ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, Rusya’ya yönelik yeni yaptırımların yolda olduğunu duyurdu. Bu hamlenin arkasındaki daha büyük stratejik bağlamı anlamak oldukça önemli. Zira gelecek hafta açıklanacak olan bu yaptırımlar Rusya’nın askeri operasyonlarına destek sağlayan üçüncü ülkelerdeki aracılara odaklanacak.
Yellen Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası’nın yıllık toplantısında bu yeni yaptırımların Rusya’nın yaptırımlardan kaçınma yollarını engellemek için tasarlandığını belirtti.
Bu yaptırımların amacı Rusya’nın savaş kabiliyetine zarar vermek için stratejik sektörleri hedef almayı sürdüren geniş bir çabanın parçası olarak görülüyor.
AB’nin ‘dondurulmuş varlıklar’ kararının ardından geldi
Aynı zamanda Avrupa Birliği (AB) de yakın zamanda Rusya’ya ait dondurulmuş varlıklardan elde edilen gelirleri Ukrayna’ya destek amacıyla kullanma kararı almıştı. 14 Ekim’de Brüksel’de düzenlenen Avrupa Parlamentosu Ticaret Komitesi toplantısında yapılan oylamada milletvekilleri bu büyük kredi planını masaya yatırmıştı. 35 milyar euro’luk kredi paketine yönelik oylamada 31 üye olumlu oy kullanırken sadece 4 üye ‘hayır’ oyu vermişti.
Bu kadar büyük bir meblağın Ukrayna’ya sağlanması AB ve G7 ülkelerinin Ukrayna’yı Rusya’nın askeri operasyonlarına karşı savunma ve ekonomik açıdan ayakta tutma kararlılığını da gözler önüne sermişti.
AB’nin bu tarihi kararı savaşın yıkıcı etkilerini hafifletmek ve Ukrayna’nın toparlanmasına yardımcı olmak adına önemli bir adım olarak yorumlanıyor. Bu varlıkların kullanımı Batı’nın Rusya’ya karşı ekonomik baskısını daha da derinleştiriyor.
İran’a yönelik yaptırımlar
Ortadoğu’daki krizlere de değinen Yellen, İran’a yönelik yeni yaptırımların, İsrail’e yapılan saldırılar sonrası devreye alındığını ve İran’ın enerji gelirlerini hedef aldığını ifade etti. ABD, bölgede istikrar sağlamak için aktif adımlar atmaya devam ederken, Yellen aynı zamanda Filistinli bankalar için hayati olan bankacılık ilişkilerinin korunması amacıyla İsrail üzerinde baskı kurduklarını da belirtti.
ABD’nin küresel arenada Rusya ve İran’a karşı ekonomik baskı politikalarını yoğunlaştırması sadece bu ülkelerin değil, onlarla işbirliği yapan üçüncü tarafları da etkileyecek nitelikte. Özellikle AB’nin Rus varlıklarını Ukrayna’ya yardım olarak kullanma kararı Batı’nın ekonomik yaptırımlarının daha da genişletileceğinin ve bu konuda ortak hareket edileceğinin bir göstergesi.
Bu durum ABD’nin diplomasi ve ekonomik baskı stratejilerini birleştirme hedefini yansıttığı şeklinde yorumlanıyor.
