YÖK Aralık 2023’te SAÜ’nün aralarında bulunduğu bazı üniversiteleri “Araştırma Üniversitesi Aday İzleme Programı”na aldı.
SAÜ iki yıllık izleme süreci sonunda araştırma kapasitesi ve kalitesi, etkileşim ve işbirliği konularında belirlenen kriterleri yerine getirerek “araştırma üniversitesi” ilan edildi.
Böylece “üst lige” çıkan SAÜ, akademi ve sektörü ortak paydada buluşturacak dili inşa etme ve üreten üniversite olma parolasıyla çalışmalarını sürdürüyor.
Rektör Prof. Dr. Hamza Al, AA muhabirine üniversitenin kalite, akreditasyon, Bolonga süreci gibi dijital yazılım konularında öncü üniversitelerden birisi olduğunu, siber güvenlik başta olmak üzere birçok alanda önemli faaliyetlerinin bulunduğunu anlattı.
Al uzmanlaşan üniversiteler bağlamında SAÜ’nün bilgi güvenliği konusunda öncelikli alanlardan biri olarak belirlendiğini, bu konuda YÖK’ün kendilerini görevlendirdiğini söyledi.
“SAÜ 200 küsur üniversite arasında 15’inci”
Daha önce 20 kamu, 3 de vakıf üniversitesinin “araştırma üniversitesi” olarak ilan edildiğini dile getiren Al, 2022’de göreve geldiklerinde bu alanda kendilerine hedef koyduklarını kaydetti.
Al, adaylar arasından sadece SAÜ’nün “araştırma üniversitesi” ünvanını aldığına değinerek, “Kendi içerisinde A1, A2 ve A3 kategorisi var. A2 kategorisinden ‘araştırma üniversitesi’ ligine yükselmiş olduk. Bu anlamda ‘araştırma üniversiteleri’ içerisinde 12’nci sıradayız. Vakıf üniversitelerini ilave ettiğiniz zaman 15’inci sıradayız. Yani Türkiye’de 200 küsur üniversite arasında SAÜ şu anda 15’inci sıraya yerleşmiş oldu. Bu da bizim için anlamlı başarı olarak gözüküyor.” diye konuştu.
Dünyada ve Türkiye’de üniversitelerin derecelerini ölçen kurumların bulunduğunu belirten Al, YÖK’ün de geliştirdiği sistemle yaklaşık 3 ana başlık altında 31 kriter üzerinden üniversiteleri değerlendirdiğini anlattı.
Al, makalelerin sayısından niteliğine, yapılan projelere, uluslararası, sanayi ve sektörle işbirliğine, doktora öğrencisine kadar kriterlerin bulunduğunu belirterek, SAÜ’nün bunlara göre değerlendirildiğini ve “araştırma üniversitesi” olarak ilan edildiğini anımsattı.
Kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerinin bulunduğunu belirten Al, şöyle devam etti:
“Kısa vadeli hedefimiz ‘araştırma üniversitesi’ ünvanını alarak yolumuza devam etmekti. Türkiye’de ilk 10 üniversite arasına girmek, dünyada da bir an önce 1000’in altına düşmek, bu bizim yeni ve orta vadeli hedefimiz. Türkiye’de ‘üniversite’ denince bazı üniversiteler akla geliyor. SAÜ’nün nihai hedefi Türkiye’de bu üniversitelerle anılan üniversite olmak. Amacımız İTÜ ve ODTÜ’nün karmasından oluşan SAÜ olmak ve bu şekilde anılmak. Bu anlamda ‘araştırma üniversitesi’ sonuç değil, tam tersine başlangıç. Yeni yola girmiş olduk, daha üst ligde yarışa başladık ve daha yükseklere doğru çıkmak için çalışacağız.”
“Üniversiteler her şeyden önce eğitim için var”
Üniversitelerin geçmişte toplumun ve sektörün dışında dizayn edildiğini dile getiren Al, “SAÜ olarak şunu hayal ediyoruz, akademisyenlerimiz makale, tez, kitap yazıyor, proje yapıyorlar ama bunlar şehrimizin, sektörlerin, ülkemizin ihtiyaçlarıyla ilişkili olsun. Ülkenin, sektörün, toplumun ihtiyaçları, öncelikleri var. Çalışmaların buralara katkı yapması lazım.” değerlendirmesinde bulundu.
Al, nitelikli araştırmalar, projeler ve yayınların haricinde sektörle üretim yaparak Türkiye’nin ihtiyaçlarına hizmet etmeyi, üniversitenin potansiyelini ülkenin ihtiyaçlarıyla eşleştirmeyi hedeflediklerini belirterek, yayın yapmanın kendileri için önemli ama sektörle üretim gerçekleştirmenin asıl amaçlarının olduğunu vurguladı.
Temel hedeflerini “üreten üniversiteye dönüşmek” şeklinde niteleyen Al, şöyle devam etti:
“Bu da kolay değil. Geçmişten kalan birtakım kalıntılar var. Sektörün ve akademinin dili biraz farklı. Şimdi ortak dil inşa etmeye çalışıyoruz. Sektörle akademisyenlerimizi buluşturmaya çalışıyoruz. Daha da önemlisi üniversiteler her şeyden önce eğitim için var. İnsan aklının yerini alan makine var. Bu, yeni fırsatları ve tehditleri birlikte getiriyor. Öğrencilerimizi 21. yüzyılın becerileriyle, yeni teknolojilerin gerektirdiği donanımla yetiştirmek durumundayız. Bu konuda önemli çalışmalarımız var.”
Prof. Dr. Hamza Al, göreve başladıklarında düşük olan öğrenci projeleri için seferberlik başlattıklarını dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Öğrenciler, akademik hedefin ve başarının dışında sorunu ele alması, çözüm üretmesi ve bunun da TÜBİTAK gibi kurum tarafından onaylanması bizim için çok önemli. SAÜ olarak en önemli meselelerimizden birisi de eğitim modelimizi dönüştürmek, çağdaşlaştırmak ve 21. yüzyıl becerilerinin gerektirdiği şekilde yeniden dizayn etmek, bu konuda çalışmalarımızı yürütüyoruz.”
