Türkiye’de Koç Holding’e ait olan küresel ev aletleri üreticisinin İtalya’daki fabrikalarında 5 bin kişi çalışıyor, bunların 2 binini işten çıkarmasına önce sendikalar ardından da İtalyan hükümeti karşı çıktı.

Ev aletleri üreticisi Beko Europe, İtalya’da yaklaşık 2 bin kişiyi işten çıkarma planı nedeniyle sendikalar ve hükümetle karşı karşıya geldi.

BBC Türkçe’den Övgü Pınar’ın haberine göre, Beko Europe, Arçelik ile ABD’li Whirlpool şirketinin Avrupa’daki iştiraklerinin birleşmesiyle geçen ilkbaharda kurulmuştu. Şirketin yüzde 75’i Arçelik’e, yüzde 25’i ise Whirlpool’a ait.

İtalya’da Cassinetta, Melano, Comunanza ve Siena’daki Beko tesislerinde yaklaşık 5 bin kişi çalışıyor. Şirket geçen ay, fabrikaların bir kısmını 2025 sonuna kadar kapama ve personel azaltma planını açıkladı. Toplam çalışanın yüzde 40’ına denk gelen 1935 kişinin işten çıkarılması planlanıyor.

Melano’daki tesiste üretim kapasitesinin düşürülmesiyle bugünden itibaren 520 işçi çalışma saatlerinin ve maaşlarının düşürülmesiyle karşı karşıya.

Haber sitesi Il Post, Beko’nun İngiltere ve Polonya’da da fabrika kapatma kararı aldığını hatırlatarak şirketin üretimi daha ucuz olan Türkiye, Mısır ve Romanya’ya kaydırmak istediğini yazdı.

Beko Europe yetkilileri, mevcut endüstriyel planın İtalya yasalarına uygun olduğunu, ülkede yüzde 40’ın altına düşen kapasite kullanım oranının sürdürülemeyeceğini savunuyor.

Bakanlık devreye girdi

İşletmeler ve Made in Italy Bakanlığı, Beko Europe yetkilileri, sendika temsilcileri ve yerel yöneticilerle 20 Kasım’da bir toplantı yaparak krize çözüm bulmaya çalıştı.

Bu görüşmede uzlaşma sağlanamazken Bakanlık Müsteşarı Fausta Bergamotto “şirketin sunduğu planı kabul edemeyiz” dedi ve ülkenin çıkarlarını ve istihdamı korumak için mümkün olan her yola başvuracaklarını söyledi.

Beko işçilerinin protestoları, sendikaların grev kararı haftalardır ülke gündeminde, haber bültenleri ve tartışma programlarının konu başlıkları arasında.

Bir grup işçi, 7 Aralık’ta Papa Francesco ile Vatikan’da görüştü. Papa ertesi gün Pazar duasından sonra yaptığı konuşmada Beko işçilerine destek vererek “Çalışma hakkı onur hakkıdır” dedi ve “ekonomik nedenlerden dolayı işlerinin ellerinden alınmaması” çağrısı yaptı.

Muhalefetten anayasaya atıf

Muhalefetteki Demokratik Parti’nin (PD) lideri Elly Schlein da Toskana Bölge Başkanı Eugenio Giani ile birlikte geçen hafta Siena’ya giderek Beko tesisleri önünde gösteri yapan işçilere destek verdi. Schlein, “Anayasamızın 1. maddesi İtalya’nın çalışma üzerine kurulu bir cumhuriyet olduğunu söylüyor” dedi ve hükümete “karşısına çıkan ilk çokuluslu şirket tarafından ezilme” suçlaması yöneltti.

İşletmeler ve Made in Italy Bakanlığı son olarak 10 Aralık’ta şirket yetkilileri ve bir işçi heyetiyle yeniden bir “Beko Yuvarlak Masa Toplantısı” düzenledi.

Bu görüşme sonrası Bakan Adolfo Urso şirkete, “üretim ve istihdam açısından güçlü ve sürdürülebilir yeni bir endüstriyel plan” hazırlaması çağrısı yaptı. Urso, aksi halde İtalyan Golden Power (Altın Güç) yasasının kendilerine verdiği yetkiyle yaptırım ve önleyici tedbirler alacakları uyarısı yaptı.

Golden Power yasası

İtalya’da 2012’de getirilen ve 2023’te güncellenen Golden Power yasası, stratejik sektörlerde ulusal çıkarların korunmasına yönelik acil önlemler alma konusunda hükümete yetki veriyor.

Bakanlık, şirkete yeni bir plan hazırlaması için gelecek aya kadar süre verdi.

İtalya basını, bakanlığın yaptırımlar ya da Whirlpool’un satışının iptali gibi seçenekleri değerlendirdiğini belirtiyor.

Şirket: ‘Plan yasalara uygun’

Beko Europe yetkilileri ise mevcut endüstriyel planın İtalya yasalarına uygun olduğunu savunuyor. Şirketin dış ilişkiler müdürü Maurizio David Sberna, planın “bileşenleri ve ekonomik ve mali sonuçları açısından değişemeyeceğini” söyledi ancak çözüme ulaşmak için “hükümetle, yerel kurumlarla ve sendikalarla görüşmeye hazırız” dedi.

Beko Europe, Kasım’da yaptığı açıklamada “dönüşüm planının” gerekçeleri arasında, “Asya’dan rekabetin artmasını” ve talep düşüşünü de saymıştı. Şirket, İtalya’daki mevcut kapasite kullanım oranının bu yıl yüzde 40’ın altına düştüğünü ve bu tablonun sürdürülemez olduğunu belirtiyor.

İtalya basını sendika kaynaklarına dayandırdığı haberlerde, bu düşüşün ardında talep artışının yetersiz olması ve Asya’dan rekabetin yanı sıra, Ukrayna’daki savaşın ardından Rusya pazarının kaybedilmesini, ağırlıkla Çin’de üretilen bileşenlerin maliyetinin ve enerji giderlerinin artmasını, Ortadoğu’daki çatışmalar nedeniyle konteyner gemilerinin Süveyş Kanalı yerine Afrika’nın çevresini dolaşmak zorunda kalmasının maliyetleri artırmasını da sayıyor.