İsrail, Gazze'deki saldırılarına devam ederken, Lübnan Hizbullahı ile sınırda hareketli günler geçiriyor. İsrail lideri Netanyahu, Hamas'a karşı kazanacağı mutlak zaferin Hizbullah'ı durduracağına inanıyor ancak İsrail ordusu harekete geçmek istiyor.

İsrail ordusu Gazze’deki saldırılarını yoğunlaştırırken, Lübnan sınırında da savaşın başından bu yana yükselen gerginlik tavan yapmak üzere. Lübnan sınırında yaşayan halk, Hamas’ın 7 Ekim’deki sürpriz saldırısına benzer bir şekilde Lübnan Hizbullahı ve İsrail ordusunun ateşi altında kalmaktan korkuyor. Wall Street Journal’ın haberine göre ordu ise Hizbullah’a karşı harekete geçmek için İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’ya baskı uyguluyor.

İddiaya göre Savunma Bakanı Yoav Gallant, Lübnan Hizbullahı’na karşı daha geniş çaplı bir askeri harekât düzenlenmesi için savaş kabinesinde en kritik gündem maddelerinden birini oluşturuyor. Biden yönetiminin ise ABD’li askerlerin de savaşa çekilebileceği Lübnan’da provokatif adımlardan uzak durması konusunda İsrail’e baskı yaptığı söyleniyor.

ABD Başkanı Joe Biden’ın kısa bir süre önce Lübnan’a giden danışmanı Amos Hochstein, pazartesi günü İsrail’e geçerek, ABD’nin Lübnan ile çatışmaların tırmanmasını önleme çabalarını sürdüreceğinin işaretini verdi. Ne var ki bu çabanın ne kadar etkili olacağı şüpheli. İsrailli güvenlik yetkilileri yaklaşık 100 bin İsrail askerinin sınır bölgelerine yerleştirildiğini belirtiyor.

Ayrıca dün İsrail’in Lübnan’ı hedef aldığı iki ayrı bombardımanda üç gazeteci, bir Hamas yetkilisi olmak üzere sekiz kişi hayatını kaybetti. Lübnan kanalı El Mayadeen TV bu üç gazeteciden ikisinin kendi çalışanı olduğunu söyledi. Öldürülen üçüncü kişinin ise yerel bir gazeteci olduğu ve zaman zaman kanala katkıda bulunan bir kişi olduğu belirtildi. İsrail 13 Ekim’de Al Mayadeen’i kara listeye almıştı.

Şimdi bu son can kayıplarıyla birlikte Lübnan sınırındaki çatışmaların başladığı 8 Ekim’den bu yana hayatını kaybedenlerin sayısı 80’i aştı. Lübnan’ın geçici Başbakanı Necip Mikati, İsrail’in bu saldırıyla “medyayı susturmaya çalıştığını” söyledi ve “İsrail’in işlediği suçların haddi hesabı yok” dedi. İsrail ordusu ise saldırısını, “Burası aktif çatışmaların yaşandığı, karşılıklı ateşin açıldığı bir yer. Dolayısıyla burada bulunmak tehlikeli” diyerek meşrulaştırmaya çalıştı.

Ancak bölgede aktif çatışmalar yaşansa bile her iki taraf da birbirine savaş ilan etme girişiminde bulunmadı. Bu da Netanyahu’nun Amerikan baskısına şimdilik boyun eğdiğini gösteriyor. Tabii bu boyun eğişte orduyu iki cepheye ayırmanın getireceği kaygılar da etkili. Ancak askeri yetkililer Lübnan’da açılacak bir savaşa, Hizbullah’ın düzenleyeceği ölümcül bir saldırı kadar uzakta olduklarını vurguluyor. Danışmanlarına göre Netanyahu’nun umudu ise Gazze’de Hamas’a karşı kazanacakları zafer, Hizbullah’ı püskürtmeye yetmesi.

Netanyahu bu ayın başlarında, “Hizbullah’ı uyarıyorum. Hata yapıp da savaşa girmeye kalkmayın, hayatınızın hatası olur. Savaşa girmeniz Lübnan’ın kaderini değiştirir” demişti. Ne var ki her iki taraf da birbirine ateş açmaya devam ediyor. İnsan hakları gruplarına göre 2006 yılında İsrail ve Lübnan arasındaki savaşta İsrail’in hava saldırılarında çoğu sivil olmak üzere 1100’den fazla Lübnanlı hayatını kaybetmişti. İsrail’e ait füzeler, nüfusu Gazze Şeridi’nin tamamından daha büyük olan Beyrut’ta Hizbullah kontrolündeki bölgelerin büyük bir bölümünü yıkıma uğratmıştı.

Lübnan sınırına yakın 42 köyde yaşayan 10 binlerce İsrailli, Hizbullah’la İsrail arasındaki durumun tam teşekküllü bir savaşa dönüşebileceği endişesiyle tahliye edildi. She’ar Yashuav’daki güvenlik gücünün üyesi olan 66 yaşındaki emekli subay Gideon Harari WSJ’ye, “Bence ciddi şeyler yapmak için hayatta bir kez ele geçireceğimiz bir fırsat yakaladık. İnsanları korktukları için geri dönemeyecekler. Bu yüzden yapılacaksa şimdi yapılmalı” dedi.

Gallant kısa süre önce sınırdaki askerlerle konuşmasında, “Bedel ödeyecek olanlar öncelikle Lübnan’ın sivilleri. Gazze’de yaptığımızı Beyrut’ta da yapabiliriz” demişti. Şimdiye kadar Gazze’de 14 binden fazla sivil hayatını kaybetti. Can kayıplarının büyük bir çoğunluğunu kadınlar ve çocuklar oluşturuyor.

İsrailli yetkililer, Hizbullah’ın 150 binden fazla füzeye sahip olduğunu, bunlardan yüzlercesinin de hedefi isabetli vurabilecek kapasitede olduğunu tahmin ediyor. Yetkililerin tahminlerine göre Hizbullah günde 3 bin füze ateşleyebilir. Bu da İsrail’in hava savunma sistemine büyük bir yük oluşturabilir.

Bu ayın başlarında ateşkes vurgusu yapan Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, topyekûn savaş için doğru zaman olmadığını söylerken, Lübnan hükümeti de savaşa girmek gibi bir düşüncelerinin olmadığını ancak İsrail’in Hizbullah’ı kışkırttığını belirtiyor.

Tansiyon yükseliyor: Gazze’de sert temas yaklaşırken, Hizbullah İsrail’i vurdu