Dünyada 2024 yılında birçok seçim olacak. Ancak bunların en öne çıkanı kuşkusuz kasım ayında gerçekleşecek olan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanlık seçimleri. Bir yanda, onlarca suçlamayla karşı karşıya kalan ve yargılanan eski Başkan Donald Trump, bir yanda da yaşı, çeşitli skandallarla gündemden düşmeyen ve en son da Federal gelir vergisini kasten ödememekten ve yasa dışı bir şekilde silah bulundurmaktan suçlu bulanan oğlu Hunter Biden’ın başına ördüğü çoraplar ve dış politikada eleştiri toplayan kararlarıyla desteğin giderek eridiği mevcut başkan Joe Biden.
Dolayısıyla ABD, 2024 kasım ayında kendi tarihinin en ilginç seçimlerine sahne olacak. Trump, Federal düzeyde 2, eyalet düzeyinde de 2 olmak üzere 4 davada toplam 91 suçtan hakkında iddianameler hazırlansa da ABD yasaları onun başkan adayı olmasına engel değil. Hal böyle olunca Demokratlar da Cumhuriyetçi Trump’ın başkanlık yarışında kazanma ihtimaline engel olmak adına farklı yollar denemeye başladı.
Önce sansür uygulandı, konuşma yasağı getirildi. Şimdi de ön seçimlerde eyalet bazında oy pusulalarından silinmesi için bazı kararlar gündeme geliyor. Bu yöndeki kararın çıktığı ilk eyalet Colorado’yu ardından Maine izledi. Maine, Donald Trump’ın başkanlık ön seçimlerine katılmasını, 6 Ocak Kongre baskınında “başkaldırı ve isyan” suçunu işlediği gerekçesiyle engelleyen ikinci eyalet oldu.
Bundan kısa bir süre önce 19 Aralık’ta aynı karar, aynı gerekçelerle Colorado’dan çıkmıştı. Colorado Yüksek Mahkemesi, 20 Aralık’taki açıklamasında, eski Başkan Trump’ın 6 Ocak Kongre baskınında “başkaldırı ve isyan” suçunu işlediği gerekçesiyle bu eyaletteki başkanlık yarışına katılamayacağını kararlaştırmıştı.
Maine Eyaleti eski senatörü ve Seçim Kurulu Başkanı Shenna Bellows, eyalet düzeyinde Trump’ın ön seçimler için “adaylığının uygun olup olmadığı” yönündeki inceleme taleplerini değerlendirdiklerini, bunun sonucunda da 6 Ocak 2021’deki Kongre Baskınını kışkırttığı gerekçesiyle eyaletteki oy pusulalarından men edilmesi kararı alındığını açıkladı. Maine Eyaleti Seçim Kurulu Başkanı Shenna Bellows, 34 sayfalık karar metninde anayasanın 14 maddesi gereği Trump’ın eyalette yapılacak cumhuriyetçi aday adaylarının yarışacağı önseçimlere katılamayacağını duyurdu.
Demokrat olan Bellows, sözkonusu kararı vermenin kolay olmadığını ileri sürerek, daha önce hiçbir başkan adayı için böylesi bir karar alınmak zorunda kalınmadığını ifade etti ve, “Ancak daha önce hiçbir başkan adayının da isyana karışmadığının farkındayım” diye de ekledi.
Donald Trump şu an Cumhuriyetçi adaylar arasında kuşkusuz en önde olanı. Karara da seçim kampanyası aracılığıyla itiraz edilecek. İtiraz bir sonuç getirecek mi, onu da ilerleyen günlerde göreceğiz. Trump’ın seçim kampanyası sözcüsü Steven Cheung, “Hiç şüpheniz olmasın, bu partizan müdahale çabaları Amerikan demokrasisine yönelik düşmanca bir saldırıdır” dedi. Karar, yürürlüğe girmesi halinde, sadece Mart ayındaki önseçim için geçerli olacak, ancak kararın sonucu muhtemelen Trump’ın Kasım 2024’teki genel seçimlerdeki durumunu da etkileyecek.
İki eyalette de Demokratlar önde
Hem Maine hem de Colorado Demokrat eğilimli eyaletler, bu da Joe Biden’ın muhtemelen her ikisinde de kazanacağı anlamına geliyor. Bununla birlikte, Maine sadece dört seçmen oyuna sahip olsa da, bunları paylaşan iki eyaletten biri. Trump 2020’de Maine’in seçmenlerinden birini kazanmıştı. Maine oylardaki ilk bölünmesini, 2016 yılında Donald Trump’ın Portland, Augusta ve Maine’in 2. bölgesini kazanmasıyla yaşadı. Maine eyalet çapında en son 1988’de Cumhuriyetçi Parti’ye oy vermişti. Her iki eyaletteki seçim yarışına ilişkin son kararı ABD Yüksek Mahkemesi verecek. 9 üyesi bulunan mahkemede 6 Cumhuriyetçi eğilimi bulunan, 3 de Demokrat eğilimi olan yargıç görev yapıyor.
Her iki eyaletin kararına göre, 5 Mart 2024’te Colorado ile Maine eyaletlerinde yapılacak ve Cumhuriyetçi aday adaylarının yarışacağı ön seçimlerde Trump’ın adı oy pusulalarında olamayacak.
Hem Maine hem de Colorado kararı, “isyancıları” görevden uzaklaştıran 14’üncü yasa değişikliğinin 3’üncü maddesine dayanıyor. İç savaştan sonra gelen bu hüküm, Konfederasyonların yeniden iktidarı ele geçirmesini engellemeyi amaçlıyordu. Hukukçular, “2020 başkanlık seçimlerini geçersiz kılmaya ve iktidarın barışçıl bir şekilde devredilmesini engellemeye” çalışmasındaki rolü nedeniyle bu maddenin Trump’a uygulanması gerektiğini savunmuşlardı. Nadiren uygulanan bu madde, daha önce başkanlık makamı üzerinde test edilmemişti. Minnesota ve New Hampshire’da Trump’ın 14’üncü yasa değişikliği uyarınca oylamadan çıkarılması gerektiği yönündeki davalar reddedildi. Michigan’da alt mahkemelerin Trump’ı oy pusulasından diskalifiye etmeyi reddetmesi üzerine davacılar eyaletin yüksek mahkemesine başvurdu. ABD yüksek mahkemesi, sorunu ülke çapında çözebilir. Colorado Cumhuriyetçi partisi zaten ülkenin yüksek mahkemesine itirazda bulundu ve Trump’ın her iki eyalette de pusuladan çıkarılması konusunda kendi itirazını sunması bekleniyor.
ABD’de seçmenler başkanı seçmiyor
Amerikalı seçmen, sandığa gittiğinde doğrudan yeni başkanı ve yardımcısını değil, bu ikiliyi seçecek olan seçiciler kurulu delegelerine oy veriyor. Dolayısıyla seçimin sonucunda, bir başkan adayının aldığı oy sayısı değil, kazandığı delege sayısı belirleyici oluyor. ‘Electoral Collage’ denilen seçiciler kurulu, Senato ve Temsilciler Meclisinin toplam üye sayısı olan 538 delegeden oluşuyor. Delegele sayısı 270’e ulaşan başkan adayı seçimin de galibi oluyor. Delegelerin dağılımı eyaletlerin nüfusuna oranla belirleniyor. Örneğin, 40 milyon civarında nüfusu olan Kaliforniya’nın Seçiciler Kurulu’nda 55 delegesi bulunurken, nüfusu 1 milyon veya altındaki eyaletler ise 3 delege ile temsil ediliyor.
En fazla delegeye sahip ilk 3 eyalet sırasıyla California, Teksas ve New York iken, 3’er delege ile en az temsilcinin seçildiği eyaletler ise Alaska, Delaware, Montana, Kuzey Dakota, Güney Dakota, Vermont ve Wyoming. Seçimin bu şekilde yapılmasının nedeni eyaletler arasındaki dengenin gözetilmesi. Temsilciler Meclisi’ne nüfusları oranında delege gönderen eyaletler Senato’ya ise tüm diğer eyaletler ile eşit sayıda senatör verebiliyor. Bu durum Amerikan tarihinde ve anayasasında ‘Büyük Uzlaşı’ (Great Comprimise) olarak geçiyor.
6 Ocak Kongre baskınında ne olmuştu?
Eski Başkan Trump’ın Beyaz Saray yakınlarındaki bir mitingde 2020 başkanlık seçimlerinde Demokrat aday Joe Biden karşısında aldığı yenilginin hile sonucu olduğu iddialarını içeren hararetli bir konuşma yapmasının ardından 6 Ocak 2021’de binlerce destekçisi Kongre Binası’na saldırmıştı. Göstericiler camları kırarak polisle çatışmıştı. Aralarında bir polis memurunun da bulunduğu beş kişi olaylar sırasında hayatını kaybederken 140’tan fazla polis memuru yaralandı. Kongre binası milyonlarca dolarlık zarara uğrarken eski Başkan Yardımcısı Mike Pence de dahil olmak üzere birçok Kongre üyesi ve personel binayı terk etmek zorunda kalmıştı.