Türkiye, geçen haftadan beri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan iktidarının savunma sanayiine ek kaynak sağlamak için Savunma Sanayii Fonu’na yapılacak yeni kesintilerle ilgili yasa teklifini konuşuyor. Teklifte emlak alım satımından otomobil ve motosiklet alım satımına, Noter ücretinden saat alımına kadar pek çok konuda, mevcut KDV ve ÖTV ile diğer vergi ve harçların dışında bir de limiti 100 bin lirayı aşan kredi kartlarından yılda 750 lira ‘maktu vergi’ alınması öngörülüyordu.
Toplam büyüklüğü başlangıçta 80 milyar lira olarak hesaplanan ama Meclis’e sunulan etki analizinde bu büyüklüğün 70 milyar liraya düştüğü görülen teklife büyük tepki geldi. Tepkilerin odağında ise kredi kartlarına getirilen maktu vergi vardı.
Bu tepkiler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ak Parti’ye geri adım attırdı, paketten kredi kartından 750 lira alınmasına ilişkin madde çıkarıldı.
Geri çekilen teklifin detayları
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler teklifin geri çekilmesine ilişkin yaptığı açıklamada düzenlemeye yönelik vatandaşların tepkisini dikkatle değerlendirdiklerini söyledi.
Güler “Teklifteki maddelerin daha detaylı incelenmesi sonucu bazı itirazlar ortaya çıktı. Özellikle vatandaşlarımızın dile getirdiği çekinceleri göz önünde bulundurarak, teklifi daha kapsamlı bir şekilde inceleme kararı aldık. Bu aşamada, bütçe görüşmeleri tamamlandıktan sonra teklifimizi yeniden Plan ve Bütçe Komisyonunda ele alacağız” dedi.
Güler’in açıklamalarına göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da ‘vatandaşların endişelerine kayıtsız kalmadı’ ve düzenlemenin yeniden gözden geçirilmesi talimatını verdi. Bu doğrultuda teklifin ancak 2025 yılı bütçesi görüşmeleri tamamlandıktan sonra yeniden gündeme alınacağı belirtildi.
İtirazların odağında ne vardı?
Mecliste gündeme getirilen bu teklif özellikle kredi kartı kullanıcıları arasında geniş çaplı bir rahatsızlık yarattı. 100 bin liranın üzerinde limitli kredi kartlarından alınacak 750 liralık katılım payı pek çok vatandaş tarafından ekonomik yük olarak değerlendirildi. Medyaya yansıyan haberlerde çok sayıda vatandaşın kredi kartı limitini düşürmek için bankalara başvurduğuna dair iddialar vardı.
AK Parti cephesinde bu itirazların giderek büyüdüğünü gören Abdullah Güler hızla ekonomi kurmaylarıyla bir araya geldi. Güler’in Türkiye Bankalar Birliği’nden kredi kartı limitini düşüren vatandaş sayısını talep ettiği öğrenildi. Çünkü limitini düşüren kullanıcı sayısındaki artış vatandaşın teklife karşı tepkisini açıkça ortaya koyuyordu. Hemen ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile bir görüşme gerçekleştiren Güler, vatandaşların kredi kartları üzerinden gelen eleştirilerini hükümetin üst kademelerine taşıdı.
Etki analizi: Kredi kartından 13,1 milyar gelecek
Halen Meclis Plan Bütçe Komisyonunda olan teklife ilişkin ‘etki analizi’ de belli oldu. Buna göre yasa çıkarsa Savunma Sanayi Destekleme Fonu’na aktarılacak katılım payı tutarı 2025 yılı için 69,3 milyar lira olarak hesaplandı. Ekonomi gazetesinden Canan Sakarya’nın haberine göre bu olası gelirin 13,1 milyar lirası kredi kartlarından alınacak 750 liralardan oluşacaktı.
Etki analizine göre 2025 yılında beyannamelerden maktu tutarda SSDF katılım payı alınmasıyla 28,8 milyar lira, tapu ve kadastro işlemlerinden maktu tutarda SSDF katılım payı alınmasıyla 9 milyar lira gelir sağlanacak. Limiti 100 bin Türk lirası ve üstünde olan kredi kartlarından 13,1 milyar lira, noterlerde yapılan işlemlerden 18,4 milyar lira olmak üzere toplam 69,3 milyar lira tutarında bir rakam 2025 yılında Savunma Sanayi Destekleme Fonuna aktarılacak. Ayrıca 100 cc altındaki motosikletlerden alınacak MTV tahsilatının yüzde 20’si de fona aktarılacak.
Motosikletten 275 milyon TL
Kanun teklifiyle halen MTV’ye tabi olmayan motor silindir hacmi 100 cm3’ün altında olan motosikletlerle motor gücü 6 kW’ı geçmeyen sadece elektrik motorlu motosikletlerden kanunun yürürlük tarihinden sonra ilk defa kayıt ve tescil edilecek olanlar MTV’ye tabi tutulmaya başlanacak. Yapılan etki analizine göre son bir yıl içinde kayıt ve tescil edilen motor silindir hacmi 100 cm3’ün (motor gücü 6 kW’ın ) altında olan motosiklet sayısı dikkate alındığında aynı sayıda motosikletin kayıt ve tescilinin yapılacağı varsayımıyla 2025 yılı için yaklaşık 275 milyon lira gelir etkisi olması öngörülüyor.
Saatte ÖTV ile 1,7 milyar lira
Kanun teklifiyle kol saatlerinden özel tüketim vergisi matrahı 5 bin lira ve üstünde olan kol saatleri için yüzde 20 olarak belirleniyor. 2024 yılı Ocak-Temmuz döneminde 7,5 milyar lira tutarında yaklaşık 2,9 milyon saat ithal edildiğinin belirtildiği etki analizinde 5 bin lira ve üstündeki tutarlardaki saatlerin yıllık ÖTV gelir etkisinin 1,7 milyar lira (ithalat için) olacağı öngörüldü. Dronlardan yüzde 20 oranında ÖTV alınması durumunda oluşacak yıllık ÖTV geliri etkisi 464 milyon TL (ithalat için) olarak hesaplandı. Ancak etki analizinde dronlarda askeri amaçlı kullanılanların tespiti tam olarak yapılamadığından oluşacak gelir etkisinin hesaplanan bu tutardan daha az olacağı hesap edildi.
16 milyar lira vergi ertelenecek
Etki analizinde enflasyon düzeltmesinin yatırım döneminde ertelenmesine dönük düzenlemeyle 16 milyar lira vergi ertelemesi yapılacağı kaydedildi. 2024 yılı ikinci geçici vergi döneminde 20 bin 6 mükellefin yatırımlar hesabının düzeltme işlemine tabi tutulduğu ve yaklaşık 200 milyar lira enflasyon düzeltmesi karının ortaya çıktığı belirtilen etki analizi raporunda “Bu mükelleflerin mali tablolarındaki kar/zarar durumları (kurumlar vergisi mükelleflerinin yaklaşık yarısı kar beyan etmektedir) ile efektif kurumlar vergisi oranı (%10) dikkate alınarak yapılan analizde yıllık yaklaşık 16 milyar lira vergi ertelemesi söz konusu olacaktır. Bu miktar yatırımların tamamlandığı sonraki dönemlerde yeniden değerleme oranları uygulanmak suretiyle tahsil edilecektir” dendi.
Tasfiye ve iflas halinde olan şirketlerin enflasyon düzeltmesine ilişkin etki analizinde ise 2024/2 geçici vergi döneminde iflas halinde olan 5 bin 253 mükellefin enflasyon düzeltmesi yaparak beyanname verdiği ve 500 milyon lira enflasyon düzeltmesi zararının ortaya çıktığı belirtilerek tasfiye ve iflas halinde olan toplam mükellef sayısının da yaklaşık 20 bin olduğu kaydedildi. Bu mükelleflere vergisiz enflasyon düzeltmesi yaptırılmasının yaklaşık 2 milyar lira zarar etkisi olacağı hesaplandı.
Bakan Şimşek daha yeni ‘ihtiyaç var’ deyip fonu savunmuştu
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Körfez turu sonrası NTV’de ekonomi gündemine ilişkin önemli açıklamalar yapmıştı. Şimşek’in gündeminde ‘kredi kartı vergisi’ meselesi de vardı (Şimşek’in canlı yayındaki açıklamalarına ilişkin detaylı haberimize linkten ulaşabilirsiniz).
“Ülkemizin caydırıcılık gücünü artırmak dışında hiçbir seçeneği yok. Bölgemizde bir ateş var, savaşlar var. Sıkıntılı bir mahalledeyiz. Kredi kartlarından savunma sanayine aktarılacak kaynağın amacı ülkemizin caydırıcılığını artırmak” diyen Şimşek fonu şu sözlerle savunmuştu:
“Bunun amacı çok net. Türkiye savunma sanayinde atılım içinde. Bizim caydırıcılığı artırmaktan başka yapacağımız başka bir şey yok. Savunma sanayi gelişiyor. Şu anda 3 bin 300 firmamız savunma sanayine parça üretiyor. Tüm ülkeyi koruyacak bir savunma sistemi üretilecek. Binin üzerinde yüksek teknolojili proje var. Bu kaynak gerektiriyor. Kaynak gerekiyor dendi. Savunma sanayi fonunu 165 milyara çıkartmışız. Bunu arttırmamız gerekecek. Uzun menzilli savunma araçlarından tutun 5’inci nesil uçağa kadar. Tedbir setinin geliştirilmesi gündeme geldi. Oturuldu bunun üzerine çalışıldı. İşlem bazlı bir takım ücretlere yönlendirildi. Tartışmalara saygılıyız. Takdir yüce Meclis’in. Birincisi Savunma Sanayi Fonu var. Bu paket tamamen Savunma Sanayi Fonu’na kaynak sağlamak için yapılacak. Bütçede gelirler tamamen bir havuzda toplanır. Milletin öncelikleri çerçevesinde oradan harcanır.
İlave kaynak talebi oluştu. Savunma sanayisinde ilave kaynak talebi oluştuğunda savunma sanayisine destek vermekle birlikte bütçenin deprem yaralarını sarmakla meşgul olduğunu belirttik. Savunma sanayinin kaynak ihtiyacı var. Biz dedik ki enflasyonla mücadele ederken enflasyonu artıracak vergi artışlarından uzak duralım. İşlem bazlı ücretlere yönelindi. Tartışılan hususlar var, yüce meclise bağlı. Savunma sanayi fonu var kaynak buraya gidecek. Bu paket tamamen savunma sanayi fonuna kaynak sağlamak için hazırlanmış. Şu ana kadar depreme 2,5 trilyon lira kaynak aktarmış olacağız. Bu konuda milletimizin hiçbir endişesi olmasın. Etrafımızda savaş var, ülkeyi korumamız lazım.
Başkanlık sisteminde hükümet bütçe hariç teklif götürmedi. Eleştirilere de tabi ki kulaklarımızı tıkayamayız. Yapılan değerlendirmeleri dikkat alırız. Bütçe ihtiyaçları için hazırlanmış bir paket değil. Ademi Tahsis ilkesine aykırı değil.
Afet Yeniden İmar Fonu kuruldu. Bir yerden bağış gelirse ve deprem için ilave için borçlanmaya giderse diye kuruldu. Aile ve Gençlik Fonu kuruldu. Bazı fonlar ihtiyaç. İlkesel olarak bütçe dışı fonları doğru bulmuyorum ama savunma sanayisini destekleme fonunun bütçe dışında olması doğru. Savunma Sanayi Fonu ihtiyaç bunların dışında ilkesel olarak Afet Yeniden İmar Fonu anlamlı, ama başka bakanlıkların ihtiyaçları için kurulan fonları anlamlı bulmuyorum.”