Eski ABD Başkanı ve 5 Kasım’daki seçimlerde Cumhuriyetçilerin adayı olan Donald Trump’a yönelik düzenlenen suikast girişimi ülke genelinde büyük yankı uyandırırken, olayın ardından Gizli Servis içinde ciddi bir kriz patlak vermişti. Trump’ın Pensilvanya’daki bir mitingi sırasında yaşanan saldırının ardından görevli Gizli Servis personeline yönelik disiplin cezaları dikkatleri üzerine çekmişti.
The Hill’in ismi açıklanmayan bir kaynağa dayandırdığı haberine göre en az beş Gizli Servis çalışanı, Trump’a yönelik suikast girişimi sırasında görev başındayken yaşanan ihmaller nedeniyle disiplin cezasına çarptırıldı. Bu çalışanlara operasyonlara katılmalarını engelleyen “idari görev” verildi. Ceza alanlar arasında Trump’ın mitinginde güvenlik planlamasını yapan personelin de bulunduğu belirtildi.
Gizli Servis, konuyla ilgili doğrudan bir açıklama yapmasa da “Tespit edilen ve kanıtlanan ihlaller, olası disiplin cezaları Mesleki Sorumluluk Ofisi tarafından soruşturulacaktır” ifadesiyle durumu değerlendirdi.
Trump’a yönelik suikast girişimi 13 Temmuz’da Pensilvanya’nın Butler bölgesinde düzenlenen bir miting sırasında gerçekleşti. Trump kürsüden destekçilerine hitap ederken silahlı saldırıya uğradı. Saldırı sonucu mitinge katılan bir kişi hayatını kaybetti, iki kişi ise yaralandı. Gizli Servis saldırganın kısa sürede etkisiz hale getirildiğini duyurdu.
Federal Soruşturma Bürosu (FBI) saldırıyı bir suikast girişimi olarak nitelendirdi ve olay mahallinde öldürülen saldırganın 20 yaşındaki Thomas Matthew Crooks olduğunu açıkladı. Saldırganın geçmişi ve motivasyonu hakkında detaylı incelemeler devam ediyor.
Gizli Servis’in tepesinde istifa
Suikast girişiminin ardından ABD Gizli Servisi, kamuoyunda yoğun eleştirilerin hedefi haline geldi. Özellikle saldırı sırasında alınan güvenlik önlemlerinin yetersizliği, kurumun itibarını ciddi şekilde zedeledi. Bu eleştirilerin merkezinde ise Gizli Servis Direktörü Kimberly Cheatle yer aldı. Cheatle, olayın ardından artan baskılar sonucu 23 Temmuz’da istifa etti.
Cheatle’ın istifasının ardından vekaleten görevi devralan Roland Rowe, 30 Temmuz’da Senato komitesinde ifade verdi. Rowe, suikast girişiminin düzenlendiği çatının neden güvenli hale getirilmediğine dair açıklamalarda bulundu ve bu durumu “savunamayacağını” kabul etti. Bu ifade, Gizli Servis’in içinde bulunduğu zor durumu bir kez daha gözler önüne serdi.
Trump’a yönelik suikast girişimi ve sonrasında yaşanan gelişmeler Gizli Servis’in güvenilirliği konusunda kamuoyunda ciddi soru işaretleri yarattı. Kurumun içinde bulunduğu kriz personel disiplininden güvenlik önlemlerine kadar birçok alanda reform yapılması gerektiğini işaret ediyor.
Gizli Servis’in gelecekte benzer olayları önlemek adına nasıl bir yol haritası çizeceği ve kamuoyunun güvenini yeniden kazanmak için atacağı adımlar merakla bekleniyor. Suikast girişimi sonrası başlayan bu süreç sadece Gizli Servis’in değil, genel anlamda ABD’deki güvenlik yapılanmalarının da sorgulanmasına yol açtı.