlıkları gösterdi. Kamboçya’nın ağır silahlı birliklerini harekete geçirdiği, muharebe birliklerini yeniden konumlandırdığı ve ateş destek unsurlarını hazırladığı iddia edildi.

Açıklamada, bu faaliyetlerin askeri operasyonları tırmandırabileceği ve Tayland sınır bölgesi için tehdit oluşturabileceği değerlendirmesinde bulunuldu.

Hava saldırılarının bir misilleme olduğunu dile getiren Taylandlı Tümgeneral Winthai Suvaree, “Hedef, Chong An Ma Geçidi bölgesindeki Kamboçya’nın silah destek mevzileriydi” dedi.

Suvaree, bu hedeflerin daha önce Anupong Üssü’ndeki Tayland askerlerine topçu ve havan topu saldırısı düzenlediğini ve bu saldırıda bir askerin hayatını kaybettiğini, iki askerin de yaralandığını sözlerine ekledi.

Kamboçya Milli Savunma Bakanlığı, sosyal medya platformu X’te yaptığı açıklamada Tayland’ın iddialarını yalanladı. Bakanlık, RTAF’ın açıklamalarının “yanlış bilgi” olduğunu belirtti. Kamboçyalı yetkililer, durumu dikkatle izlemeye devam ettiklerini kaydetti.

Bakanlığın açıklamasında, “Tüm önceki anlaşmalara saygı gösterme ve çatışmaları uluslararası hukuka göre barışçıl yollarla çözme ruhuyla hareket eden Kamboçya, iki saldırı sırasında hiçbir şekilde misillemede bulunmamıştır” ifadelerine yer verildi.

Kamboçya ordusu ise ayrı bir bildiri yayınlayarak Tayland’ı saldırı başlatmakla suçladı. Açıklamada, yerel saatle 05.04 civarında Tayland güçlerinin “Kamboçya güçlerine saldırı düzenlediği” bildirildi. Bildiride saldırının, Tayland’ın günlerdir sürdürdüğü provokatif eylemlerin ardından geldiği vurgulandı.

Bir diğer açıklamada, sınır kasabalarındaki sivillerin yaklaşık yüzde 70’inin güvenli bölgelere tahliye edildiği duyuruldu. Tahliye sürecinde, “önceden var olan bir sağlık sorunu” nedeniyle bir sivilin hayatını kaybettiği bilgisi paylaşıldı.

İki ülke arasında temmuz ayında 5 gün süren şiddetli yaşanmıştı. Bu çatışmalar, sınırın her iki tarafında onlarca kişinin ölümüne ve yaklaşık 200 bin kişinin yerinden olmasına yol açmıştı.

ABD Başkanı Trump’ın iki taraf liderleriyle yaptığı görüşmelerin ardından, 28 Temmuz’da ilk ateşkes kararı alınmıştı. Taraflar daha sonra ekim ayı sonlarında Kuala Lumpur’da genişletilmiş bir ateşkes bildirgesi imzalamıştı. Bu törene Trump ve Malezya Başbakanı Enver İbrahim de katılmıştı.

Trump, bu anlaşmayı büyük bir diplomatik zafer olarak nitelendirmişti. Uzmanlar anlaşmayı, Trump’ın dünya çapında savaşları sona erdirdiği tezine ve Nobel Barış Ödülü iddiasına ivme kazandıracak bir gelişme olarak değerlendirmişti.