Arjantin’ de yıllık tüketici enflasyonu (TÜFE) şubat ayında yüzde 100’ü aştı. Böylece Arjantin dünyanın en yüksek dördüncü enflasyonuna sahip ülkesi oldu. Yüksek enflasyon, bu yılki başkanlık seçimleri öncesinde 2021-2022 büyüme döneminin ardından durgunluğa girmesi beklenen ekonomi üzerinde ek baskı oluşturmaya devam etti.
Salı günü yayınlanan verilere göre, tüketici fiyatları şubatta bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 102,5 arttı ve ekonominin yüzde 3 binlik hiperenflasyon yaşadığı 1991 sonundan bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Tüketici fiyatları geçen aya göre yüzde 6,6 arttı.
Ülke yıllardır ekonomik zorluklarla mücadele ediyor ve nüfusun büyük kısmı yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Hükümet fiyat artışlarını önlemek için gıda ve diğer ürünlerin fiyatına tavan getiriyor. Ancak şubat verileri çabaların işe yaramadığını gösteriyor.
Gıda ve içecek fiyatları, bir önceki aya göre yüzde 9.8’lik artışla enflasyondaki artışı körükledi. Verilere göre, Arjantinlilerin sofralarının temelini oluşturan ve tüm dünyada tanınan sığır etinin maliyeti geçen ay Buenos Aires metropol bölgesinde yüzde 35 arttı.
Arjantin basını gıda fiyatlarındaki artışta ülke genelinde etin fiyatının bir ay içinde yüzde 20 artmasının etkili olduğunu belirtiyor. Ambito adlı haber sitesine göre olumsuz hava koşulları, sıcak hava dalgası ve kuraklık hayvancılıkla tarımı olumsuz etkiliyor.
Enflasyonun yüzde 100’ü aşması çarpıcı olsa da Arjantinliler yükselen enflasyonun etkilerini uzun zamandan beri hissediyorlar. Fiyat artışları geçtiğimiz yıl önlem alınmasını isteyen Arjantinlileri meydanlara çıkartırken, Merkez Bankası da şubat ayında fiyat artışlarına karşılık vermek için yeni 2 bin pesoluk (değeri 8.13 Sterlin ve 9.9 Dolar) banknotun çıkartılacağını açıkladı.
Arjantin hükümeti enflasyonla mücadele etmeye çalışırken, kabinedeki fikir ayrılıkları ekonomik politikanın uygulanmasında sıkıntı yaratıyor.
Ülkedeki ekonomik krizin derinleştiği geçen yaz bir ay içinde dört ekonomi bakanı değişirken, Başkan Alberto Fernández de ekonomik sorunlarla mücadele konusunda yardımcısı Cristina Fernández de Kirchner’den farklı düşünüyor. IMF geçtiğimiz Aralık ayında 30 aylık ve 44 milyar dolarlık stand- by anlaşmasının son taksiti olan 6 milyar dolara Arjantin’e vermişti.
Seçimin en önemli konusu
Enflasyon, bu yılki başkanlık seçimlerinde en önemli konulardan biri olacak. Durgunluğun eşiğinde olduğu ifade edilen ekonomiyi istikrara kavuşturmakta başarısız olan iki siyasi parti de seçmenleri ikna etmekte zorlanıyor. Ancak anketlere göre seçmenlerin en büyük endişesi olan enflasyon, son ekonomik büyümenin ve düşük işsizliğin olumlu etkilerini bastırmış durumda.
Ülkenin solcu başkanı Alberto Fernandez ve bölünmüş koalisyonu, net bir strateji veya adayın arkasında birleşmek için mücadele ediyor. 2015-2019 arasında ülkeyi yöneten sağcı Mauricio Macri’nin koalisyonu ise tek bir adayın arkasında birleşmedi. Ayrıca bu hükümet enflasyonu iki kattan fazla artırarak yüzde 57’ye çıkardığı için seçmenin kuşkuları büyük.
Üçüncü aday Javier Milei ise Arjantin’in ulusal para birimi olarak pesoyu ABD doları ile değiştirme önerisi nedeniyle ivme kazanıyor.
Stagflasyona doğru
Arjantin’i pençesine alan enflasyon canavarı, nüfusun önemli bölümünün yoksulluk içinde yaşadığı bir ekonomide ücret artışlarını da yok ediyor. Ne sağcı Macri yönetiminin istihdam dostu yaklaşım, ne de Fernandez döneminde uygulanan kur kontrolleri ve fiyat dondurma tedbirleri, enflasyonu kontrolde başarılı oldu.
Hızla kötüleşen kuraklık da bu gelişmelerle birleştiğinde hızlanan enflasyonun Arjantin’i daha derin bir durgunluğa itmesi bekleniyor. Hükümet 2023 bütçesinde yüzde 2’lik ekonomik büyüme ve yüzde 60’lık enflasyon hedeflerken analistler yüzde 3’lük bir küçülme ekliyor.