Bir Alman gazetesi, Türkiye'nin BRICS üyeliğine Hindistan'ın engel olduğunu idda etmişti. İletişim Başkanlığı'ndan gelen açıklama ise zirvede üyelik sürecinin görüşülmediği, dolayısıyla iddiaların yalan olduğu yönünde.

Alman Bild gazetesi, 24 Ekim’de Hindistan’ın Türkiye’nin BRICS üyeliğini Pakistan ile yakın ilişkileri gerekçesiyle reddettiğini bildirdi. Yine iddiaya göre Hindistan’ın bu kararı sonrası Türkiye’nin üyeliğine ilişkin gerekli oy birliği de sağlanamadı.

Son olarak İran, Mısır, Etiyopya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan BRICS bloğuna katılmıştı. Türkiye, Azerbaycan ve Malezya’nın ise üyelik başvuruları henüz nihayete ermedi. Uzmanlar, bazı ülkelerin karşıt görüşleri sebebiyle BRICS bloğunun yakın gelecekte genişlemesinin beklenmediğini ifade ediyor.

İletişim Başkanlığı’ndan açıklama geldi

İletişim Başkanlığı’na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin  sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, bazı basın yayın organlarında çıkan “Türkiye’nin BRICS üyeliğinin Hindistan tarafından engellendiği” iddiasının doğru olmadığı bildirildi.

Açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı Rusya’nın Tataristan Cumhuriyeti’nin başkenti Kazan’da düzenlenen BRICS zirvesindeki Genişletilmiş Liderler Oturumu’nda diğer ülkelerin üyelik sürecinin gündeme gelmediği vurgulandı. Bakanlık açıklamasında, “Zirvede BRICS topluluğunun genişlemesiyle ilgili süreç ele alınmamıştır. Dolayısıyla Hindistan’ın Türkiye’nin BRICS üyeliğine engel olduğu iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. Resmi kaynaklar dışında yapılan açıklamalara itibar etmeyiniz” ifadelerine yer verildi.

BRICS’te neler oluyor?

2006’da Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in oluşturduğu “BRIC” grubu, gelişmekte olan ülkelerin uluslararası arenada daha fazla söz sahibi olmasını amaçlıyor. 2011’de Güney Afrika’nın katılımıyla “BRICS” adını alan grup, küresel Doğu ve Güney’in çıkarlarını temsil etme hedefiyle hareket ediyor. BRICS’in amacı, Amerika Birleşik Devletleri öncülüğündeki Batı bloğuna karşılık olarak, Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü ve Birleşmiş Milletler gibi “batı egemenliğindeki” kurumlarda reform talep etmek olarak tanımlanıyor. Rusya öncülüğünde kurulan BRICS içinde, zamanla Çin’in ekonomik, demografik ve siyasi gücüyle etkinliğini artırdığı da aşikar. Türkiye, 2 Eylül’de BRICS’e resmi başvuruda bulunmuştu.

Rusya Ukrayna Savaşı üçüncü yılına doğru giderken BRICS süreci Batı tarafından izole edilmeye çalışılan Rusya’nın adeta “gövde gösterisi.” Hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin tutuklama kararı olmasına rağmen dünya liderlerini ülkesinde toplayan Putin küresel Güney ve Doğu’nun alternatif lideri olmak konusunda da iddialı.

Peki ya Türkiye?

Son zirvede Türkiye de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından temsil edildi. Türkiye BRICS’e aday üye. Erdoğan 23 Ekim’de zirve kapsamında Putin ile görüştü.

Bir saat süren görüşmenin basına açık kısmında Putin öncelikli olarak TUSAŞ’a yönelik terör saldırısında hayatını kaybedenler için taziye diledi: “Çalışmaya başlamadan önce, terör saldırısıyla ilgili olarak taziye dileklerimi iletmek istiyorum. Bu konuda ne hissettiğimizi biliyorsunuz, bu tür her türlü manifestoyu, motivasyonları ne olursa olsun kınıyoruz.” dedi. Erdoğan da saldırıyla ilgili “Bu menfur terör saldırısını lanetliyor, şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum” dedi.

Daha sonra Erdoğan, ev sahipliği için Putin’e teşekkür etti ve Astana’daki görüşmenin ardından Rusya lideri ile yeniden bir araya gelmekten memnun olduğunu söyledi. Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un 3+3 Bölgesel İşbirliği Platformu vesilesiyle cuma günü İstanbul’da olduğunu anımsatan Erdoğan, Putin’e “Artık siz değerli dostumu da en kısa zamanda Türkiye’de görelim istiyorum” dedi.

Putin ise Türkiye’nin BRICS’le işbirliği konusuna ilgi gösterdiğini belirterek “Avrasya Kıtası’nın doğusu ile batısını birbirine bağlayan ülkenizin otoritesi ve özel jeopolitik rolü göz önüne alındığında burada önemli fırsatlar görüyoruz” dedi.