Rusya’nın Ukrayna’ya saldırıları sonrası ‘tarafsızlık’ statüsünü terk ederek NATO’ya katılma kararı alan Finlandiya ve İsveç, resmi üyelik başvurularını dün yaptı. İki ülkenin NATO daimi temsilcileri, belgeleri ittifakın Brüksel’deki merkezinde NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’e sundu. Stoltenberg, “Bu tarihi bir an” dedi. Ama bu sevinç dalgası kısa sürdü, iki ülkenin hızlandırılmış üyelik sürecine alınmasına ilişkin ilk oylamada Türkiye İsveç ve Finlandiya’nın üyeliğini veto etti. Bu gelişme sürpriz değil, daha dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir kez daha konuşup “Bugün ittifakın faaliyetlerine fiilen en çok desteği veren ülkelerin başında biz geliyoruz ama bu önümüze getirilen her teklife sorgusuz sualsiz evet diyeceğimiz anlamına da gelmiyor. Türkiye’ye gelmek istiyorlarmış. ‘Boşuna yorulmasınlar’ dedim. Gerek yok, tavır ortada. İsveç’te halen yürüyorlar ve bu yürüyüşler devam ediyor. Bütün paçavralarıyla beraber yoldalar aynı şey Almanya’da devam ediyor” diye konuştu. Erdoğan bir kez daha “Müslüman bir kez sokulduğu yerden ikinci kez sokulmaz” diyerek NATO’yu akrepe ve mevcut durumu da Yunanistan’ın ittifaka geri dönmesinin kabul edilmesine benzetti. Türkiye’nin vetosu, günlerdir bu konuda pek haber ve analiz yayınlamayan Amerikan ve Avrupa gazetelerinin ansızın sert eleştiriler getirmesini de tetikledi. The New York Times, aynı anda hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hem Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ı eleştirdi, “İki sert adam Avrupa’nın birliğini engelliyor” dedi. The Guardian’ın analizi de hayli eleştirel tondaydı ve Erdoğan’ın bir gözünün de iç politikada olduğuna dikkat çekiyordu. The Wall Street Journal ise Demokrat Partili politikacı Joe Lieberman ile ABD’nin eski BM Büyükelçisi Mark Wallace’ın birlikte kaleme aldıkları, Türkiye’nin NATO’dan atılmasını isteyen bir makaleyi yayınladı.