Eski ABD Başkanı ve başkan adayı Donald Trump 13 Temmuz’da Pensilvanya eyaletinin Butler kentindeki seçim mitinginde suikaste uğramıştı. Saldırgan yine Pensilvanya’ya bağlı Bethel Park’tan 20 yaşındaki Thomas Matthew Crooks’tu. Crooks AR-15 tipi bir tüfekle yakındaki bir binanın çatısından sekiz el ateş etmiş, Trump kulağından vurulmuş, izleyicilerden Corey Comperatore hayatını kaybetmiş ve iki kişi de ağır yaralanmıştı. Crooks ise Gizli Servis keskin nişancıları tarafından olay yerinde vurularak öldürülmüştü.
Trump yara aldıktan sonra sahnede yere düşmüş ve Gizli Servis ajanları tarafından koruma altına alınmıştı. Sahneden kaldırılmadan önce kanlı yüzüyle yumruğunu havaya kaldırarak destekçilerine iyi olduğunu göstermişti. Hastaneye kaldırılan Trump birkaç saat sonra taburcu edilmiş ve iki gün sonra Milwaukee kentindeki Cumhuriyetçi Parti Ulusal Kongresi’nde (RNC) yeniden sahneye çıkmıştı.
Suikast girişiminin en çok konuşulan isimlerinden biri ve “Nihai sorumluluk bana ait” diyerek güvenlik zaafını üstlenen ABD Gizli Servis Direktörü Kimberly Cheatle istifa etmişti. Cheatle’dan boşalan koltuğa Gizli Servis Vekil Direktörü olarak Roland Rowe atanmıştı. Tartışmaların odağındaki kurumun zorlu döneminde dümenin başına geçen Rowe Senato komitesinde suikast girişimiyle ilgili ifade verdi.
Suikast girişiminin yaşandığı yeri kısa süre önce ziyaret eden Rowe saldırıdan duyduğu utancı dile getirdi. Vekil direktör zanlı Thomas Matthew Crooks’un Trump’a suikast düzenlediği çatının güvenlik altına alınmamasını “savunulamaz” olarak nitelendirdi.
Rowe suikast girişiminin ardından benzeri alanların güvenlik planlarının artık birden fazla yetkili tarafından inceleneceğini belirtti. “Ne Gizli Servis keskin nişancıları ne de eski Başkan’ın güvenlik ekibi çatıda silahlı bir adam olduğunun farkındaydı” diye ekledi.
Gizli Servis keskin nişancısının Crooks’u öldürme kararını tek başına verdiğini ve ölümcül güç kullanma yetkisine sahip olduğunu belirten Rowe bu tür durumlarda izin alınmasına gerek olmadığını vurguladı.
Saldırganın tüm e-postalarına ulaşılamıyor
Federal Soruşturma Bürosu (FBI) Direktör Yardımcısı Paul Abbate aynı oturumda yaptığı açıklamada yetkililerin hala Crooks’un tüm e-postalarına tam erişim sağlayamadığını belirtti. Abbate “Şifrelenmiş yapılar nedeniyle bazı bilgilere ulaşamıyoruz” dedi.
Abbate sosyal medya platformlarındaki iki hesabın Crooks’a ait olduğunu düşündüklerini ve bu hesaplarda antisemitik, göçmen karşıtı ve siyasi şiddeti destekleyen içeriklere rastladıklarını ifade etti. Ancak Crooks’a ait olduğu düşünülen başka bir hesabın farklı görüşleri yansıttığını da belirtti.
Güney Carolina Cumhuriyetçi Senatörü Lindsey Graham’ın sorusu üzerine Crooks’un cep telefonuna hala tam erişim sağlayamadıklarını belirten Abbate, yasal yollarla bu erişimi sağlamaya çalıştıklarını vurguladı.
Florida Cumhuriyetçi Senatörü Rick Scott ise FBI’ı Trump’a suikast girişimi soruşturmasında yeterince şeffaf olmamakla suçlayarak “Siz bir kara deliksiniz. Amerikan halkının güvenini kaybediyorsunuz çünkü insanlar, doğrudan bilgi verdiğinize inanmıyor” dedi.
Trump FBI’a ifade verecek
Bu arada 5 Kasım’da yapılacak seçimler için hazırlıklarını sürdüren Cumhuriyetçi aday Trump, suikast girişimiyle ilgili soruşturmada FBI’a ifade vermeyi kabul etti.
FBI’ın Pittsburgh saha ofisinin başında bulunan özel ajan Kevin Rojek, bu ifadenin suç mağdurlarıyla yapılan rutin görüşmelerin bir parçası olduğunu belirtti. Associated Press’e konuşan Rojek, Trump’ın ifadesinin “gözlemlediklerine ilişkin onun bakış açısını öğrenmek” amacı taşıdığını söyledi.
Rojek, Trump’ın ifadesinin nerede ve ne zaman alınacağı konusunda bilgi vermezken 20 yaşındaki zanlı Thomas Matthew Crooks hakkındaki soruşturmaya dair yeni ayrıntılar sundu.
Crooks’un internet aramalarında toplu silahlı saldırılar, enerji santralleri ve el yapımı patlayıcı cihazlara ilgi duyduğunun tespit edildiğini belirten yetkili, Crooks’un genel sosyal çevresinin ailesi olduğunu ve kendisini izole bir birey olarak tanımladıklarını ifade etti.
Rojek, FBI’ın yaptığı yüzlerce görüşmeye rağmen saldırının motivasyonuna dair henüz kesin bir sonuca ulaşamadıklarını belirtti.