ABD'nin eski Başkanı Donald Trump Time'ın kapağında yer aldı. Trump göçmen meselesinden Gazze'deki savaşa kadar çok geniş yelpazede konuştu. Trump, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun saldırıyı önleyemediği için eleştirilmesinin haklı olduğunu söyledi.

Salı günü Time dergisinin kapağında “Eğer kazanırsa” başlığıyla eski ABD Başkanı Donald Trump vardı. ABD’de başkanlık seçimleri yaklaşıyor ve bağımsız adaylar olsa da yarışın Trump ile mevcut ABD Başkanı Joe Biden arasında gerçekleşmesi bekleniyor. Şu anda sus payı davası nedeniyle her gün mahkemeye gitmek zorunda kalan Trump vaatlerini anlatmak için o salı günkü Time dergisiyle söyleşi yaptı. Göçmenlerden kürtaja, dış politikadan 6 Ocak kongre baskınına çok geniş, uzun uzun konuştu.

Göçmenlere “haşerat”tan tutun da “Kanımızı kirletiyorlar”a kadar geniş yelpazede hakaretler eden Trump’ın ilk vaadi göçmenlerle ilgili. Özellikle Meksika-Teksas sınırından akın akın gelen göçmen kriziyle ilgili çözümünün “belgesiz göçmenlerin üstüne Ulusal Muhafızları salmak” olduğunu söyleyen Trump “Eğer onlar beceremezse ordudaki başka birimleri devreye sokarım” dedi.

Amerika’da ordunun sivillerin üzerine salınmasını yasaklayan Posse Comitatus Yasası var. Dolayısıyla Trump’a göçmenlerin üzerine ordu yetkililerini salmanın yasaların ihlali olacağı hatırlatılınca “Bunlar sivil değil. Bunlar ülkemize yasal olmayan yollarla gelen insanlar” dedi. Ancak Time, Trump’ın sözlerine yer verirken “ABD’de bulunan herhangi bir kişinin göçmenlik statüsü ne olursa olsun ABD vatandaşlarının anayasal haklarına sahip olduğu” notunu düştü.

‘Kazanamazsak duruma göre değişir’

2020’deki seçimleri Trump değil de Biden kazanınca ortalık kızışmış, Trump Biden’ın görevi devralacağı gün Amerikan Kongresi’nin önünde konuşma yaparak destekçilerini çevresine toplamıştı. Zaten bu süreçte Biden’ın haksız bir şekilde kazandığını sık sık vurgulayan Trump’ın kongre önündeki konuşması da aynı temayı taşıyordu. Sonuç olarak Trump’ın destekçileri kongreyi basarak Amerika’da bir ilki yaptı.

Dört yıl sonra iki lider tekrar kozlarını paylaşacak. Bu seçimde benzer bir durum yaşanmaması için FBI dahil tüm güvenlik güçleri teyakkuzda. Time, Trump’a kasımdaki seçimlerin ardından şiddet olaylarının başlayıp başlamayacağı sorusuna “Kazanamazsak, bilirsiniz, işler farklı olur” dedi.

Bu arada Trump tutuklanmasını istediği kişileri tutuklamayan ABD savcılarını kovabileceğini de sözlerine ekledi. Tutuklanmasını istediği kişilerin başında Biden ve ailesinin geldiği de Time’a verdiği demeçlerden anlaşılıyor. Trump, başkan olursa Biden ve ailesinin peşine düşebileceğini ancak bunun duruma bağlı olduğunu söylüyor. Durumdan kasıt da Trump’ın 6 Ocak kongre baskınıyla ilgili olarak o sırada görevde olduğu için dokunulmaz sayılması gerektiği yönünde mahkemeden istediği iznin temyizden geçip geçmeyeceği.

Trump 6 Ocak sanıklarının affedilmesini “kesinlikle” düşüneceğini de belirtti. Bulunduğu koşullara baktığımızda Trump’ın Biden’dan sonra ezeli düşmanlarının başında özel savcı Jack Smith’in geldiği söylenebilir. Time’ın en etkili 100 insan listesinde de yer alan Smith, Trump’a 6 Ocak kongre baskını nedeniyle dava açan savcıydı.

Kürtaj konusunda orta yolcu

Neredeyse her konuda uç açıklamalar yapmayı başaran Trump konu kürtaj olduğunda orta yolcu bir tavır izliyor. Kadınların hamileliklerini takip edip etmemenin de kürtaj oldukları için yargılanıp yargılanmayacağına da eyalet yönetimlerinin karar vermesi gerektiğini söyleyen Trump “Buna eyaletler karar verecek. Benim bu konuda ne düşündüğümün bir önemi yok. Çünkü kararı veren eyaletler olacak” diyerek konu hakkında ne düşündüğünü savuşturdu.

Güney Kore’ye başka, İsrail’e başka

Time söyleşisi sırasında dış politikaya da değinen Trump Güney Kore ve İsrail konusunda zıt politika yüreteceklerinin sinyalini verdi. Başkan olursa Güney Kore’deki ABD güçlerinin geri çekilmesini gündemine alacağını söyledi, “Tehlikeli bir konumda olan 40 bin askerimiz var. Hiç mantıklı değil. Neden birini savunalım ki? Üstelik çok zengin bir ülkeden bahsediyoruz” dedi ancak Time bir kez daha not düşerek orada 28 bin 500 asker olduğunu belirtti.

Ancak Trump konuşmanın ilerleyen kısımlarında İsrail ve İran savaşa girerse ABD’nin de dahil olması gerektiğini savundu, “İsrail’e saldırırlarsa biz de karışırız” dedi. İsrail ve Filistin arasında iki devletli çözüm konusunda da açıklama yapan Trump “Bir zamanlar iki devletli çözümün işe yarayabileceğini düşünüyordum. Şimdiyse iki devletli yapının çok ama çok zor olacağını düşünüyorum” diye belirtti.

Bununla birlikte Trump 7 Ekim saldırısının İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yönetimdeyken gerçekleştiğini söyleyerek “başbakanın Hamas saldırısını önleyemediği için eleştirilmekte haklı olduğunu” belirtti. “En gelişmiş ekipmanlara sahipler” diyen Trump “Saldırıyı durdurmak için her şeye sahiptiler. Pek çok insan bunun olacağını biliyordu ama İsrail bilmiyordu. İşte bu yüzden onun bu kadar şiddetli bir şekilde suçlandığını düşünüyorum. Bu saldırı hiç gerçekleşmemeliydi” dedi.

Bu Trump’ın Netanyahu’yu ve İsrail hükümetini eleştirdiği ilk sefer değil. Ekim ayında düzenlediği bir miting sırasında Trump Lübnan Hizbullahı’nı “çok akıllı” bulduğunu söylerken İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant’a “ahmak” demişti.

Trump’ın ‘sus payı’ davasında ilk kozlar paylaşıldı: Savcı ‘seçimi etkilemek’ dedi, savunma ‘demokrasi’