ABD'nin sunduğu Rusya-Ukrayna barış teklifinde önemli ilerlemeler var. ABD ve Avrupa'nın Ukrayna'ya güvenlik garantileri üzerinde anlaşıldı. Barış planında Ukrayna'nın henüz kabul etmediği toprak tavizleri kaldı. Başkan Trump da ilerlemeden memnun.

Bu şubatta dört yılını dolduracak olan Rusya-Ukrayna savaşında ilk kez sona bu kadar yaklaşıldı. ABD’nin Kasım ayında sunduğu 28 maddelik barış planı yaklaşık bir aydır tartışılıyor. Önce 20 maddeye inen planda Ukrayna açısından kritik iki konu vardı: Ukrayna’ya güvenlik garantileri verilmesi ve barışla birlikte Rusya-Ukrayna sınırının nasıl çizilip nereden geçeceği.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski hafta sonu boyunca Almanya’nın başkenti Berlin’de ABD yetkilileri ve Avrupalı liderlerle müzakere masasındaydı. Zelenski, Pazar günü ABD Başkanı Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Donald Trump’ın damadı Jared Kushner ile görüştü.

Görüşmelerde ABD yetkililerinin açıklamalarına göre Washington, Kiev’e yasal olarak bağlayıcı güvenlik garantileri sunmayı kabul etti.

Ancak Zelenski’nin kendi ifadesine göre barışın önündeki en büyük engel olan toprak sorunu hâlâ çözülmedi.

Pazar günü yapılan üçlü görüşmenin ardından Zelenski 15 Aralık’ta Avrupalı liderlerle görüştü.

Bu görüşmelere İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Polonya Başbakanı Donald Tusk, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve NATO Genel Sekreteri Mark Rutte katıldı.

Avrupa liderleri görüşmelerin ardından, Ukrayna’nın yeniden inşasına ve savunmasına yardımcı olmak için çok uluslu bir güç oluşturulması çağrısında bulunan bir bildiri yayınladı.

Bu gücün görevleri arasında “Ukrayna birliklerinin yeniden konuşlandırılmasını kolaylaştırmak, Ukrayna’nın kendisinde yapılacak eylemler de dahil olmak üzere hava sahasını korumak ve deniz güvenliğini desteklemek” yer alması gerektiği ifade edildi.

ABD’den ‘platin standart’ güvenlik garantileri

ABD, Pazar günkü görüşmelerin ardından, olası bir ateşkesi güvence altına almak için Ukrayna’ya güvenlik garantileri sunmaya hazır olduğunu açıkladı.

ABD’li yetkililer, “çok güçlü” garantilerin NATO’nun karşılıklı koruma ilkesini öngören 5. maddesine göre şekillendirileceğini belirterek Rusların da bunları kabul edeceğini umduklarını sözlerine ekledi.

ABD yetkilileri savaşı sona erdirmeye yönelik ilerleme sağlandığını söylüyor ancak Ukrayna’nın egemenliği gibi hassas bir konunun nasıl çözüleceğine dair çok az ayrıntı verildi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, toplantıyı “verimli” ancak kolay olmayan bir görüşme olarak nitelendirdi.

Kiev’in diğer tartışmalı konular hakkında karar vermeden önce “güvenlik garantileri konusunda net bir anlayışa” ihtiyacı olduğunu da sözlerine ekledi.

Ukrayna uzun zamandır, Rusya’nın herhangi bir ateşkese saygı duyacağından ve ülkeye tekrar saldırmayacağından emin olmak için sağlam güvencelere ihtiyaç duyduğunu savunuyor.

ABD’li yetkililer sunulan güvenlik garantilerini “platin standart” olarak nitelendirdi ancak anlaşmanın “sonsuza kadar geçerli olmayacağı” konusunda uyardı.

Zelenski Pazar günü ilk kez, güçlü güvenceler karşılığında NATO’ya katılma hedeflerinden vazgeçeceğinin sinyalini verdi.

Toprak meselesi çözülmedi

Güvenlik konusunda önemli ilerlemeler kaydedilmiş gibi görünse de, Donbas’ın doğu bölgesi hâlâ büyük bir sorun olmaya devam ediyor.

ABD, Donbas’ın tartışmalı bölgesinde “ekonomik serbest bölge” kurulabileceğini öne sürüyor ancak bu, Ukrayna’nın hâlâ elinde tuttuğu bölgelerden çekilmeyi kabul etmesini gerektirirken, Rusya’dan aynı şeyi yapması beklenmiyor.

Zelenski, “Açıkçası [ABD ve Ukrayna’nın] şu ana kadar farklı pozisyonlarda olduklarını düşünüyorum” dedi.

ABD’li yetkililer, ekonomik serbest bölgenin tanımlanması halinde, “Egemenlik konusundaki nihai sorunların çözülmesi tamamen taraflara kalacak” dedi.

Ancak Moskova ve Kiev, Donbas meselesinde hâlâ çok ayrı noktalardalar. Rusya bölgenin büyük bir kısmını işgal altında tutuyor ve Kiev’in bölgeyi tamamen kendisine devretmesini istiyor; Ukrayna ise bunu kesinlikle reddediyor.

Merz: ‘İlk kez ateşkes yakın’

ABD’li yetkililer, Washington’un Senato onayına sunulmak üzere bir güvenlik paketi hazırlamaya istekli olduğunu söyledi.

Beyaz Saray’dan yaptığı açıklamada ABD Başkanı Donald Trump, Zelenskiy ve Avrupalı liderlerle görüştüğünü ve bunun “çok iyi bir görüşme” olduğunu söyledi.

Barış anlaşmasına, “Sanırım hiç olmadığı kadar yakınız” dedi.

Görüşmelere ev sahipliği yapan Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Pazartesi günü yaptığı açıklamada benzer bir tonda konuşarak, “ilk kez ateşkes yakın” dedi.

“Bu çok büyük bir ilerleme ve bunu büyük memnuniyetle karşılıyorum” diyen Merz Washington’ın güvenlik garantilerinin “bahse değer” olduğunu söyledi.

Kremlin, ABD’nin Pazartesi günü görüşülen “konsepti” kendisine sunmasını beklediğini açıkladı.

Zelenski: ‘Güvenliğin garanti edilmesi halinde seçimlere hazırız’

Zelenski 10 Aralık’ta, ABD Başkanı Trump’ın Kiev’in seçimlerden kaçınmak için “savaşı kullandığı” iddialarını yinelemesi üzerine, ülkesinin “seçimlere hazır olduğunu” söylemişti.

Politico dergisine konuşan ABD Başkanı Trump, “Savaşı, seçimlere gitmemek için kullanıyorlar, ama Ukrayna halkının bu seçeneğinin olması gerektiğini düşünüyorum” demişti.

Zelenski’nin beş yıllık görev süresi Mayıs 2024’te doldu ancak Rusya’nın işgalinin ardından ilan edilen sıkıyönetim kapsamında seçimler askıya alınmıştı.

ABD ve diğer müttefiklerinin yardımıyla, oy güvenliğinin sağlanması halinde seçimlerin önümüzdeki 60 ila 90 gün içinde yapılabileceğini kaydetti.

Zelenski, “iktidara yapıştığı için savaşın bitmediği” söylemleri hakkında, “Bu tamamen mantıksız bir söylem” dedi.

Ukrayna Cumhurbaşkanı 2019’daki seçimleri %73’ün üzerinde oyla kazandı.

Seçimlere ilişkin tartışmalar, Rusya’nın 2022’de Ukrayna’yı işgalinden bu yana gündeme geliyor.

Rusya sürekli olarak Zelenski’yi “gayrimeşru bir lider” olarak nitelendiriyor ve ateşkes anlaşmasının bir koşulu olarak ülkede seçimlere gidilmesini talep ediyor.

Bu talep, Trump tarafından da zaman zaman dile getiriliyor.

Analiz: Avrupa ince bir ip üstünde yürüyor

BBC News Avrupa Editörü Katya Adler, devam eden görüşmeler hakkında bir analiz kaleme aldı. O analiz şöyle:

Rusya’nın bir barış anlaşması kapsamında Ukrayna toprakları verilerek “ödüllendirilmesi” durumunda, gelecekte diğer Avrupa ülkelerine saldırmak için cesaretlenebileceği endişesi var.

Peki Londra’daki görüşmeler barış müzakerelerinde anlamlı bir fark yaratacak mı?

Avrupa’nın tartışmasız en etkili ülkelerinin Downing Caddesi’nde Volodimir Zelenski ile omuz omuza durduğu görüntü tek bir hikaye anlatıyor.

Ancak konu Washington’a gelince, Avrupalı ​​liderler ince bir ip üstünde yürüyor.

ABD, Cuma günü yayınladığı Ulusal Güvenlik Stratejisi’nde, Ukrayna konusunda Avrupalıları suçlayarak, savaşın nasıl biteceği konusunda “gerçekçi olmayan beklentilere” sahip olmakla suçladı.

Belge hakkında kamuoyuna açıklama yapmamış olsalar da Avrupalı ​​liderler, Donald Trump’ın Ukrayna’da hızlı bir çözüm bulmak ve dikkatini başka yere çevirmek istediğinden korkuyor.

Ancak hızlı bir çözümün uzun süreli bir barış anlamına gelmeyeceğinden endişeleniyorlar: Rusya’nın Ukrayna ve Avrupa’daki saldırganlığının yalnızca geçici olarak durması anlamına gelecek.

Avrupa ve ABD’nin Moskova’ya yönelik yaklaşımlarındaki farklılıklar göze çarpıyor.

Avrupalılar (özellikle Rusya sınırındaki ülkeler) Moskova’yı istikrarsızlaştırıcı bir tehdit olarak görürken, Trump yönetimi Ulusal Güvenlik Stratejisi’nde Rusya ile “stratejik istikrar” inşa etmenin önemini vurguladı ve Avrupa’nın bir müttefik olarak uzun vadeli güvenilirliğini sorguladı.

Avrupa liderleri, Ukrayna’nın egemenliği ve kıtanın istikrarı için mücadele ederken, ABD başkanını daha fazla yabancılaştırmaktan kaçınmaya çalışıyor.

Bu bıçak sırtında bir denge.

Trump’ın sunduğu plan

Washington, Kasım ayında Kiev’e 28 maddelik bir plan sunmuştu.

Basına yansıyan haberlere göre planın son hali şöyle:

Ukrayna ordusu 800 bin personelle sınırlandırılacak. İlk teklifte bu 600 bindi. Ukrayna NATO ülkelerinin tamamı onay verirse üye olabilecek. Şu anda tüm ülkeler bunu desteklemiyor. Planın ilk halinde Kiev için NATO üyeliği bir seçenek olmaktan çıkarılacaktı.NATO Ukrayna’da “kalıcı” asker bulundurmayacak. İlk taslakta Ukrayna’da hiçbir NATO askeri bulunamayacağı yer alıyordu.ABD, Rusya’nın saldırı ihtimaline karşı NATO’nun 5. maddesine benzer bir güvenceyi Ukrayna’ya verebilecek. Bu, Ukrayna’ya yapılan saldırıların tüm NATO’ya yapılmış kabul edileceği anlamına geliyor. İlk taslakta böyle bir güvence yoktu. Ukrayna kaybettiği toprakları askeri yollarla almamayı vadedecek. Bunun yerine müzakerelerle geri almayı deneyecek. İlk taslakta Kırım, Luhansk ve Donetsk bölgelerinin “defacto Rus toprağı” olarak kabul edilmesi yer alıyordu.Ukrayna topraklarının yaklaşık beşte birini kontrol eden ve ilerlemeye devam eden Rus güçleri kış yaklaşırken Ukrayna’nın enerji altyapısına sık sık saldırılar düzenliyor.

Kremlin 2022 yılında Ukrayna’nın dört bölgesini (Donetsk, Lugansk, Zaporijya ve Herson) tam kontrole sahip olmamasına rağmen ilhak etti.

Rusya ayrıca 2014 yılında Kırım yarımadasını Ukrayna’dan ilhak etti.