Tayvan lideri Tsai Ing Wen'in ABD'ye gerçekleştirdiği ziyaretin ardından Çin, ABD'deki iki kurumun yöneticilerine yaptırım uygularken, Tayvan'ın ABD'deki fiili büyükelçisine de yeni kısıtlamalar getirdi.

Tayvan lideri Tsai Ing Wen, Latin Amerika’daki ortakları ile görüşmek için çıktığı yolda ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy ile de bir araya geldi. Ronald Reagan Kütüphanesi’nde gerçekleşen görüşmede Tsai’ye ödül takdim eden Hudson Enstitüsü, Çin’in radarına girdi.

Bu kapsamda Hudson Enstitüsü’nün başkanı ve direktörü ile Reagan Vakfı’nın şimdiki başkanı ve eski direktörü olmak üzere dört ABD vatandaşı ‘Tayvan’ın bağımsızlığını destekledikleri’ gerekçesiyle yaptırım listesine alındı. Buna ek olarak Tayvan’ın ABD’deki fiili büyükelçisi Hsiao Bi Khim’e yönelik de birtakım yaptırım kararları alındı. Yaptırım listesinde yer alan kişilerin ve aile üyelerinin anakara, Hong Kong ve Makao’ya girişi, hedef alınan kişilerle bağlantılı yatırımcıların ve firmaların da Çin’deki kurum ve kişilerle işbirliği yapmaları yasaklandı.

Tayvan Dışişleri Bakanlığı, yaptırımların ardından yaptığı açıklamada Tsai’nin yurt dışı gezilerine Çin’in ‘burnunu sokmaya’ hakkı olmadığını ve yaptırımların herhangi bir etkiye sahip olacağı konusunda Beijing’in kendisini avuttuğunu söyledi. Zira üst düzey Tayvanlı yetkililerin Çin’i ziyaret etmemesi ve Çin mahkemelerinin Tayvan’da yargı yetkisine sahip olmaması nedeniyle Çin yaptırımlarının Hsiao üzerinde pratikte pek fazla etkisi olmayacak.

Öte yandan bu yaptırım kararı, Çin’in Tsai’nin McCarthy ile görüşmesine ‘net ve güçlü’ bir yanıt verme sözü ve Halk Kurtuluş Ordusu’nun (PLA) savaş gemilerini Tayvan çevresine konuşlandırması üzerine alındı.

Tepkileri göze aldı: Tayvan’ın muhalefet lideri Çin’i ziyaret edecek

ABD’nin eski Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin geçen yıl ağustos ayında Tayvan’a düzenlediği ziyaretin ardından da Çin, ‘bağımsızlık yanlısı’ olmakla suçladığı Hsiao’nun da aralarında bulunduğu yedi Tayvanlı yetkili ve milletvekiline yaptırım uygulamıştı. Çin, Tayvan’ı gerekirse güç kullanarak ‘yeniden anakaraya bağlayabileceği’ kendine ait bir toprak parçası olarak görüyor. Tsai ise, Tayvan’ın egemen bir ulus olduğunu ve geleceğine halkının karar vereceğini vurguluyor.