Haziran ortasında İsviçre’de yapılacak barış görüşmelerinin gerilimi Pasifik’i dalgalandırmaya devam ediyor. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski Singapur’daki Shangri-La Diyaloğunda Çin’e çıkış yapmasının ardından soluğu Filipinlerde aldı. Zelenski İsviçre’de yapılacak görüşmeler için Filipinler’de söylemlerine devam ederken Çin’den Zelenski’nin “Çin Ukrayna Barış Konferansı’na katılmamaları için ülkelere baskı yapıyor” çıkışına yanıt geldi.
‘Biz ateşi körüklemedik’
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü ülkesinin Rusya-Ukrayna savaşında hiçbir zaman “ateşi körüklemediğini” söyledi. Sözcü Mao Ning Haziran ortasında İsviçre’de yapılacak barış zirvesi ile ilgili bir soruya verdiği yanıtta ülkenin Rusya-Ukrayna savaşında barış önlemlerini desteklemek için tüm çabaların tanınması gerektiğine inandığını söyledi. Söz konusu açıklamalar Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin Rusya ve Çin’i planlanan küresel barış zirvesini zayıflatmaya çalışmakla suçlamasının ardından geldi.
Çin’in Ukrayna ile ilişkilerine büyük önem verdiğini ve Ukrayna’nın en büyük ticaret ortağı olmaya devam ettiğini belirten Mao pazartesi günü Çin’in barış konferansına ilişkin tutumunun “açık ve şeffaf” olduğunu söyledi. Mao “Tüm tarafların anlayış ve desteğini alabileceğimize inanıyoruz” dedi.
Zelenski Pazar günü Singapur’da düzenlenen Shangri-La Diyaloğunda Çin’i diğer ülkelerin İsviçre’de yapılacak barış zirvesine katılmaktan vazgeçirmekle suçladı. Zelenski “Dünya direniş göstermeli, güçlü olmalı, Rusya’ya baskı uygulamalı. Putin’i durdurmanın başka yolu yok. Sadece diplomaside yalnızlaştırarak, Ukrayna ordusunu güçlendirerek ve diğer ülkelerin Ukrayna ile Rusya arasında denge politikası izlememesiyle böyle bir şey mümkün” ifadelerini kullanmıştı.
Zelenski ayrıca Çin’in de diğer ülkelerin liderlerini zirveye katılmamaları için yapılan tehditlere destek verdiğini savundu. Zelenski “Ne yazık ki Rusya Çin’in nüfuzunu, Çinli diplomatları kullanarak barış zirvesini sekteye uğratmak için her şeyi yapıyor. Çin gibi büyük, bağımsız ve güçlü bir ülkenin Putin’in elinde maşa olması talihsizlik” dedi.
Zelenski’den Filipinler’e katılım ve destek teşekkürü
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski Rusya ile savaşta olan ülkesine verdiği destekten dolayı Filipinli mevkidaşı Ferdinand Marcos Jr’a teşekkür etti. Filipinler Haber Ajansının (PNA) haberine göre Marcos Jr, devlet başkanlığına seçildiği 2019’dan bu yana Filipinler’i ilk kez ziyaret eden Zelenski’yi başkent Manila’da Malacanan Sarayı’nda ağırladı. Zelenski görüşmede Ukrayna’nın egemenliği, toprak bütünlüğü ve güvenliğine verdiği destek ile savaşa yönelik net tutumundan dolayı Marcos Jr’a teşekkür etti.
Marcos’a 15-16 Haziran’da İsviçre’de yapılacak Ukrayna Barış Zirvesi’ne katılımı için de teşekkürlerini ileten Zelenski ikili ilişkileri güçlendirmek için bu yıl Manila’da büyükelçilik açmayı planladıklarını belirtti. Marcos da ülkesinin Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB) gibi çok taraflı kanallar aracılığıyla Ukrayna’ya yardımlarını sürdüreceğini vurguladı. Taraflar ayrıca ikili işbirliğini geliştirmenin yollarını ve Ukrayna’dan Filipinler’e ithal edilebilecek tarım ürünlerini görüştü.
İsviçre’de ne konuşulacak?
Ukrayna savaşın nasıl sona erdirileceği konusunda uluslararası görüşleri almak niyetiyle Haziran ortasında İsviçre’nin ev sahipliğinde yapılacak görüşmelere katılacak. Görüşmeler Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in katılmaması gerektiğini söyleyen Zelenski’nin inisiyatifiyle gerçekleşecek. İsviçre bu nedenle Rusya’yı davet etmedi.
Moskova ise kendisinin bulunmadığı herhangi bir görüşün sonuç odaklı olmasının inandırıcı olmadığı fikrinde. Ukrayna ve İsviçre, Rusya’yı davet etmese de Çin de dahil olmak üzere Rusya’nın müttefiklerinin katılmasını istiyor.
Putin 17 Mayıs’ta Çin’de yaptığı konuşmada İsviçre görüşmelerinin ciddi bir barış müzakeresinden ziyade dayatılan bir koşul olacağını söyledi. İsviçre görüşmelerine böyle bakan Putin yine Çin’deki konuşmasında “Biz görüşmeye açığız hiçbir zaman reddetmedik” demişti.
Kremlin Moskova’nın “sahadaki gerçekler” temelinde görüşme fikrine açık olduğunu defalarca dile getirmişti.