Bill Gates, Microsoft’un kurucularından biri olarak, epey bir süredir bir çeşit emekli hayatı yaşıyor; çünkü şirketinin gündelik işlerinden artık uzakta, görevini profesyonellere devredeli çok oluyor.
Microsoft hisselerinden kaynaklanan 133,3 milyar dolarlık servetiyle kurduğu vakıflar aracılığıyla sağlık ve çevre teknolojileri gibi konularda farklı bir yardımseverlik uygulaması yürütüyor.
Gates, gerek yazdığı kitaplarda, gerekse sık sık verdiği söyleşiler ile bir dönem çok düzenli olarak Rashida Jones’la birlikte yaptığı podcast yayınlarında, küresel iklim değişikliğinin dünyanın karşı karşıya olduğu en büyük tehdit olduğunu söylüyor ama iyimserliği de elden bırakmıyor. Gates, gelişen teknolojilerin küresel iklim değişikliğini terse çevireceğine dair bir inanca sahip.
Bu inancı yüzünden de, kurduğu kimi fonlar aracılığıyla veya bazen de doğrudan, küresel iklim krizinin etkilerinin hafifletilmesinde veya tamamen ortadan kaldırılmasında rol alacağını düşündüğü teknolojilere yatırım yapıyor.
Örneğin Gates’in kurduğu iklim yatırım şirketi Breakthrough Energy 2015 yılından bu yana 160’tan fazla start-up ve diğer girişimlere 2,2 milyar dolar yatırım yaptı. Bu yatırımların amacı, enerji üretiminde karbon salımını azaltmaya katkı sağlayacak sürdürülebilir enerji üretme teknolojileri geliştirmek. Bu teknolojilerden biri, Gates’in bizzat yatırım yaptığı ve pazarlamak için de çaba sarf ettiği mikro nükleer santrallar projesi. Bu santrallar taşınabilir nitelikte ve ucuz, ayrıca ortaya çıkardığı nükleer atık da büyük santrallarla kıyaslanmayacak kadar düşük.
Sadece bu da değil. Gates, havadan karbon yakalamaktan betonu karbon salımı olmadan üretmeye kadar pek çok alanda sera gazı azaltıcı teknolojiler geliştirmek isteyen şirketlere ortak oluyor. Hedefi, kapitalizm ve piyasa ekonomisi kuralları içinde iklim dostu bir dizi başarılı şirket ortaya çıkartmak. Eğer bu yatırımlar başarılı olursa, kişisel bilgisayarlar konusunda nasıl dünyanın ilk milyarderlerinden biri olduysa yeşil teknolojiler konusunda da dünyanın ilk milyarderlerinden biri olabilir Gates.
Wall Street Journal gazetesinde yayınlanan geniş haber analize göre bu girişimlerden bazıları ısıtma sistemlerini daha verimli hale getiren sızdırmazlık malzemesi gibi nispeten basit çözümler peşinde. Diğerleri ise atmosferden karbondioksiti uzaklaştırmak için bitki atıklarını gömmek gibi kulağa zorlama gelebilecek fikirler üstünde çalışıyor.
Gates verdiği bir röportajda yatırım yaptığı genç şirketlerin mevcut sistemleri daha verimli hale getirmenin yollarını bulduğuna dikkat çekerek “Onlar sadece daha iyi bir ürün yapıyor” diyor. Gates’in destek verdiği şirketler arasında geleneksel kablodan daha hafif ve daha fazla elektrik taşıyan güç kablosu üreten TS Conductor da var. Şirketin ürünleri kamu hizmetlerinin yeni iletim hatları inşa etmeden sıkışık şebekelere güç eklemesine olanak sağlıyor. TS Conductor’ın teknolojisine talep hızla artarken bir şirket temsilcisi Güney Kaliforniya’daki ilk tesisinin 10 katı kapasiteye sahip yeni bir üretim tesisinin nereye kurulacağına karar verildiğini söylüyor.
Gates’in bahsettiği bir diğer girişim ise ısıtma ve soğutma sistemlerindeki sızıntıları tespit eden ve ardından bunları tıkamak için dolgu macunlu buğu üreten Aeroseal. Şirkete göre bu teknoloji yüz binlerce evde ve 10 binden fazla ticari binada kullanıldı.
Gates bataryalarda, enerji hatlarında ve enerji dönüşümü için gerekli diğer donanımlarda kullanılan metal yataklarını belirlemek için yapay zeka kullanan maden arama şirketi KoBold Metals’in başarısını da övüyor. KoBold bu yıl 2022’den beri sahada sondaj testleri yaptıktan sonra Zambiya’da geniş bir bakır yatağı keşfettiğini açıkladı.
Maliyetlerin düşürülmesi gerekiyor
Birçok yeşil teknolojinin daha hızlı yayılamamasının en büyük nedenlerinden biri çevreyi kirleten seçeneklerden daha pahalı olmaları. Büyük ölçüde fosil yakıta dayanan çelik üretimi ve diğer endüstrilerin karbonsuzlaştırılmasına yardımcı olabilecek yeşil hidrojen için henüz durum parlak değil. Yeşil hidrojen suyun yenilenebilir elektrikle ayrıştırılması yöntemiyle elde ediliyor, ama yine de doğalgazdan üretilen hidrojenden çok daha pahalı.
Suyu ayrıştıran daha iyi bir elektroliz cihazı geliştirdiğini söyleyen Gates destekli bir girişim olan Electric Hydrogen maliyetleri düşürmeye çalışanlar arasında. Şirket geçen yıl BP, United Airlines ve diğerlerinden 380 milyon dolar topladı ve bu bahar Massachusetts’te bir fabrika açtı.
Gates’in maliyet farkının daraldığını söylediği bir alan da elektriği endüstriyel süreçler için ısıya dönüştüren ısı pilleri. Breakthrough tarafından desteklenen Rondo Energy, Kentucky ve Illinois’deki tesislerde dünyanın en büyük alkollü içecek şirketlerinden biri olan Diageo ile çalışıyor ve bu hafta Avrupa’da anlaşmalar yaptığını duyurdu.
TerraPower’a 1 milyar dolardan fazla para aktardı
Bazı teknolojilerin ticarileşmesi muhtemelen uzun yıllar alacak, ancak Gates yatırım yaklaşımının “alışılmadık derecede sabırlı” olduğunu söylüyor.
Örneğin 2008’den bu yana geleneksel nükleer enerji santrallerinden daha küçük ve daha ucuz nükleer reaktör geliştirmek için kurduğu TerraPower şirketine 1 milyar dolardan fazla para aktardı. TerraPower kısa süre önce Wyoming’de şirketin 2030 yılında faaliyete geçmesini umduğu ilk projesinin temelini attı. Gates “Bana umut verici göründüğü sürece finanse edilmesini sağlayacağım” dedi.
Bu yeni nesil reaktörler Gates’in portföyündeki en büyükler değil. Breakthrough teorik olarak bol miktarda karbonsuz enerji sağlayabilecek nükleer füzyon üzerinde çalışan girişimleri de destekliyor. Ancak iyimserler bile ilk füzyon enerji santralinin hâlâ yıllarca uzakta olduğu konusunda hemfikir. Gates bunu “Belki de üstünde çalıştığımız en zor şey” diye nitelendiriyor.
Havadaki karbondioksiti temizlemek için çalışan girişimler de henüz görece erken aşamalarda. Bu yöntemler arasında havadaki karbonu emen dev fan benzeri makineler ve karbon emici kayaların toprağa yayılması yer alıyor. Gates emisyonlarını dengelemek için metrik ton karbondioksit başına 600 dolar ödediğini söylüyor. Breakthrough bitki atıklarını gömerek karbonu ton başına 100 dolardan daha ucuza çıkarabileceğini söyleyen bir start-up’ı da destekliyor.
Gates karbon azaltımının iklim değişikliğini engellemede önemli bir rol oynayabilmesi için maliyetlerin daha da düşmesi gerektiğini vurguluyor.
Başaramayanlar da var
Yeni teknolojiler geliştirmeye çalışırken elbette gecikmeler, aksilikler ve başarısızlıklar şaşırtıcı değil. Gates için bir hayal kırıklığı da mayıs ayında sıvı-metal batarya geliştiricisi Ambri’nin iflası oldu.
Ambri elektrikli araçlara güç sağlayan ve şebekede ihtiyaç duyulduğunda rüzgar ve güneş enerjisi depolayan lityum-iyon pillere daha ucuz veya daha uzun ömürlü alternatif geliştirmeye çalışan birçok girişimden biri.
Bir Ambri sözcüsü şirketin önümüzdeki ay iflastan çıkma yolunda olduğunu ve üretim planları için yeterli yatırım alamamasının ardından teknolojisini lisanslamaya çalışacağını söyledi. Gates şirketi iflastan kurtarmaya çalışan alacaklı grubun içinde.
Gates Frontier firması aracılığıyla yatırım yapan Gates, Ambri’nin maliyetleri umulduğu gibi düşürmediğini söylüyor. Bu alandaki çoğu girişimin ilgi çekmekte zorlanacağını öngörerek “Çok sayıda batarya şirketi göz önüne alındığında bu teknolojilerin çoğu rekabette geride kalacaktır” diyor.