Dünya ABD Merkez Bankası Fed’in yarın dört yıl aradan sonra ilk kez faiz indirimine başlayacağından emin şekilde beklerken sürecin en kârlısı altın oldu. Soluksuz yükselişini sürdüren ons altın güne yüzde 0,11 değer kazanarak 2.585 dolardan başladı. Ons altın fiyatındaki yükseliş gram altını da yukarı çekti. Türklerin en önemli yatırım aracı olan gram altının fiyatı da yüzde 0,17’lik artışla 2.830 liraya çıktı. Ancak hem ons altıh hem de gram altın daha sonra gelen satışlarla aldıklarının bir kısmını geri verdiler.
Bu arada ABD’li uluslararası yatırım bankacılığı devlerinden Goldman Sachs’ın yayımladığı bilgi notunda ons altın fiyatının gelecek yılın başında 2,700 dolara, Avustralya’nın dört büyük bankasında ANZ Group Holdings Ltd. ‘nin 2,900 dolara çıkacağına ilişkin tahminleri altının geleceğinin önümüzdeki yıl da parlak olacağını gösteriyor. Ekonomistler ve bankacılar faiz indiriminin düzeyi konusunda iki farklı görüşe sahip. Bazıları Fed’den 25 baz puanlık indirim beklerken son dönemde yaygınlaşmaya başlayan diğer görüşün taraftarları 50 baz puanlık indirimin şaşırtıcı olmayacağını ifade ediyor. Ancak piyasalardaki genel kanı 25 baz puanlık bir faiz indiriminde altının önce aşağı yönlü hafif düzeltme yapıp sonra tırmanışa devam edeceği.
Altında hareketli bir dönem yaşanırken bir süredir sakin seyreden döviz cephesinde ise değişiklik yok. Fed’in faiz indirimi beklentisiyle hemen her gün hafif de olsa da yükselen euro bugüne de aynı tempoda başladı. Euro yüzde 0,13’lük değer artışıyla 37,93 liraya yükselirken dolar 34 liranın altında güne başladı. Ancak daha sonra bir mita değer kazanarak 34 TL’nin çok az üzerine çıkmayı becerdi. Dolardaki bu zayıf yarından sonra beklenen aşağı yönlü hareketin işareti olabilir.
Altının zirveye oturduğu yaz döneminin tartışmasız mağlubu ise özellikle haziran ayından bu yana Borsa İstanbul oldu. BİST 100 endeksi dünü yüze 1,12 değer kaybıyla 9.577 puandan kapatırken işlem gününün ilk saatinde yüzde 0,93 artışla 9.665 puana çıktı. Ancak günün ilerleyen saatlerinde gelen alımlarla daha da değer kazanan endeks saat 15:46’da yüzde 1,74 artışla 9.745,06 puandan işlem görüyordu.
Borsa neden yükselemiyor?
BİST 100 endeksinin temmuzdaki 11 bin puanlık zirvesinden aşağı yuvarlanmasının ekonomik ve en az onun kadar da önemli ahlâki nedenleri var. Endeks son sekiz ayda yüzde 10 civarında yükseldi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre bu dönemde tüketeci enflasyonu ise yüzde 31,94 olarak gerçekleşti. Paralarını yılbaşında hisse senedine koyanlar enflasyonun üçte biri kadar para kazandı. Yani paraları enflasyon karşısında eridi. Ekonominin soğutulmaya başlandığı ve buna yönelik önlemler alınan bir dönemde şirket kârlarının beklentilerin altında gelmesi normal ve kabul edilebilir bir gelişme. Küçük ya da büyük olsun bütün yatırımcılar bunu kabul ediyor, enflasyonun düşüşünden sonra da yatırımlarının getirisinin artacağına inanıyor.
Ancak kötü performansta en az ekonomik nedenler kadar etkili olan ahlaki zaafın başında piyasanın manipülatörlerin insafına bırakılmış olması geliyor. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve Borsa İstanbul yönetiminin gözleri kapalı. Piyasada Sermaye Piyasası Kanunu’nu çiğneyenler cirit atıyor ve uyduruk cezalarla kanunsuzluğun bedelini ödüyorlar. Birçok şirkette insider trading (insider trading) yoluya hatırlı ve etkili oyuncular büyük paralar kazanıyor. İnceleyen yok. Yani dolandırıcılık serbest.
Merkezi Kayıt Kuruluşu verilerine göre bu yılki yerel seçimler sonrasında ekonomi yönetimine güven tazeleyen yabancı yatırımcı hisse senedi piyasasına da yavaş yavaş girmeye başlamış. Ancak zannedilenin aksine bu yabancıların büyük bölümü Bank of America robotu üzerinden işlem yapan “ bıyıklı yabancılar.” Yani “karda yürüyüp izini belli etmek istemeyen” Türk manipülatörler. Bu dönemde yatırım yapan “gerçek yabancı yatırımcılar”ın çoğu da yine Türk manipülatörlerle işbirliği yapan akbaba fonlar. Birlikte hareket ediyorlar ve tekrar gelmek üzere ellerindeki malı satıp çıkıyorlar.
Sermaye Piyasası Kurulu ile Borsa İstanbul yönetiminin küçük yatırımcıyı manipülatörlerin insafına terk eden politikası uyduruk şirketlere verilen halk arz izinleri piyasayı bitirdi. Haziranda satışa geçen bıyıklı yabancılar ara sıra da alım yaparak endeksi zirveye götürdü, ardından da malı küçük yatırımcının üzerine boşalttılar. Bıyıklı yabancıların en çok işlem yaptığı üç ülke olan ABD, Birleşik Krallık ve İrlanda kaynaklı satışlar yalnızca ağustos ayında 88.55 milyar lira oldu.
Böyle bir piyasaya gerçek yabancı yatırımcının gelmesi mümkün mü? Borsa İstanbul’a ara koyup zarar eden yabancı banka veya fonların yöneticilerini yıl sonunda kapının önüne koyarlar. Borsa İstanbul’da gerçek bir “mıntıka temizliği” yapılmadıkça yatırımcı da gelmez ve bu düzen “sen, ben, bizi oğlan” şeklinde sürer gider.