Ostim Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nin (OSİAD) 32. Olağan Genel Kurulu’nda konuşan Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, son açıklanan sanayi üretim verilerindeki gerilemenin üreticiler açısından zorlaşan koşulları yansıttığını söyledi. Gayri safi sabit sermaye oluşumu ve makine-teçhizat yatırımlarının zayıf bir görünüm sergilediğine dikkat çeken Ardıç, “Finansmana erişimde ağırlaşan koşulların devam etmesi halinde, sanayi üretimi göstergelerinin daha da bozulması kaçınılmazdır. Üyelerimizle yaptığımız görüşmelerde, kredi talepleri karşısında bankaların talebimiz dışında komik rakamlar sunmaları bu miktarlarla üretim ve yatırım yapmamızı çok zorlaştırıyor. Son dönemde yatırım yapma konusundan sanayicilerimizin ciddi talebi söz konusu ve bunu gerçekleştirmek için de yüksek oranda sermayeye ihtiyaç duyulan bir dönemdeyiz” dedi. Ardıç, dünyadaki ekonomik konjonktürün içinde bulunduğu durumun, kendilerini verimliliği ön plana alan yenilikçi bir yaklaşımla üretmeye sevk ettiğini dile getirdi. Ülke ekonomisinin zorlu bir süreçten geçtiğini belirten Ardıç, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ama biz sorunlara değil çözüme odaklanmaktan yana olduk ve önümüzdeki dönemde de bu ilkemizden taviz vermeyeceğiz. Katma değerli ve yüksek teknolojiye sahip sanayi ürünlerini üretmek yerel kalkınma ve ulusal kalkınma için her zamankinden daha kıymetli. Mevcut küresel gelişmelerin bizlere öğrettiği yeni normaller çerçevesinde, ekonomik hayatın gidişatını aksatmamak ve ülkemiz ekonomisinin üretim ve ihracat ağırlıklı katkılara devam etmektir. Bu azim ve enerjinin sanayicimizde fazlasıyla olduğunu biliyorum.”
ATO Başkanı Gürsel Baran da OSİAD’ın OSTİM’e katkılar sağladığını ve bütün üreticileri bir araya getirerek onların dertleriyle dertlenen bir sivil toplum kuruluşu olduğunu söyledi. COVID-19 salgını sürecinde dünyada üretim fabrikaları kapanırken Türkiye’deki OSB’lerde yer bulunamadığına dikkati çeken Baran, şunları söyledi:
“Biz bir anda dünyanın en çok maske üreten ülkesi olduk. Bir anda solunum cihazı üretmeye ve bunları dünyaya ihraç etmeye başladık. İhtiyaç olan her yerde Türk insanı var. Savunma sanayisinin kalbi Ankara. Ankara’nın kalbi de OSTİM. Savunma sanayisinin tedarikini yapan firmalarımızın tamamı OSTİM’de. Ankara’nın bütün Türkiye’den daha farklı ihracat kilogram fiyatının olmasını sizler sağlıyorsunuz. Sağlık ve medikal alanında önemli girdilerimiz var. Raylı sistemler, inşaat malzemeleri burada üretiliyor. Burada binlerce ürün üretip ihraç ediyoruz. OSTİM’i bu anlamda başarılı buluyorum.”
OSİAD Başkanı Süleyman Ekinci de ülkenin son 4 yıldır felaketler silsilesiyle karşı karşıya kaldığını belirtti. OSTİM’in bir marka haline geldiğini anlatan Ekinci, şu değerlendirmede bulundu:
“Burada üretilen ürün dünya pazarlarında raflarda yerini almaya başladı. Son yıllarda ise kümelenme çalışmalarıyla katma değeri yüksek teknolojik ürünler üretmeye başladık. Türkiye ağır bir ekonomik krizden geçiyor. Yıllarca uyguladığımız inşaat odaklı büyüme modeli yanlış. Teşvik ve destekler sürekli inşaat, hizmet ve turizm sektörüne aktarıldı. Böyle olunca ekonomi betona bağımlı hale getirildi. İnşaat sektörü durağan bir ekonomide harekete geçirilebilir ama sürdürülebilir değildir. Kalıcı büyüme üretimle olur. Cari açığı AVM yaparak kapatamayız. AVM’lerle değil teknokentler ile övünmeliyiz.”
‘Yüksek enflasyon KOBİ’lerin sermaye yapısını bozdu’
Ekinci, son dönemde yaşanan yüksek enflasyonun küçük ve orta boy işletmelerin (KOBİ) satın alma gücünü ve sermaye yapısını bozduğunu ifade ederek, KOBİ’lerin üretimde hak ettiği alın terinin karşılığını alamadığını dile getirdi.