Bangladeş'te 20 yıllık Şeyh Hasina döneminde bankalardan milyarlarca dolar hortumlandığı ortaya çıktı. İktidara yakın iş insanları askeri istihbaratın desteğiyle yönetimini ele geçirdikleri bankalardan 16.7 milyar dolar hortumlamış.

Bangladeş’in yeni merkez bankası başkanı devrilen Şeyh Hasina rejimiyle bağlantılı iş adamlarını Hasina döneminde bankacılık sektöründen 17 milyar dolar hortumlamak için ülkenin güçlü askeri istihbarat teşkilatı üyeleriyle birlikte çalışmakla suçladı.

Şeyh Hasina’nın haziran ayında ülkeden kaçmasının ardından Bangladeş Merkez Bankası başkanlığına atanan Ahsan Mansur Financial Times’a verdiği mülakatta Askeri İstihbarat Başkanlığı’nın (DGFI) ülkenin önde gelen bankalarının zorla ele geçirilmesine yardımcı olduğunu söyledi.

Mansur  “Bu uluslararası standartlara göre en büyük banka soygunu. Bu ölçekte bir olay istihbarat görevlileri (bankaların eski CEO’larının) kafalarına silah dayamadan gerçekleşemezdi” dedi.

Mansur banka devirlerinin ardından yeni hissedarlara verilen krediler ve şişirilmiş ithalat faturaları gibi yöntemler kullanılarak Bangladeş’ten yaklaşık  16.7 milyar dolar kaçırıldığını söyledi. Yeni başkan Mansur “Bu uluslararası standartlara göre en büyük, en yüksek banka soygunu. Bu ölçekte bir olay hiçbir yerde yaşanmadı ve devlet destekliydi ve istihbarat görevlileri (bankaların eski CEO’larının) kafalarına silah dayamadan gerçekleşemezdi” dedi. Merkez bankası başkanı ülkenin sanayi holdingi S Alam’ın kurucusu ve başkanı Mohammed Saiful Alam ile  ortaklarının DGFI’nin yardımıyla bankaların kontrolünü ele geçirdikten sonra bankacılık sisteminden “en az” 10 milyar dolar “hortumladığını” belirterek “Her gün kendilerine kredi veriyorlardı” dedi. Saiful Alam’ı savunan Quinn Emanuel Urquhart & Sullivan adlı hukuk şirketi tarafından yapılan açıklamada Mansur’un S Alam Group ile ilgili iddialarında “doğruluk payı olmadığı ifade edildi. Açıklamada “Geçici hükümetin S Alam Group’a ve Bangladeş’in önde gelen diğer bazı şirketlerine karşı yürüttüğü eşgüdümlü kampanya, yasal sürecin temel ilkelerine bile saygı göstermemiştir” dendi. Hukuk şirketine göre bu durum yatırımcıların güvenini şimdiden sarsarken hukuk ve düzenin bozulmasına katkıda bulundu.

Ağustosta Hindistan’a kaçmıştı şimdi nerede olduğu bilinmiyor

Şeyh Hasina 170 milyon nüfuslu ve dünyanın en büyük ikinci hazır giyim ihracatçısı Bangladeş’te tam yirmi yıl iktidarda kalırken iktidarı hileli seçim, muhaliflerin hapse atılması ve işkence görmesi ve yaygın yolsuzluk iddialarıyla gölgelendi. Eski başbakan Ağustos ayında Hindistan’a kaçtı ve şu an nerede olduğu bilinmiyor.

Şeyh Hasina’nın kaçışının ardından iktidara gelen Nobel ödüllü Muhammed Yunus başkanlığındaki geçici hükümet rejim üyeleri ve ortakları tarafından zimmete geçirildiğini iddia ettiği fonları geri alma sözü verdi. IMF’nin eski çalışanlarından Mansur geçen ay FT’ye Şeyh Hasina’nın işbirlikçilerinin  denizaşırı servetlerini araştırmak için İngiltere’den yardım istediğini belirterek Hasina döneminde önde gelen bankaların yönetim kurulu üyelerinin hedef alındığını söyledi.

Askeri istihbarat yönetim kurulu üyelerini evlerinden kaçırmış

Mansur’a göre yönetimlerine zorla elkonan bankaların yönetim kurulu üyeleri istihbarat yetkilileri tarafından “evlerinden kaçırıldı,” otel gibi başka yerlere götürüldü ve “silah zoruyla” bankalardaki tüm hisselerini “Bay S Alam’a” satmaları ve görevlerinden istifa etmeleri istendi.

Mannan Ocak 2017’de yönetim kurulu toplantısına giderken yolunun değiştirildiğini ve üst düzey bir askeri yetkiliyi görmeye götürüldüğünü söyledi.

FT’ye konuşan eski bir banka CEO’su da merkez bankasını9 yeni başkanının söylediklerini doğruladı ve  zorla devralmanın bir parçası olarak görevinden istifa etmeye zorlandığını söyledi. Ülkenin en büyük bankalarından Islami Bank Bangladesh’in eski CEO’su Mohammad Abdul Mannan 2013 yılından itibaren “o zamanki hükümetle ilişkili kişilerin” baskısı altında kaldığını söyledi.

Bu baskılar arasında başbakanlık ofisi tarafından önerilen yönetim kurulu üyelerinin işe alınması için yapılan telkinler ve bankanın yabancı yöneticilerinden birinin kullandığı bir otel odasının “devlet kurumlarıyla ilişkili kişiler” tarafından aranması da bulunuyor. Mannan Ocak 2017’de bir yönetim kurulu toplantısına giderken yolunun değiştirildiğini ve üst düzey bir askeri yetkiliyi görmeye götürüldüğünü, ardından da istifaya zorlamak için tam bir iş günü bekletildiğini söyledi.

Bankanın CEO’su istifa mektubu imzalamak zorunda kalmış

Eylül ayında merkez bankası tarafından First Security Islami Bank’ın başkanlığına atanan Mannan “Sahte verilerle teminat mektupları hazırladılar. İstifa mektubu imzalamak zorunda kaldım” dedi. Geçen on yıl içinde bankacılık sektörüne odaklanan S Alam grubunun internet sitesinde Islami Bank Bangladesh ve First Security Islami Bank da dahil olmak üzere yedi bankada “önemli yatırımları” olduğu belirtiliyor. Mansur Bangladeş’in Hasina’nın hükümeti döneminde devralınan ve çoğu iflas etmiş yaklaşık bir düzine bankanın denetimini tamamladıktan sonra hortumlanan parayı geri almayı hedeflediğini söyledi. Başkan Mansur “Bu denetimi uluslararası ve yerel mahkemelerde kanıt olarak kullanmak istiyoruz” dedi.

Yeni hükümet uluslararası hukuk şirketleriyle anlaşacak

Bangladeş’in geçici hükümeti Şeyh Hasina rejiminin çökmesinin ardından bankalardaki hisselerin satışını engellemek için harekete geçti. Mansur yetkililerin şimdi bankaları yeniden sermayelendirmek için bankalardaki hisseleri “kaliteli ulusal ya da uluslararası stratejik yatırımcılara” satmayı planladığını söyledi. Merkez bankası ayrıca bankaların sıkıntılı varlıklarını yönetmek ya da elden çıkarmak için bir varlık yönetim şirketi kurmayı planlıyor. Mansur ayrıca Bangladeş’in ayrıca bankaların hissedarlarının Dubai, Singapur, İngiltere ya da başka yerlerdeki varlıklarına elkoymak için  uluslararası hukuk şirketleri tutarak ülke dışına çıkarılan paraları geri almaya çalışacağını söyledi.

Devrik iktidarın ‘karanlık’ sırları: Hasina döneminin faili meçhulleri mercek altında

Hindistan’ın Bangladeş açmazı: ‘Kaçak başbakan’ Hasina’ya ne yapmalı?