İsrail’in savaş kabinesinin üyesi Benny Gantz’ın aylardır İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya “Hükümetten ayrılırım” tehditleri sonunda gerçek oldu. Savaş sonrası Gazze konusunda hükümetten 8 Haziran’a kadar teklif gelmezse savaş kabinesinden ayrılacağını söyleyen Gantz bir gün gecikmeyle sözünü tuttu. Hükümetten gerçekten ayrıldı.
Gantz bugün televizyonda yaptığı açıklamada “Netanyahu Gazze’de gerçek zafere doğru ilerlememizin önüne geçiyor” dedi. Hükümetten ayrılmayı “acı verici bir karar” olarak niteleyen Gantz “İşte bu nedenle bugün savaş kabinesinden yüreğimiz buruk bir halde ayrılıyoruz” dedi. Gantz’ın Netanyahu’ya yolladığı istifa mektubu 48 saat içinde işleme konacak. Gantz’dan kısa süre önce ordunun Gazze Tümeni Komutanı Avi Rosenfeld de istifasını vermişti. Rosenfeld 7 Ekim’den beri istifasını veren ilk ordu komutanıydı. İstifa mektubunda da İsrailli sivilleri koruma konusunda başarısız olduğunu söyledi.
Olası bir erken seçimde Netanyahu’nun en dişli rakibi olması beklenen Gantz savaş sonrası İsrailli askerlerin kontrolünde olmayan bir Gazze planı oluşturulmasını istiyordu. Gantz’ın kafasında Arap ülkeleri ile Batı’nın destekleyeceği, Filistinlilerin yöneteceği Gazze vardı. İsrailli askerlerin yönetimde kalması halinde Hamas’ın hiçbir şekilde sona erdirilemeyeceğini söyleyen Gantz’ın aslında cumartesi günü istifa etmesi bekleniyordu. Ancak İsrail’in dört rehine karşılığında 270’ten fazla Filistinliyi öldürdüğü operasyon nedeniyle açıklamasını erteledi.
Netanyahu kabinede kalmasını istemişti
Netanyahu dün Gantz’ı savaş kabinesinde kalmaya çağırmış, “bölünme değil birlik zamanı olduğunu” söylemişti. Netanyahu Telegram’dan “Önümüzdeki kritik görevler karşısında kendi içimizde birlik içinde kalmalıyız. Benny Gantz’a sesleniyorum. Acil durum hükümetinden ayrılma. Birlikten vazgeçme” diye çağrı yapmıştı. Ancak Gantz kararından dönmedi.
Gantz savaş kabinesinden ayrıldığı için Netanyahu hükümetini doğrudan tehlikeye sokmuyor. Netanyahu’nun 120 sandalyeden oluşan Knesset’te sahip olduğu 64 sandalyeli üstünlüğe Gantz’ın partisi başından beri dahil değildi. 7 Ekim saldırısından sonra kurulan savaş kabinesinde Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Gantz’dan başka karar alma yetkisine sahip kimse yoktu. Netanyahu savaş kabinesini kurarken ana muhalefet lideri Yair Lapid’i de davet etmiş, ret cevabı almıştı.
Kendisi de eski Savunma Bakanı olan Gantz, Netanyahu’nun savaş sonrası Gazze’nin nasıl bir yer haline geleceği konusunda detaylı açıklama yapmadığı gibi bir plan sunmamakla suçlamıştı. Başbakandan Hamas’ın ortadan kaldırılması, rehinelerin serbest bırakılması, bölgede alternatif yönetimin kurulması, İsrail’in kuzeyinde Lübnan Hizbullahı ile çatışmalar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalmış İsraillilerin evlerine dönmesi ve Suudi Arabistan ile normalleşmede ilerleme sağlanmasını içerecek bir plan sunulmasını istemişti.
Netanyahu Gantz’ın tehdidine sert tepki vererek bu ayrılığın İsrail’e zarar vereceğini söylemişti. Hükümetin aşırı sağcı bileşenleri de Suudi Arabistan ile normalleşmenin Filistin planından taviz vermek anlamına geleceğini söylemişti.
Netanyahu’dan daha popüler
Gantz her ne kadar savaş kabinesinde yer alsa da son aylarda sürekli erken seçim çağrısı yapıyor. Erken seçim için eylül ayına işaret eden Gantz “İsrail toplumunun yönetimle olan sözleşmesini yenilemesi gerekiyor” demişti. Kamuoyu yoklamaları Gantz’ın popülaritesinin Netanyahu’nun önünde olduğunu gösteriyor. İsrail’in Maariv gazetesi tarafından cuma günü yayınlanan ankete göre Gantz’a verilen destek yüzde 42’yken Netanyahu’nunki yüzde 34.
Eski diplomat Alon Pinkas Haaretz gazetesine yazdığı bir yazıda “Gantz 7 Ekim’den dört gün sonra aşırı sağı dengelemek ve düşüncesizce karar alınmasını önlemek için hükümete dahil oldu. O beceriksiz ve uyumsuz kişilerle dolu hükümetin sorumluluk sahibi yetişkiniydi” dedi. Kuzey İsraillilerin ve rehinelerin evlerine dönememesinin kendi popülerliğini etkileyeceğini fark ettiğini yazan Pinkas “Gantz hükümette ne kadar uzun süre kalırsa etkisi o kadar azalacaktı” diyor.
Aşırı sağcı bakandan ‘Savaş kabinesine beni al’ çağrısı
Savaş kabinesi iki ismin boşluğuyla sarsılırken aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı ve Otzma Yehuda (Yahudi Gücü) Partisi Başkanı Itamar Ben-Gvir, Başbakan Netanyahu’ya yaptığı çağrıda kabineye katılmayı talep etti.
Gazze’deki savaşın en büyük savunucularından biri olan ve zaman zaman yaptığı çığırtkanlıklarla gündem olan Ben-Gvir “Başbakandan beni savaş kabinesine dahil etmesini talep ettim. Şimdi cesur adımlar atmanın, güneyde (Gazze sınırı), kuzeyde (Lübnan sınırı) yaşayan halkın ve genel olarak tüm İsrail’in güvenliğini sağlamanın ve etkili bir caydırıcılık oluşturmanın zamanı geldi” dedi.
Partisi Otzma Yehuda’dan yapılan açıklamada da koalisyon hükümetine verilen desteğin süreceği bildirildi. Açıklamada “Rehinelerimizi teslim olmadan geri getirmenin tek etkili aracı olduğu bir kez daha kanıtlanmış olan Hamas üzerinde askeri baskının sürdürülmesi çağrısında bulunuyoruz” dendi.
Ben Gvir ve diğer aşırı sağcı milletvekilleri, rehinelerin serbest bırakılması karşılığında Hamas’la savaşı sona erdirecek bir anlaşmayı kabul etmeyeceklerini ileri sürmüş ve böyle bir anlaşmanın kabul edilmesi halinde hükümeti devirmekle tehdit etmişlerdi.