Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın bu sabah açıklayacağı enflasyon raporu ile Başkan Hafize Gaye Erkan’ın yapacağı sunumu ve sorulara vereceği yanıtları beklerken 10Haber’de bugüne kadar yapmadığım bir şeyi yapacak ve kripto paralara bakacağım.
Kripto paraların yeni bir dolandırıcılık yöntemi olduğunu düşünenlerden değilsinizdir umarım; eğer öyleyse yazıyı okumayı burada bırakabilirsiniz. Ben kripto paralara inananlardanım. İnanç derken, kör bir inanç değil tabii ki, kripto paraların arkasındaki blok zincir teknolojisinin devrimci bir fikir olduğunu düşünüyorum.
Blok zincir, en kaba haliyle bilginin merkezileşmekten çıkması ve dünya üzerine dağılmış çok sayıdaki bilgisayar üzerinde saklanması anlamına geliyor. İşte bu özellik, blok zincirin ve blok zincir üzerinde var olan kripto paraların itibari paralar karşısındaki en güçlü yanı.
İtibari paraların kaderleri kendilerini basan devletin veya merkez bankası başkanlarının, yöneticilerinin dudaklarının ucunda. Bir ülkedeki iktidar şu veya bu nedenle enflasyonist bir politika izlemeye karar verdiğinde para birimi pula dönüveriyor.
Kripto paralarda böyle bir şeyin olması imkansız. Basit bir nedenle: Merkeziyetsiz oldukları için (birçoğu) bu paraların değerlerini belirleyecek bir otorite yok.
İktisat kitaplarında para birimlerinin üç temel özelliğinden söz edilir: Mübadele (alışveriş) aracı, değer saklama aracı, hesap birimi aracı. Teorik olarak kripto paralarda bunların hepsi var. Pratikte ise durum farklı.
Teorik olarak kripto parayla alışveriş yapmak, en ucuzundan en pahalısına kadar her şeyi almak ve satmak mümkün. Pratikte ise devletler (Türkiye Cumhuriyeti de dahil olmak üzere) yasakladığı için alışverişte (birçok yerde) kullanılamıyorlar.
Tasarrufunuzu kripto paralarda saklamanız da teorik olarak mümkün. Pratikte Bitcoin ve altcoin’ler bunun için hâlâ aşırı oynaklar. (Bununla birlikte Tether, USD Coin gibi değeri 1 ABD Doları’na eşit sabit kripto paralar, aslında bu işlevi de yerine getiriyorlar.)
Keynes’in ünlü sözünü hatırlayıp “Uzun vadede hepimiz öleceğiz” diyelim ve gelecek konusunda atıp tutmayı bırakıp başlıktaki soruya gelelim: Bitcoin neden yükseldi, neden düştü?
Bitcoin’da tarihi zirve 2021 sonunda gördüğü 69 bin dolardı. Geçen yıl 16 bin dolara kadar geriledi. Geçen yıl yaşanan çöküşün nedeni ABD Merkez Bankası Fed’in faiz artırımlarıydı. Fed’in enflasyonu bastırmak için yaptığı sert artırımlar riskli varlıklardan büyük bir para çıkışına yol açtı, Amerikan borsaları ayı piyasasına, kripto paralar ise kışa girdi.
Bu yıla ise kriptolar tıpkı Amerikan borsaları gibi iyi başladı. Bitcoin uzun süre 30 bin doların üzerini zorladıktan sonra geçen ay bunu başardı. Epey bir süre 30 bin üzerinde kaldı. Ama bu hafta orada tutunamayarak yeniden 30 binin altına geriledi. Bitcoin’in rakibi, en büyük altcoin Ethereum da bu yıl 2 bin doların üzerine çıkmıştı. O da şu anda 1,900 doların altında.
Bitcoin’in bu yıl 30 bin doların üzerine çıkmasını sağlayan, BlackRock, Fidelity, Valkyrie gibi dev yatırım şirketlerinin spot Bitcoin fiyatına endeksli ETF (endeks fonu) kurmak için Amerika’nın SPK’sı olarak nitelendirebileceğimiz SEC’e (Securities Exchenge Commission) izin başvurusu yapmalarıydı.
BlackRock trilyonlarca doları yönetiyor. Fidelity ve Valkyrie de onun kadar olmasa da Türkiye standartlarında dev şirketler. Bu şirketler Bitcoin ETF için izin alabilirlerse trilyonlarca dolarlık kurumsal yatırımcıların parasının küçük de olsa bir kısmı Bitcoin’e akacak. Talebi artan her şeyin fiyatı yükselir, SEC ETF başvurularını onaylarsa Bitcoin’in da talebi ve fiyatı yükselecek. Bitcoin’in geçen haftalarda 31 bin doların da üzerine çıkmasının nedeni işte buydu.
Bu hafta yaşanan düşüş ise ETF başvurularıyla ilgili heyecanın azalmasından kaynaklanıyor. Her şeyden önce SEC’in başvuruları onaylama olasılığı çok güçlü değil. Daha önce benzeri başvuruları reddettiği biliniyor.
SEC Başkanı Gary Gensler’ın kripto paralarla arası çok iyi değil. Bu, kripto paralardan anlamadığı anlamına gelmiyor, aksine Amerika’nın ünlü üniversitesi MIT’te kripto para dersi verecek kadar iyi tanıyor. Ama çok sıkı denetlenmelerinden, sıkı kurallara bağlanmalarından yana. Oysa biraz önce gördüğümüz gibi kripto paraların genetiğinde merkeziyet değil merkeziyetsizlik var.
SEC’in yasa gereği başvurulara 45 gün içinde yanıt vermesi gerekiyor. Ama bu süreyi 240 güne kadar uzatması da mümkün. ETF başvurularıyla ilgili heyecanın sönmesi, Bitcoin’in 30 bin doların altına gerilemesinin ana nedeni, sürecin zaman alacağı düşüncesinin belirginleşmesi.
Bundan sonrasını da SEC belirleyecek. Başvuruları onaylarsa Bitcoin ve altcoin’lerde yeni bir ralli yaşanması güçlü bir olasılık. Reddederse Bitcoin büyük olasılıkla birkaç bin dolar gerileyecek.
Yazı boyunca kriptoların merkeziyetsiz yapılarını methedip durdum ama gördüğünüz gibi kısa vadede kaderleri merkezi bir kuruluşun başkanının iki dudağının ucunda…
Bu da kripto paraların paradoksu.